Ne der

Bireysel davranışımızı özetleyen sözcükler vardır.Sözgelimi :”Adam sendeee !”
kaygısızlığı ifade eder.“Beni sokmayan yılan bin yaşasın... “ bencilliğin özlü anlatımıdır.
Bu davranış biçimlerinden bir başka içsel sorgulama biçimi vardır ki , birey kendi dışındakilere  karşı söylem ve eylemlerini kısıtlar :Karşımdaki  “ ne der? ”
Bu soru bireyin düşünce yapısını ,özellikle karar verme yetisini ,sorumluluk bilincini olumsuz etkiler.Okul yıllarında başlar bu kişilik biçimlenmeleri : Öğretmenin söyledikleri yanlış ta olsa  karşı çıkılmaz. Sonra öğretmen “ne der”?
Aile içinde  eğer ,gelinseniz , kocanız,evdeki erkeklerden farklı olmalısınız.Öyle her soruyu soramazsınız .Yanıtlayamazsınız.Çünkü konumunuz farklıdır.Sonra ,kocanız, aile büyükleri “ne der”?Gecenin bir vakti eve geç dönerseniz , konu komşunuz “ ne der?”
Düşüne biliyor musunuz ?Bir camiide  Hoca Efendi"nin ,kapıp koy verdiği vaazında ...Sağları /mevtaları sıraya  dizmişken, kıldan ince/kılıçtan keskin  Sırattan kimini Esfele safiline ,kimini Gayya kuyusuna  yollarken.Yahu ,Hocam..Dur hele! Hiç mi sevgiden,Rahmetten ,Af u mağfiretten yolu kesişmez bunca günahkarın /tövbekarın ...Nerde kaldı alemlere Rahmet için gönderilen  Efendimiz" in “Şefaati” Hiç nasip yok mudur ? diye ayağa kalkıp , cemaate bir sual sorsan.: “Ey İhvan-ı Müslim ! Bu din...”diye sözün başında dikilen başlar, çatılan kaşlar bıçak gibi sözü kesmez mi?Yani ,Cemaat“ne der ?”

Daha gerçekçi örnekleyelim.Siyasilerden biri , sakız çiğner gibi ,karşısındaki kalabalığa bol kaseden ...karlı dağdan kar bağışlıyor. Söz verip yapamadığını uydurma mazeretler sıralayıp..akıldışı bahanelerle  açıklıyor..Aynı teraneleri tekrarlayıp “hayal tacirliği” yapıyor..Tam da o sıra kalabalıktan biri  :”Van münit !” "Bir dakika Vekilim. Bunları çok işittik. Daha önce, yine bu kahvede  söylemiştiniz .Hatta ,yalanım varsa ”yakama yapışıp , hesap sorun !” demiştiniz. Söyler misin 5 yıldan bu yana ne değişti ? Diyebilir misin?
Tut ki sordun : Oy verip seçtiğin Vekil"in “ne der” ?
Alkışladıkça beğenen kalabalıklar “ne der”?
“Alın bunu anasına götürün...”diyeceği kesin...Eğer ,mikrofonda bir aksilik olursa , “Beni küfrettireceksiniz !..” diyeceği aklınızın ucundan geçer mi?

İçsel baskının , kendini kontrol etmenin  psikolojik bir adı olsa gerek :.Bence “Ne der"cilik adı konmalı...İnsanın içinde biraz korku...biraz öz güven eksikliği...biraz kendini bir kalıba uydurma dürtüsü..biraz uyumsuzluğu gizleme çabası...bir çatışmanın aracı olmama ... hoşgörüsüzlük sorunu yaşamamak ...ötekilerden “aykırılık” damgası yememek..çıkarına halel getirmemek düşüncesi “ne der”ciliktir...Gerçeği bildiği  halde ,yutkunmak , içine sinmediği halde kabullenmektir.”Ne der"cilik”
Tanzimat"tan beri bizi yönetenlerin içine düştüğü  teslimiyetçi tavrı ne güzel özetler.Bu tür Yöneticiler ani karar veremezler..Verseler ardında duramazlar.”Diklenemezler !”  söylediklerinden çark ederler.Yahut söylediklerini tevile kalkarlar...

Biat kültürü ile yetişenlerin normal davranışıdır bu.  Çünkü “Biat kültürü” şeksiz şüphesiz teslimiyeti gerektirir. Sorgusuz sualsiz kabullenme esastır. Bağlandığını yüceltme ,kutsama fenomeni vardır.Şeyhini uçuran müridin aşkı vardır..
Asıl konumuza gelelim.Geçenlerde Sayın Başbakan Samsun"umuzu onurlandırdılar...Allah için Cumhuriyet Meydanı hınca hınç doluydu.Hamaset kokan konuşmalar...bu sefer -şairi karıştırılmayan- şiirler okundu...hamasetten ironiye atıflar yapıldı... Muhalefete AKP karşıtı “Hiltoncu “medyaya veryansın edildi..Hepsi iyi güzeldi.Yerel seçimde beklentiler,temenniler  5+5 olsun istendi...yetmez % 80 ,o da yetmez...hep bana Rabbena! olsun...denildi.Hepsi helal olsun da  söylenenleri girişteki tahlilimiz çerçevesinde bir değerlendirelim istedik.Sn. Başbakan"ın   “Samsun için “söylediklerini şöyle bir hatırlayalım:
* Samsun çağdaş bir kent olmayı sürdürüyor (muş !)..
* Hükümet olarak (Samsun"u)şaha kaldırmak için gece gündüz çalışıyorlar (mış)...
*Bizim dönemimize kadar Samsun"un üzerinde hiç durulmamış...Ne tarihe sahip  
  çıktılar..ne  geleceğe sahip çıktılar..dediler..
*Samsun"a taş üstüne taş koymadılar...Samsun “marka şehir oluyor !” dediler....
Ön saftakiler anlatılanların canlı tanığı olsa gerek (! )avuçları patlayıncaya kadar alkışlayıp durdular..En geridekiler ,birbirine bakıp Samsun"da olup olmadıklarını anımsamaya çalıştılar.
Sayın Başbakan"a  soru sormak için kendileri ile savaştılar...öfke  içlerini öylesine kavurmuş olacak ki “yalaaan!!! “diye bağıracaklardı sandım...Neden mi?
AKP"li Milletvekili Edibe Sözen geçenlerde “Marka kentler projesinde” Samsun"un adı yok demedi mi ?. Projede adı olmayan bir kent “Fason Kent” olur.”Çağdaş” ta olamaz.Bu bir.İki.Samsun göç veren iller sıralamasında önlerde..
“Samsun"un şaha kalkması “kara mizah örneği...Şaha kalkan “Atatürk Anıtı" var, başka neyi var.İkinci küme ortalarında Samsunspor  mu ?
“Tarihimize  sahip çıkma” meselesine gelince..Kentin Doğu yönünden varsa aracınızla yavaşça giriniz.”Atatürk"ün Şehrine hoş geldiniz.” yazısıyla karşılaşmadan önce, bir tepe üzerine  tünemiş “Sülün”  karşılar sizi..Birkaç yüz metre ilerde ,temeli “Bakan tarafından atılmış” tabelası asılı, Ancora Oteli ve AVM "nin görkemli inşaat alanını görürsünüz...Sonra miadı dolmuş ıssız bir  üst geçit altından Batıya doğru ilerleyince,Kent çıkışına yakın iki tepe arasından  Ankara yoluna dönersiniz.Tepelerden birinin adı  Amazon ,diğeri Amisos "tur.Tarihe sahip çıkmanın güzel bir örneği.Bitmedi.Denizden çıkan bir Amozon savaşçısı ıslak kuru selamlar sizi...Ha.Samsun"un bir Venedik kanalı eksiktir, Doğu Roma"yı anımsatacak.Dert değil. Saat 17.sularında  ,akşamları ,Çiftlik/İstiklal caddesi, C.Meydan kavşağından ,taa Saathane meydanına uzanan güzergahı geçmek “Kanyon” sefasıdır.Gondol yerine Özel Halk otobüsü tercihiniz olabilir..“Çağdaş/Marka kent Samsun"”işte bu..
 Bir de İlkadım Belediye Başkanı Sn. Süleyman Kaldırım"ın   İlkadım"a  yaraşır bir ANIT projesi varmış.Zahmet etmesinler.Gider ayak borçlu Belediye"nin parasını çarçur etmesinler. İlkadım"ın zaten bir  anıtı var.”Viran Otel “bitişiğinde ..Garip Anıt"ın başına gelmedik kalmadı.Demek  bir seyahat daha gözüküyor .
Bir  50 Yıl Anıtı olacak “Canik" te “Doğu Park"ta . Bir temele taş olmamışsa eğer değerlendirilmiş olur.Arayıp bulsunlar.
Son olarak Başbakan"dan torpili “Raylı sistem”e bir çift lafımız var.Kayseri" liler “Raylı sisteme” 30 yılda kavuştular.Bizdeki “hafif”inden olacağından deneme seferine –herhalde 500 metrelik bir yolda gideceğinden -2 yılda biter,gerisi  mi ?“Dağda yonca-hesabı..Daha çook seçim kaldırır.
“Samsun"da taş üstünde taş koymadılar” iddiası büyük laf. Sayın Başbakan"a kalabalık: kalkıp :“İşçileri mağdur olmuş Azot / KB İşletmeleri ,Liman,Hara,Gelemen ,Tekel, Sigara Fabrikaları nerede?Özelleştirme paraları nereye gitti?diye sorsa “ne derler “acaba?
Boşuna değil ,”Fikri hür ,vicdanı hür nesiller” yetiştiremeyen siyaset “ne der” ler korkusu yüzünden “Aldatanlar ve Kandıranlar”  düzlemine kaydı.  
  

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Anayol Arşivi
SON YAZILAR