Silvan 'da PKK saldırısı sonunda 13 askerimizin şehit edilmesi hadisesi üzerine Hükümet ilk defa İçişleri Bakanlığı Müfettişlerince bir araştırma ve inceleme başlattı.

Genel Kurmayın yaptığı rutin bir araştırmadır.Bu defa Genel Kurmay'ın yaptığı araştırma raporu Genel Kurmay Başkanlığı'nın kendi internet sitesinden açıkladı.Bu da bir ilk sayılır..

Ama ,asıl önemli ve “milat” sayılacak olanı ise konunun Yargıya taşınmış olmasıdır.

Şimdi,yargıya güvenmek,çıkacak kararın kamu vicdanını rahatlatacak nitelikte olmasını beklemek ,bundan sonra olacaklara yasal dayanak teşkil etmesini ummak zorundayız.

Bakın “İyi şeyler olacak” temennisinden bugün gelinen noktaya…

9 yıllık İktidarın,siyasi iradenin Kürt sorunu' na bakışı/ tehdit algılaması  dünden farklılaştı.Adı ne koyulursa koyulsun,ister “proje” denilsin; ister “milli birlik” , ister ”Kardeşlik” karşı tarafın niyeti kötü.Muhatap kendi avazını duyuyor.Bildiğini okuyor..  Konu önemli.Ve acil… Sn.Başbakan'ın Genel Kurmay Başkanı,İçişleri ve Terörden  sorumlu Başbakan yardımcıları ile yaptıkları görüşmelerden,ardında MİT Müsteşarı ile yapılan ikili görüşmelerden anlaşıldığı kadarıyla tehdit ve tedhiş hareketlerine , Terörle mücadele algısının tamamen değişmiş olduğu izlenimi hakim.

1997 yılında kaldırılan Özel Harekat'ın yeniden devreye sokularak ve Jandarma kolluk kuvvetleri ile eşgüdüm içinde mücadele sürdürülecektir.Bir yanlıştan dönülmüştür.

İktidarın “Çıraklık/Kalfalık” dönemlerini kapsayan 8 yıllık süreç boşa harcanmış denemez.Tecrübe tecrübedir.Sözgelişi  Demokratik açılım, BDP'nin şantaj ve bölge baskısı sonucu Öcalan'ın bölge halkı üzerinde etkisinin artarak sürmesi,taban oluşturması,”İmralı yol haritası” ekseninde sürdürülen görüşmeler ” Barış Konseyi” oluşumu ,Kandil'in  artan eylemleri Hükümeti ,siyasi İradeyi mücadele yönteminde başa döndürdü.

Anlaşıldı ki yapılan “78 yasal,hukuksal “düzenleme ve iyileştirmeler , etnik temelli ,bölgenin bölünmesinden yana ayrılıkçıların gerçek niyetinden vaz geçmeyeceği anlaşılmıştır.

Günlerdir medyada Sivan'daki saldırı olayı tartışılmaktadır.Geriye doğru gidildiğinde kimse TESEV'in ,Cengiz Çandar patentli ısmarlama  raporundan söz etmiyor?Kimse seçimden sonra BDP'nin bölgedeki sivil itaatsizlik provalarından,”Eylemsiz vekillerin ”ekran şovlarından bahsetmiyor.Kimse “Demokratik Özerklik” in son kertesi Batman BDP'li kürt milletvekili Bengi Yıldız'ın “23 ilimizi içine alan ve adına Kürdistan bölgesi” diye isimlendirdiği hezeyanları tartışmıyor.

TV 'da ,malum kanallarda ayrı şeyler tartışılıyor.Masa başında terörün nasıl bitirileceğine ahkam kesiyorlar.Sanki, son on yıldır bu ülkede yaşamıyorlar..

Neymiş ,”Öcalan canisi İmralı'da tutukluymuş,örgüt üzerinde etkinliği kalmamışmış!.”

İçerde olmasından dolayı örgüt içinde nüfusu zayıflamış.Doğalmış.Bir şirketin sahibi ,şirketin başından 6 ay uzaklaşsa şirkette etkinliği kalmazmış..Mantığa ve kıyasa bakın!.Bunları söyleyen terör uzmanı.

Biz şaşırmıyoruz. Daha düne kadar Cani'nin muhatap alınması için akıl verenler bunlar..İng. Başbakan'ı Tony Blair ile  İRA örgütünün anlaşmalarını Sn.Başbakan' a öğütleyenler yine bunlar..Açılım goygoyculuğu yapıp işler sarpa sarınca,çark eden yine bunlar..20/30 yıl süren terör belasının son 10 yılında bu kendinden menkul sözde uzman kişilerin birbiri ile çelişen görüşleri,salt bir rapora bağlı kalarak yapılan analizler,kafa karışıklıkları ,bilgi kirlenmesine neden olan örneklemeler/kıyaslar,bir türlü araştırılarak hayata geçirilemeyen  itiraflar/iddialar-Faili meçhuller , JİTEM,Ergenekon yapılanması vs.-kamuoyunu cambaza baktırıyor..

Cemaatin önde gelen kalemlerinden umut dolu ifadeler dökülüyor kaleminden…Yeni Türkiye'den bahsederken,değişimden ,Dokunulmazlara dokunulurken kendinden geçiyor.Yazısında PKK terörünü analiz ederken ,son olayları yorumlarken “Türkiye'nin güçlenmesini  engellemek isteyen ülkeleri..PKK Terörünü nasıl desteklediklerini

PKK'nın hangi fraksiyonunun arkasında Avrupa ülkesi olduğunu…Hangi komşu ülkesi PKK'nın arkasında  olduğunu”bir türlü açıklayamıyor.Ama İsrail ' in adını veriyor, ABD'yi , AB ülkelerini söylemeye dili varmıyor.

Tıpkı Kurtuluş savaşı ile kurtarılan illerimizin yıldönümü törenlerinde “İlimizin düşman elinden kurtuluşunun bilmem kaçıncı yıl dönümü!”diye geçiştiren korkak zihniyetin ruh ikizi bu kafalar..

Utanmadan bir de kalkıp millete gaz veriyor ,bağrı yanık ,ocağına ateş düşmüş ailelere umut tacirliği yapıyor.Neymiş ?”Terörle mücadelede artık yepyeni bir dönem var!Yeni Türkiye terörün belini bu defa kıracak.Bu defa yetki sorumluluk ve inisiyatif sivil hükümette olacak!”mış.Sivil Anayasa ile tüm sorunlar aşılacak?Oldu ki aşılmadı.Derde deva olmadı.Ne olacak?Kıyamet mi kopacak!

Kimsenin 9 yıllık iktidarda olan bir hükümete mazeret bulmaya çalışmasın.Dün  “açılım” adı altında yapılanları , AB İlerleme raporlarındaki dayatmaları,Barack Obama'nın TBMM'deki “ev ödevlerini” en son “Arap bahar” nın esintilerini görmezden/duymazdan gelemez.

Kabul etmek gerekir ki PKK ile baş etmek,Teröristi alt etmek ,yok edilemezse de minimize etmek,bölge insanımızla ilişkisini sonlandırmak,Devlete güven duygusunu hakim kılmak ancak  güçlü,kendi içinde tutarlı siyasi iradenin mevcudiyeti ile mümkündür.

Sn.Başbakan'ın  Bengi Yıldız'ın “Vergi vermeyiz. Ama Devletten yardım almalıyız” tehdidine karşı verdiği “Vermezlerse bedelini öderler..”cevabı,Milletçe özlenen bir karşılıktır bu .