Çocuklar bizim geleceğimiz, onlar bizim canımız ciğerimizdir.

Tüm zorluklara sıkıntılara onlar için göğüs gereriz.

Yemez yedirir, giymez giydiririz.

Tüten ocaklarımızın mirasçısı, neslimizin devamıdır onlar.

Bugün çocuklarımız doğu ve güneydoğu Anadolu"da PKK"nın elinde bölücülüğün en büyük figüranı konumunda adeta tiyatro oyuncusu gibi başrolde oynatılmakta, Kürtçülük propagandasında kullanılmaktadır.

Evde okulda sokakta, velhasıl her ortamda en önde kullanılan bölücülüğün en büyük propaganda aracı haline getirilen bölücülerin arkalarına sığındıkları kalkan yaptıkları masum yavrularımız;

Dünyanın her yerinde ve köşesinde olduğu gibi elbette birer çiçektir.

Oysa terör örgütünün yıllardır ülkemizin güney doğusunda 8-13 yaşlarında ki çocukların yüzlerine çaput maskeler taktırıp Filistin"de İsrail askerini taşlayan Arafat çocuklarına benzeterek onlara Türk Asker ve polisini taşlatarak, sevgi yerine düşmanlık ve kin tohumları ekmektedirler.

Bir bakıyorsunuz gazeteciler ve kameralar karşısında İstanbul"un göbeğinde ellerinde Molotof kokteylli veya taşlarla içinde yolcu dolu otobüslere ecel terleri döktürüyorlar.

Bir bakıyorsunuz ülkemizin başka bir köşesinde bu milletin aziz saydığı kutsal değerlerinden Albayrağını ayaklar altına alıp eziyorlar, yakıyorlar.

Kara propagandaların a öylesine özgürler ki; 10 yaşında ki bir kız çocuğu "evinde okul kurup kendi yaşıtı arkadaşlarına Kürtçe öğretiyor” manşetiyle fotoğraflı röportajlar kaleme alınıyor.

Kürtçe öğreten 10 yaşındaki çocuk için “Akademik standartta eğitim veriyor” diye başlık atıyorlar.

Güya evi okul yapan, o sıraları kitaplıkları kara tahtasıyla eksiksiz organizasyonu kuran,10 yaşındaki kız çocuğuymuş, sanki arkalarında büyükler yokmuş gibi gösteri ve propaganda sergileyenler, çocukluğun tüm masumiyetini kullanarak Türkiye toplumuna seyrettiriyorlar.
Sonra da TV"de ekranlarında;

“Atatürk sizin için neyse, "Sayın" "Abdullah Öcalan" da bizim için odur” dedirtiyorlar.

Bu Millet; Tüm bunların arkalarında İngiliz casusu Lawrencenin öğüdünü yerine getiren AB ülkeleri ve ABD"nin elbette farkındadır.

Lawrencenin;"Bütün çatışmaları yerel savaşa dönüştür"

"Sen aradan çekil, onlar birbirlerini yesin".

Türk Kürt"le çatışsın. Sen her ikisinin de arkalardaymış gibi görün, işini yüzdür.

Sömürü düzenin daha rahat devam etsin.

Şu an taş atmaktan 3 ila 15 yıl hapis cezasıyla yargılanan çocuklar,

Bizim çocuklarımızdır.

Onlar için düşünülen afla, elbette el ele vererek PKK ve bölücü ve hainlerin elinden kurtarılması gerekiyor.

Düşünülen af, masumluğu yüzlerinden okunan çocuklarımızın geleceğini kurtarmak için olmalı. Geleceğimizin yegâne temsilcisi olan çocuklarımıza sahip çıkmak, yalnızca anne ve babaya değil, devletin şefkatli kollarının sarmalıdır.

Elazığ"da meydana gelen depremde hayatlarını kaybeden insanımıza Allahtan rahmet, geride kalanlarına sabır dilerken, çocuklarının canlarını kurtarmak için kendi hayatlarını feda eden Anne ve Ninenin duygusu neyse, tertemiz ve hiçbir art niyet taşımayan ancak PKK"lı bölücülerin kalkan olarak kullandığı taş atan çocuklarımızı kurtarmak ve kollamak, devletin asli görevi olmalıdır.