HAPI YUTACAĞIZ!..

Karadeniz insanı sıra dışıdır...

Türkiye gündeminde de Karadenizliler hep etkili olmuştur...

Bu ülkede eğer birileri bir adım atacaksa...

Bunun ilk ayağı da genellikle Karadeniz olur...

***

Bölge şovenizmi yapacak değilim...

Ona bakarsan Karadenizli, Rizeli bir lider de...

"Avrupa Birliği'nin yolu Diyarbakır'dan geçer" demişti...

***

Bugün AKP iktidarının yapmaya çalıştığı...

Hatta yüzüne gözüne bulaştırdığı "Kürt açılımı" söyleminin altında yatan gerçek belki de Mesut Yılmaz'ın yıllar önce ifade ettiği bu sözde gizlidir...

"Söylem" diyorum… Çünkü söylemden öteye bir şey göremedik henüz!..

***

Yıllardır bu ülkede "Türk"e Türk propagandası" yapıldı...

Bugün içinde bulunduğumuz bu ırkçı, aşırı şoven dalganın temelinde tarihin çarpıtılarak bu millete empoze edilmesi yatıyor olmasın!..

Ki, bu çarpıtılmış haline “Resmi Tarih” diyoruz…

***

Maalesef, bize anlatılanlarla hayatın gerçekleri birbirini tutmuyor...

İsrail meselesinde de öyle oldu... Herkes tribüne oynamayı tercih etti...

Bir tek kişi doğruyu söyledi...

O doğru ses de Amerika'dan, Pensilvanya'dan geldi...

Dedi ki Fettullah Gülen;

"Otoriteden izin almak gerekirdi... İzin almadan orada ne işleri var..."

En çok tepkiyi de en doğru söz aldı…

“Demek ki oradan öyle görünüyor” dedi Bakan Ertuğrul Günay…

Oradan görünen şey gerçeklerdi çünkü…

Çarpıtılmamış gerçekler…

***

İsrail askerlerinin yardım gemilerine saldıracağını bilmeyen var mı?...

Adamlar bunu deklare etmiş zaten...

Herkesin bildiği, olmasını beklediği şey gerçekleşince de "Vaayy! Nasıl olur, nasıl yapar. Katil İsrail..." diye bağırın bakalım şimdi... Olacak iş mi?

***

Millet artık "van minüt" hikayeleri dinlemek istemiyor...

Kandırıldığının farkında...

İsrail ile Türkiye arasındaki ilişkileri hükümet belirleyemez...

Bunlar yazılmış çizilmiş ve şartlar ne olursa olsun hiç aksamadan tıkır tıkır yürüyor zaten...

***

İsrail"le yaşanan bundan önceki krizin ardından tam üç tane ortak askeri tatbikat yapmışız…

Hem de Ortadoğu'nun göbeğinde...

***

Biz İsrail mallarını boykot ederken, devlet askeri ihalelerini İsrail'e veriyor...

"Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" sözünü işine geldiğinde bayrak yapan Recep Bey, bu işe ne der?

Egemenliğin sahibi millet "İsrail'le bağlarınızı kesin" diyor...

“Bağları kesmek” de ne kelime…

Adam, “İsrail askerleri gemiye çıkarken, Türk jetlerinin gelmesini bekledik” dedi…

Yani, “Savaş açalım” diyenler çoğunlukta…

Çocuk oyunu ya bu!..

***

Geldiğimiz noktada 'Kürt Açılımı' konusunda da...

İsrail meselesinde de vatandaşların birçoğu kendilerini kandırılmış, aldatılmış hissediyor...

***

Açılım diye diye, Kürtleri bulundukları yere kapattılar aslında…

Fındık mevsiminde Karadeniz"e gelen Kürtlerin yolunu kapattılar…

Kürtlerin yerine Gürcü işçilere yol verildi…

***

Kürt işçiler artık Karadeniz"e gelmek için bulundukları illerin Tarım Müdürlüklerine başvurarak belge almak zorundalar…

Bir nevi pasaport yani!..

***

Bu ülkeyi bölmek için bundan daha kolay bir yol bilen var mı?

Öyle ya… Kürtler Karadeniz"e pasaportla girecekse bu ülke bölündü demektir!..

***

Ne demiştik…

Karadeniz deyip geçmeyin...

Her yola bir adımla başlanır...Ve ilk adım... Karadeniz'de atılır...

***

Her siyasi yapı ilk mitingini Samsun'da yapmaya özen gösterir...

Mustafa Sarıgül'ün, Abdüllatif Şener'in Samsun ilgisi buradan gelir...

Süleyman Demirel, her seçimde Samsun'u gösterge kabul eder... 

Eski siyasetçiler bilir...

"Samsun'u alan Türkiye'yi alır" derler...

***

Siyasetin nabzı Karadeniz'de atar...

Trabzon da Rize de bu konuda Samsun'dan geri kalmaz...

Trabzon'da hayat Trabzonspor'a göre dizayn edilir...

***

Gelelim zurnanın "zırt" dediği yere…

Cumartesi akşamı saat 22.00 gibi telefonum acı acı çaldı..

Rize'den arkadaşlardı arayan...

"Yine bir yakınımızı kaybettik galiba. Acaba bu sefer kim" diye acı haber beklerken...

Kadim dostum cemal beni rahatlattı...

"Başbakan Erdoğan biraz önce buradaydı" dedi...

Ben "Ohh" dedim içimden... Kayıp, zayi yoktu yani... Kimseyi kaybetmemiştik...

***

Başbakan Erdoğan Rize'deymiş...

Meğer Rize'de Başbakan Erdoğan'ın karşılamaya kimse gitmemiş...

Cemal, "500 kişi bile yoktu" diyor...

Rize"de alanlara sığmayan Erdoğan"a Rizeliler sırtını döndü demektir…

Bu Erdoğan'ın bittiğinin resmidir...

Aynı şey Mesut Yılmaz'ın da başına gelmişti...

***

Cemal"le konuştuktan sonra Show TV'den Musa Yazıcı'yı aradım...

Musa daha da ilginç rakamlar verdi…

“Abi, tam bir skandal. Rize"de karşılamada 500 kişi bile yoktu. Başbakan"ı kendi köyünde, Potomya"da bile topu topu 50 kişi karşıladı. Başbakan da partililere bastı fırçayı. "Bilseydim liste getirip tek tek yoklama yapardım" diye kızdı…”

***

Show TV Rize temsilcisi, arkadaşım Gençağa Karafazlı 13 aydır hapiste...

Musa Yazıcı da Gençağa"yı aratmıyor…

Karafazlı"nın neden içeride olduğunu sormayın…

Kimse bilmiyor... Çünkü 13 aydır hala mahkemeye çıkartılmadı...

Çıkınca hep birlikte öğreneceğiz neden hapiste olduğunu...

Dünyanın neresinde görülmüş böyle bir adalet anlayışı...

Hangi akla, mantığa, vicdana sığar? Bilemiyoruz…

***

Şimdilik sadece etkili oldukları yerlerde kendi hukuklarını uyguluyorlar demek ki...

Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'nda istedikleri değişiklikleri yapabilirlerse vay halimize...

***

Dün TV"den konuşuyor bizimki…

Anayasa Mahkemesi için, “Ana Muhalefet Mahkemesi” diyor…

Önündeki tek engel de bu zaten…

­12 Eylül"de bunun için referanduma gideceğiz...

O engel de kalkarsa vay halimize…

***

Ne demişti Recep bey...

Anayasa'da yaptıkları değişiklikler için...

"Hap gibi içireceğiz..."

***

Etrafını o kadar güzel süslemişler ki gerçekten…

Değişikliklere "Hayır" demek mümkün değil…

***

İyisi mi siz şimdiden…

Hapı yutmaya hazırlanın!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR