DAVOS’ Tan mazlumlara yükselen ses.

  I.Dünya savaşında Osmanlı devletinin parçalanmasının ardından, 1920-1947 yılları arasında dünyanın en büyük sömürgeci devleti İngiltere tarafından sömürgeleştirilerek yönetilen Filistin"de; Yahudiler nüfusun üçte birine, toprakların da yüzde %6 sına sahiptiler.
Birleşmiş Milletler,1947 Kasımında Filistin"in biri Yahudi, öteki Arap olmak üzere iki Devlet arasında paylaşılmasına karar vermesinin ardından, ilk Yahudi devleti olan İsrail,14 Mayıs 1948 tarihinde Tel Aviv'de ilan edildi.
Bu yıllardan itibaren bir türlü huzura erişilmeyen Filistin topraklarında, ülke geleceklerini ve politikalarını sömürgecilik hesaplarıyla güçlendiren İngiliz ve ABD siyaseti, işgal ettikleri topraklarda nifak tohumları ekerek toplumları birbirlerine düşürmüş, dünya barışını ve insanlık geleceğini adeta torpillemişlerdir.
Dinlerin kutsal saydığı topraklara sahip Ortadoğu coğrafyasında bitmek tükenmek bilmeyen savaşların, İsrail"in işgalleri ve soykırıma dönüştürdüğü son GAZZE saldırılarında ise;
Bebeklerin, çocukların, kadınların 1400 yakın sivil çoğunluğun oluşturduğu savunmasız insanları öldüren ve BM Güvenlik Konseyi'nin Gazze'ye ilişkin kararlarını hiçe sayan İsrail;
Gazze"de masum insanların kafalarına atılan misket bombalarıyla akıttığı kanı bütün dünyayla birlikte seyreden ABD-AB ve Batıya karşı; Davos"ta tüm insanlığın duygularına tercüman olan Sayın Erdoğan, zamanı ve mekânı çok iyi değerlendirmiştir.
Yaptığı eleştiriyle aynı zamanda Yahudi düşmanlığına karşı olduğunu, Anti-Semitizm'i insanlık suçu olarak gördüğünü açık bir dille söyleyen Başbakanımızı takdir ediyoruz.
Seçimle iktidara gelen Hamas'ın, Ortadoğu da barış sürecine dâhil edilmesini ve haklılığını ve aynı zamanda hatalarını da eleştiren, dünya barışı ve insanlığın geleceği için Ortadoğu"nun kalıcı bir barışa kavuşması gerektiği mesajını DAVOS' ta verme şansını yakalayan ve çok iyi değerlendiren Sayın Başbakanımızı kutluyoruz.
Böylelikle ABD'nin yeni seçilen Başkanı Barak OBAMA" YA, AB ve Batı ülkelerine, zulme ve insanlık suçu savaşlara karşı sessiz kalmayarak verdiği mesaj, bir büyük devlet adamlığına ve barış adına alkışlanacak davranış olarak görmekteyim.
İsrail Cumhurbaşkanı Simon Peres; Ses tonu ve beden dilini kullanarak suçluluğunu bastırmaya yönelik tavır ve davranışıyla, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanına parmak gösterip azarlayarak küstah bir hava içinde 25 dakika süren konuşmasını kesmezken,
Panel yöneticisi Amerikalı gazeteci; Başbakan Erdoğan'ın cevap hakkı istemesine rağmen Türkiye Cumhuriyeti Devleti Başbakanının konuşma süresini yarı yarıya indirerek bir skandala imza atmıştır.
Başbakan Erdoğan'ın ısrarlı söz istemesine tahammül sınırlarını aşarak elini kolunu tutarak adeta küçümseme ve hakaret sergileyen panel yöneticisiyle karşılaşan Başbakan, son bir kaç sözle İsrail Cumhurbaşkanı Peres'in şahsında İsrail'i bu kez ağır bir biçimde eleştirerek;
"Davos benim için bitmiştir. Bir daha Davos'a gelmem" diyerek paneli terk etmiştir. Panel yöneticisinin söz hakkı vermemesi kabul edilebilir bir davranış değildir. Buna sessiz ve tepkisiz kalmayı kim kabul edebilir ki?
Batı beklentisi ezberleri bozan, fiyonklu, papyonlu, skreçli, smokinli uydu- peyk, sünepe siyaset adamlığından, gereken tepkiyi gösteren yürekli, açık ve ne isteyip ne söylediğini ortaya koyan, başı dik onurlu bir devlet adamlığı sergileyen Sayın Başbakanımızı, bu davranışından dolayı yürekten kutluyoruz…
İhsan İDE

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İhsan İde Arşivi
SON YAZILAR