HİZMET HAREKETİ'NİN SON DEMLERİ

 
Böyle bir başlık attım.
Bu bir önsezi, gibi olabilir.
Ben de hiç hoşlanmam;
Ancak THY'nin;
görüntüsünü seyrettim.
Mehtap TV'den…
Diyordu ki;
Türk Hava Yolları;
Zaman Gazetesi'nin;
dağıtımını yasakladı.
Zaman gazetesinin dağıtımı
üçte iki oranında azaltıldı.
sayısı üçte iki oranında azaltılan;
Zaman gazetesi ise;
yolculara verilmeye devam edecek.
THY, Bugün ile Orta Doğu gibi;
bazı gazetelerin de dağıtımını durdurdu.
Bu haber;
“İnine inmek” değil midir?
Neyse ben “Yolsuzluk Operasyonu”;
Üzerinde durmak isterim.
"Bu oyunu bozuyoruz" diyen Erdoğan:
“Devlet içinde paralel bir yapı olamaz;
istedikleri kadar devlet içine sinsinler.
İnlerine gireceğiz" diye konuştu.
Hizmet yanlıları timsah ağlamaklı:
Allah im bizi yetim hakki yiyenlerden,
dinimizi kullanarak bizi soyanlardan;
vatan ve Türk hainlerinden;
halkını düşünmeyip;
kendi cebini ve yandaşlarını düşünenlerden
Müslüman Türk milletini sen koru...!”
Diyorlar.
Hizmet Hareketinin öz kardeşi;
Kılıçdaroğlu da;
“Çeteleri hükümet kurmuştur”
Askerleri soruştururken
Aynı çete kurallara uymamış;
Ama mesele bu yolsuzluk soruşturmasına gelince;
Hukuk hatırlanmıştır” diyor.
Meselenin özüne inmeğe çalıştım;
Bütün mesele;
Adli kolluk… idari kolluk meselesidir.
Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu için;
Tetiğe basan savcı;
Adli kolluk olarak polisi kullanmıştır.
Öyle anlaşılıyor ki;
Yolsuzluk ve rüşvet emrini;
Kim vermiş?
Kesin anlaşılıyor ki;
Amerika CİA'sı emri vermiş;
Türk adliyesindeki bir özel adlı çeteye;
Hizmet Hareketi çetesine;
Emir vermiş.
Yolsuzluk ve rüşvet yasalarındaki;
Soruşturma esaslarına… gizliliklerine göre;
Adli çete bilgi toplamaya başlamış.
Çetenin emriyle polis;
Gayri ciddi biçimde;
Bakanın odasına dalıp arama yapmıştır.
Polis şov yapmıştır.
Bacak bacak üstüne atıp;
Lahmacun yiyerek;
yürütmeye meydan okumuştur.
Başbakana… Bakanlara gösteri yapmıştır.
Operasyon ekibini istihbarat ekibi izlemiş.
İstihbarat şube müdürü,
savcının talimatındaki suçlamayı
anlamadım demiş.
Soruşturma, tamamen
iktidarı zayıflatmak amacıyla yürütülmüştür.
Nasıl mı başlamış?
Amerikan Ankara Büyükelçisi;
Halk Bankası'nı nasıl avlayacağını
Kılıçdaroğlu'na fısıldamış;
Amerika'ya göndermiş;
Hizmet Hareketi'nin ;
'Hizmet Hareketi ve Barışın İnşaası';
başlıklı sempozyumda;
'Rumi Barış ve Diyalog Ödül Töreni'ne;
Katılmış.
CHP lideri, Fethullah Gülen Hareketi'nin
ABD'deki temsilcileriyle de özel olarak
bir kahvaltıda buluşmuş.
ABD Büyükelçisi F. Ricciardone;
itirafından bir gün sonra;
CHP'li Kemal Kılıçdaroğlu'yla
yemek yemiş.
Büyükelçilikte, yaklaşık
1.5 saat görüşmüşler.
gündem operasyondu.
Elçi Kılıçdaroğlu'na
İran'a ambargoyu hatırlatmış.
İşte olaylar böyle gelişmiş.
Yolsuzluk ve Rüşvet Yasasında;
Hükümet veya Bakanlar;
Olaya doğrudan karıştıklarında;
Savcı, habersizce kolluk kuvvetlerine;
Operasyon emri verebilir.
İşte operasyon öyle başlatılmış;
Ancak istihbarat Şube Müdürü;
“Birşey anlamadım; ama neyse” demiş;
fesübhanAllah demiş.
Çünkü yolsuzluk Türkiye'de değil;
Bir Türk vatandaşı rüşvet vermemiş;
Para İran'ın parası;
Sadece Banka Genel Müdürü'nün…
Bakan çocuklarının evlerinde;
Para bulunmuş;
Bu curcuna;
Altına çevirme curcunası;
mahkemede belli olacak.
Banka'nın Genel Müdürü;
Osmancık İmam-Hatip Lisesi'nin,
Birkaç trilyonluk masrafını;
Normal yollarla biriktirmeğe çalışmış.
O da mahkemede belli olacak.
Ama bütün mesele;
Amerika'nın çıkarlarını korumaktır.
Kılıçdaroğlu'nun taşeronluğu sağlanmış;
Hizmet Hareketi de;
Tüyü bitmemiş yetim havasına bürünmüş;
Karunlar yetişmesin diye dualar etmiş. 
Olaya karışmış.
Olan Türkiye Cumhuriyeti ihracatına…
Kalkınmasına… ucuz doğalgaz teminine…
Leke düşürülmüş.
Kılıçdaroğlu… Fethullah Hoca;
Elbirliği yapmış;
Ecevit Hükümetinden itibaren;
Türk Adaletine sızmış adli çete;
Başbakanın iradesine rağmen;
Orgeneral İlker Başbuğ'u tutuklayan çete,
Bu yolsuzluk işine de bulaşmış;
Ama Amerika'nın emriyle;
Fethullah Hoca'nın da taşeronluğuyla…