GERÇEKLERİ GÖRMEK LAZIM

Olayları ve insanları değerlendirirken objektif olmak zorundayız. Bir konuyu veya şahsı eleştirirken sadece olumsuz taraflarını değil, olumlu taraflarını da değerlendirmek zorundayız. Yapıcı eleştirinin gereği de budur. Sadece taraf olup muhalefet partisi siyasetçilerinin yaptığı gibi muhalefet etmek gazetecin işi değil, siyasetçinin işidir. Yöneticilerin menfi yönlerini değerlendirdiğimiz gibi müspet yönlerini de değerlendirmek zorundayız. Tarafsız olmanın gereği de budur. Biz bu ölçüyü sürekli korumaya çalışırız, geçmişte yaptığı yanlış işleri yazdığımız pek çok kişinin yaptıkları güzel işleri de yazmaktan geriye kalmayız. Ben yıllarca Vezir Hazretlerini eleştirdim ama güzel bir iş yaptığı zaman da onu yazmaktan geri kalmadım. Bazı insanları sevmeyebilirsiniz ama her yaptıklarına da yanlış demek veya sırf onlardan üç beş kuruş alamadığınız için sürekli aleyhlerinde yazıp çizmek inandırıcılığını kaybeder, toplum da bunun farkına varır zaten. 

Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki şehrimiz yönetici kalitesi bakımından son on beş yılın en şanslı dönemini yaşamakta. Neden böyle dediğime gelince; valisinden emniyet müdürüne, başsavcısından milli eğitim müdürüne çok güzel insanlar iş başında. Vali bey bu şehre geldikten sonra uyuşturucu ile mücadele konusunda çok güzel çalışmalar oldu ve toplum bunun geriye dönüşünü gördü, bize de sürekli telefonlar ve mesajlar geldi. İnsanlar şehrin ücra köşelerinde akşamdan sonra sokaklara çıkamaz hale gelmişti. Varoş olarak adlandırdığımız şehrin arka sokaklarında yaşananlar hiç de hoş şeyler değildi. Vali beyin ve emniyet müdürünün samimi mücadeleleri sonucunda ciddi şeyler yapıldı. Hatta işin arka planında uyuşturucu baronları sıkıntıya düştükleri için ne yapacaklarını şaşırdıklarını konuştuklarını da çok iyi bilmekteyim. 

Çağımızın en büyük belalarından biri uyuşturucu belasıdır. Bunun kadar topluma zarar veren ikinci bir bela olmadığı kanaatindeyim. Bu işin arkasında o kadar enteresan insanlar var ki anlatamam. Ekonomik getirisi çok yüksek olduğu için yeraltı dünyasından mafyasına ve çetesine kadar her türlü pis işlerle uğraşan insanlar için cazip getirisi olan bu meretle mücadele konusunda hepimiz elimizden gelen ne varsa sonuna kadar yapmak zorunda olduğumuzu unutmayalım. Aksi halde bizden sonraki nesillerimiz perişan olup gidecek. Bu konunun ülke olarak hepimizin en önemli sorunlarının başında gelen bir sorun olduğunu unutmayalım. Terörle mücadele neyse bu meretle mücadelenin de aynısı olduğunu unutmayalım. Ekonomik şartların zor olduğu bir dönemde bu tür gayrimeşru metanın revaçta olmasının kabul edilemez bir felaket olduğunu unutmayalım. 

Bu gerçekleri görüp yazmak, çizmek ve konuşmak varken neredeyse her Allah’ın günü Mustafa Demir’in suya yaptığı zammı konuşmak veya henüz proje ihalesi yapılması gündemde olan marina konusunu amacını aşarak toplumu farklı yönlere çekmek suretiyle haber yapmak algı operasyonundan başka hiçbir işe yaramaz. Mustafa Demir’i hep birlikte eleştirelim sorun yok ama yaptığı yanlış işleri eleştirelim. Adam göreve geldiği günden beri sürekli borç ödüyor. Tüm belediyeler personel maaşını ödemede zorluk çekerken Büyükşehir Belediyesinde çalışan personelin maaşı tıkır tıkır ödeniyor. Köy yolları betonlanıyor, belediyenin yapması gereken pek çok iş merkezi hükümete yaptırılıyor. Bu hizmetleri görmezden gelmek kör gözlü olmak değil de nedir? Sürekli su zammıyla yatıp kalkmak veya marinayı gündeme getirmek bu şehre ne katkı sağlar merak ediyorum? 

SASKİ genel müdürüyle biraz sohbet etme fırsatım oldu. Terme’deki su sıkıntısından Salıpazarı’ndaki baraj sorunlarına, Vezirköprü’deki su sorunundan Ondokuzmayıs bölgesindeki su sıkıntısını nasıl çözeceklerini anlattı. Yaptıkları projelere değil SASKİ bütçesi, belediyenin bütçesini verseniz yetmez. Kaldı ki Salıpazarı’ndaki DSİ projesine belediyenin katkı sağlaması da işin farklı bir boyutu. Bu gerçekleri görmeden 24 saat aleyhte propaganda yapmanın tek nedeninin havada bulup tavada yemeye alışmış zavallı ‘gazatacılardan’ başka bir şey olmadığını da unutmayalım. Ben haklıya haklı, haksıza da haksız demeyi çok iyi bilen bir insanım. Sadece Mustafa Demir değil tüm belediye başkanlarının verdikleri mücadeleleri çok iyi görüyorum. ‘Yanlış yapanları yok mu?’ derseniz elbette var ama onları yazmanın şimdi zamanı değil. Az çalışıp sonuç alsınlar da ondan sonra yazıp çizilir. Amacımız topluma doğruları anlatmak olmalı, algı operasyonları yapmak olmamalı. Ortada yanlış varsa elbette yazılmalı ama temcit pilavı gibi aynı konuları ısıtıp ısıtıp getirmenin inandırıcılığı kalmadığını da unutmayalım. Sözlerime son vermeden dün yapılan uyuşturucu operasyonuyla ilgili Vali Beye, Cumhuriyet Başsavcısına ve Emniyet Müdürüne bir kez daha teşekkür ediyorum. Bugünlük de bu kadar, kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
11 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR