Prof.Dr.M.Okuyan

Prof.Dr.M.Okuyan

Kur'an'ın Kadına Bakışı

Değerli dostlarım,

Bu yazımızda sizlere İslam"ın kadınla ilgili genel bakışını hatırlatmaya çalışacağız.

İnsanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden itibaren -İslam peygamberlerinin tebliğ ettiği esaslar hariç- insanın hak ve hukukunu belirleyen taraf erkekler olmuştur. Erkek, sahip olduğu fiziki güç ve kuvveti yanlış algılamış, çocukları, kadınları ve hakları başkaları tarafından belirlenen diğer erkekleri tarih boyu ikinci derece varlıklar olarak görmeye kendisini yetkili saymış ve bu doğrultuda davranır olmuştur.

Kadına bakışın da içinde bulunduğu genel olarak insana bakış noktasında İslâm dininin asıl kaynağı olan Kur"ân-ı Kerîm"in ve daha önceki ilâhî kitapların gönderilme nedeni, insana yine insan tarafından reva görülen haksızlıkların ortadan kaldırılmasını sağlamak, insanın iman ve ahlâkını tamamlayarak sosyal hayata uyumunu sağlamaktır.

Şunu itiraf etmek zorundayız: Hz. Peygamber"in yaşadığı dönemde Müslüman olan Araplardan başlayarak daha sonraki dönemlerde Müslüman olan kavimler de dahil, hemen hemen herkeste, önceden benimsemiş olduğu din ve örflerin etkisi görülmüştür. İslam"ın kadına kazandırdığı hakların büyük çoğunluğu eski örf veya dinlerin etkisiyle peyderpey onlardan geri alınmış, kadın hakları noktasında ilerleme değil, gerilemeler yaşanmıştır.

Gelenek-görenek, örf-âdet vs. kabul ve uygulamaları bütünüyle reddetmek elbette hatalı bir tutumdur; ancak onları sorgulamadan din haline getirmek çok daha hatalıdır. Yüce Allah, Kur"ân"da çok önemli ilkeleri eksik bırakmış değildir ki başka kültürel kaynaklarla söz konusu eksikliler (!) doldurmaya çalışılsın. Töre denen uygulamalar da, dinin eksik bıraktığı zannedilen alanlarda kendini göstermekte ve büyük oranda dinin yerine konabilmektedir. Aslında töre, din adına Kur"ân"dan uzak oluşu, medeniyet adına da hukuk tanımazlığı ifade eder.

Kuşkusuz, kadına yönelik şiddet, sadece inananlar arasında değil, inanmayanlarda da vardır. Ancak bizler, inananlar olarak inancımızın gereğini yerine getirmek ve hata yapmamak durumundayız. Bu itibarla hiçbir olayın haklı gösteremeyeceği “kadına yönelik ayırım ve şiddet” konusunda Kur"ân"ı referans alarak onun dediklerini doğru anlamak durumundayız.

Müslümanlar dinin, hakkında bilgi verdiği, prensipler belirlediği her konuda olduğu gibi kadına yönelik konularda da öncelikle Kur"ân"a bakmak zorundadırlar. Çünkü Kur"ân, insanları karanlıklardan aydınlığa çıkartmak için gönderilmiş bir kitaptır (İbrahim 14/1). Bu misyonuyla Kur"ân, insanları bilgi konusunda cehaletin, inanç konusunda küfür, nifak ve şirkin, yanlış gelenek noktasında da törenin karanlıklarından aklın, bilginin, tevhidin ve hukukun aydınlığına çıkarmayı gönderilişine ilke edinmiş olmakla bizlere tanıtılmıştır.

Kur"ân, kadınlar için onları erkeklerin bir örtüsü kabul edip onlarla aynı haklara sahip olan, bazı yönlerden farklılıkları olmasına rağmen fiziksel üstünlüğü hukuksal üstünlüğe dönüştürmeden, hayatı beraberce kavrayıp yaşayabileceğimiz diğer yarımız olarak, yani eşimiz olarak kabul etmemizi emretmekte, şiddeti çağrıştıracak davranışlardan uzak durup yapılan hatalar varsa hukukun kapısını çalmanın dışında herhangi bir mekanizmayı harekete geçirmemeyi, töreye kurban vermeye varacak kadar işi çığırından çıkartmamayı bir insanlık ve bir Müslümanlık gereği görmemizi istemektedir.

Daha sonraki yazılarımızda kadınla ilgili bazı yanlış kanaatlerin Kur"ân"a ve Hz. Peygamber"in sahih sünnetine nasıl aykırı olduğunu ele almaya ve bilgilerinize sunmaya çalışacağız. Kadını erkeğin, erkeği de kadının eşi, örtüsü ve tamamlayıcısı olarak kabul eden Kur"ân"ın, her konuda olduğu gibi kadın konusunda da sunduğu evrensel ilkeleri hatırımızdan çıkarmamayı tekrar vurgulayarak sizleri Allah"a emanet ediyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof.Dr.M.Okuyan Arşivi
SON YAZILAR