Çemişkezek'ten Haber Veren Muhabire Birkaç Söz....

Konumuza bir fabl'la başlayalım :

“Kurt, can sıkıntısından gezinirken yolu bir kasabaya düşmüş.Güzelliği ,sükunu görünce yola devam etmiş.Çok geçmemiş ,birden önüne; ben diyeyim,üç,sen de dört çakal sürüsü kesmiş.Öfkeyle saldırmışlar..Ne olduğunu /neden olduğunu anlayamadan zavallı Kurt, başlamış kaçmaya..Soluklanayım derken bir başka yönden ,bu sefer irice domuz sürüsü düşmez mi peşine..O kaçmış,domuzlar kovalamış ,neyse ki yetişememişler.Tam onlardan kurtuldum, derken, bir de ne görsün, arkasında dişleri çelik parıltısında sırtlan sürüsü!. Kurda yine tabanları yağlamak düşmüş .Bir türlü olup bitene bir anlam verememiş..Tam da ormana geri döneceği sırada, bir ağac gölgesinde,pusuda yatan tilkiyi görmüş! Tilki Kurtun haline ,bıyık altından  gülmüş..Hayrola Kurt kardeş demiş!.. Sorma Tilki kardeş ,demiş ,başıma gelenleri !Devir mi değişti ne?Sakin,sessiz yolumda giderken birden dost bildiklerim saldırdılar.Yahu, biz ,eskiden ormanda kardeşçe yaşardık..Bunları” Yeni düzen”  bozmuş olmalı, bozulmuşlar,dostluk ,arkadaşlık kalmamış.Canımı zor kurtardım. Bu ne iştir?

Tilki bilgece gülümsemiş.Seni, Kasabaya yerleşecek sandılar.Yerleşince işleri bozulacak,, çıkarları engellenecek,senin ormanda olman lazım.Benim gibi..Geliş zamanın yanlış!.Tam da Çomar' ın ,sürü sahibinden  aşırıp, onlara vereceği koyunun paylaşımına  denk geldin.Parsayı kendi aralarında nizasız, gürültüsüz iyi güzel bölüşüyorlardı.Bunlar ezelden beri kimseyi sofralarına yaklaştırmazlar.Ben bile kurnazlığımla aralarına giremedim.Değil ki sen…Sana ,onun için saldırdılar..”

Kıssa bu ya!..Seçim arifesindeyiz .Saldırın saldırabildiğiniz kadar;MHP'ye! Prim yapıyor sırtından geçinmek.O'nun kurumsal kimliğine,ilkeli siyasetine,duruşuna ,mensuplarına ,oy veren seçmenine hatta ve hatta geçmişten günümüze ödettirilmesi gereken tüm bedel ve vebal,ne varsa atın üzerine!Seçim arifesinde uykuda ne kadar hınç,kin,husumet varsa topluca koalisyon güçlerini birleştirerek atın…atış serbest!..Şunun şurasında 3 aydan daha az bir zaman var.Kale bedeninden ne koparılırsa kardır.Psikolojik harekatın en acımasızını uygulamaktan geri durulmasın!!..

Siyasi partiler , demokratik siyasi hayatımızın vazgeçilmez unsurlarıdır.Dayanağı Anayasa ve Siyasi partiler Kanunu'dur.Yani yasal kurumlardır.Sıra MHP 'ye gelince ıhg! …

MHP'ye oy vermeyebilirsiniz .Liderini beğenmeyebilirsiniz .Ürettiği politikalarını tasvip etmeyebilirsiniz,ama saygı duymak zorundasınız.Geçenlerde ,Samsun'un  yazar takımından  birileri,sütre gerisinden  Yasayla kurulmuş ve 40 yılı aşkın şanlı geçmişi olan bir siyasi partinin ,MHP'nin seçilmiş milletvekilini aşağılama,vekilliği düşürecek bir fiil işlemeden, haksız ve hadsiz bir üslupla tahkir ve tezyifte bulunuyor.Adını  “Çemişkezek'ten haber veren  muharrir “diye tanımladığım kişinin ,ironi ile karışık tehditkar görüşlerini katılmadığımı belirtmek,yarım yamalak siyasi kültürle üyesi olduğum MHP'nin kurumsal kimliğine /siyasi işlevine  “eleştiri” adına açıkça saldırılmasına karşı suskun olamazdım..

Diğerlerinin avukatlığı bana düşmez.Haddim de değil.”Haddimi biliyorum.!!!”

Şimdi,TBMM'nin hiçbir döneminde MHP'nin “Çemişkezek milletvekili” olmamıştır .“elin milletvekili” de olmamıştır.Kastamonu seçim bölgesinden 22 Temmuz 2007 Genel seçimlerinde  MHP listesinden seçilmiş vekili Mehmet Serdaroğlu vardır.Kastamonu'nun Çemişkezek ilçesi de yoktur.

Şimdi,Çemişkezek'ten haber veren  muharrire düşen birinci görev , MHP'nin ,adını kendisinin koyduğu vekili kamuoyuna açıklamalıdır. Samsun'u , Samsunluyu sahiplendiğini,namusunu düşündüğü iddiasında bulunan bu zatı muhteremin, açıklayamadığı taktirde ,kendi sütununda tüm MHP camiasından ve Ülkücülerden ÖZÜR DİLEMELİDİR!!!

Ayrıca ,adını bahse konu ettiği  milletvekilinin  nerede,kiminle ,hangi mekanda nasıl ve ne şekilde “gezmiş,tozmuş,eğlenmiş” olduğunu ispat etmelidir..Edemezse ,”Müfteri”sıfatı, malumun ilamı olacaktır!!

Bu arada, bu zat hakkında “Teşkilatın yetkili ve sorumluları” hukuki işlem başlatır mı/başlatmaz mı orasını bilmem.Hazımla ilgili bir konu.Beni alakadar eden bir durum yoktur.

Gelelim ,Sn.Prof.Dr.Oaman Çakır'ın “istifa “meselesine…Bir kere bilgi sahibi olunmadan “fikir sahibi” olunmaz.Yorum yapılmaz..Çap meselesi deyip geçemeyiz.

Bir kere  .Milletvekilliği nasıl olunur?.Görev ve yetkileri nelerdir?Milletvekilliği nasıl düşer,Yöntem ve süreç nasıl işler?Bütün bu soruların cevabı bilinmelidir.Yani, Anayasa'nın (80.81.84) maddeleri iyi okunmalıdır.Okumakla kalmayıp anlaşılması gerekir.Uzatmayalım Milletvekilleri :”Türkiye BMM üyeleri ,seçildikleri bölgeyi veya kendilerini seçenleri değil BÜTÜN MİLLETİ TEMSİL EDERLER!!!.bu BİR:İkincisi .Öyle ,Amerikan dizileri seyrederek CIA ve FBİ arasındaki yetki farkının federatif yönetimden olduğunu yorumu ile konuya/olaya yaklaşmak bir yana Türkiye'de “federasyon,otonom,özerklik gibi” kamu yönetiminin olmadığını bilmemek ayıp değil,bilmediğini bilmemek ayıptır.Birilerini “ayıp”larken “edep yahu!”sözünün dönüp dolaşıp insanın kendi yüzüne düşeceğini hesap etmelidir.

O yüzdendir ki bir milletvekili seçilip,yemin ettikten sonra ,artık sadece kendi Partisinin değil herkesin,her partili vatandaşın ,kısaca 81 ilin ,Türkiye'nin milletvekilidir.Kimse kalkıp,bir milletvekiline ”Elin milletvekili” yaftasını yapıştıramaz.!..Kimse kendini Deli Dumrul yerine koyup,”Samsun'a sokulmamalı””sen nerenin vekilisin? Narası atamaz!Haddi aşan tehditte bulunamaz!...

Bir de Milletvekilliği yemini sırasında son cümle ile bu fasla kapak koyalım.Her vekil Meclis kürsüsünden :”Anayasaya sadakatle bağlı kalacağıma büyük Türk Milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim.”sözünden sonra başkaca söz söylenemez...

“İstifaya” gelince.Bu ciddi ve önemli bir konudur.Sanılanın aksine iki satır yazı ile gazeteden çekip gitmeye benzemez.Anayasa'nın 84.maddesi derki “ İstifa eden milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesi ,istifanın geçerli olduğu ,TBMM Başkanlık divanınca tespit edildikten sonra TBMM Genel Kurulunca  kararlaştırılır.”Yani bir süreç gerektirir.

İstifa ve Yüce Divan'da aklanma konularında Türk siyasetinin en onurlu siyaset tavrı gösteren MHP'dir.M. Vekili iken yalpalamadan ,kendine özel af yasası çıkarmadan, dokunulmazlık ardına saklanmadan,yiğitçe  istifa eden tek milletvekili “57 .Hükümetin Bayındırlık Bakan'ı sn. Koray Aydın”'dır.Yüce divanda aklanmak için vekillikten kendi isteği ile ayrılmıştır.Ve herkesin korkulu rüyası Yüce divanda  yargılanarak 11/0 'lık ittifak oyu ile hakkındaki iddialardan beraat etmiştir.Bu anlamda MHP'nin sicili temizdir.Parsacılar asıl ,alaca karanlıklarda el el feneri dolaştıklarında  ışık tutacak adresi karıştırmamalıdırlar. Gelin bir de partilerinden istifası/ihracı  istenecekleri adrestekileri bir hatırlayalım.

Güpegündüz ,cadde ortasında korunmasız onlarca kadının öldürüldüğü ;İstanbul'da bir gecede 80 aracın kundaklandığı;Güneydoğu'da sokaklarında  paçavra sarılı bölücülerin sivil iteatsizlik eylemlerinde bulunduğu,Vali ve kaymakamların korumasız,gece saatleri dışarı çıkamadığı,eli taşlı/sopalı eylemci milletvekillerine gık diyemeyenleri , bir komiserin kameralar önünde tokatlanmasına (!) dur diyemeyen , hesap soramayan yetkili ve sorumlular kimlerdir?Ortaya çıkıp istifasını,partilerinden ihracını isteyecek yürekliliği gösterdiniz mi?

Hodri meydan!İstemezseniz ,parsa meselesi!MHP'ye gelince işin rengi başka!..

Şimdi,MHP Genel Başkan Yard. Sn. Osman Çakır'a “istifa sonrası yapılan öneriye” benzer bir önerimiz  Çemişkezek'ten haber veren  muhabiredir. Şayet,özür dilemez,iddialarını ispat edemezse  yapacağı en doğru hareket,yazı yazmayı bırakmak.Oktay Ekşi gibi kalemini kırıp evinde “inzivaya çekilmek” olmalıdır..Canı sıkılırsa Mecidiye başında simit; ya da İstasyon pazarında limon satabilir.O da olmazsa bir camii kenefinde İmamı Gazali gibi nefis terbiyesinde bulunabilir..Teklif var ısrar yok!!!

Bugünlük bu kadar.Devamı yakında ,çok yakında “Yerinde olmak istemeyen ”eşeği değil,semerini dövenlere de birkaç sözümüz olacak!!!…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Anayol Arşivi
SON YAZILAR