BÜYÜK RESMİ GÖREBİLMEK

Tüm bu olup bitenler karşısında vatandaş şaşkın.

Neden şaşkın olmasın ki?

Yıllardır dindar bir Başbakan,

Yıllardır dindar bir Cumhurbaşkanı hayal etmişler.

Vatandaşlarımız hayallerinin gerçek olduğunu zannettiler ama aynanın öbür yüzüne hiç bakmadılar.

Ben birçok yazımda dile getirdiğim gibi Allah, Kitap, Peygamber diyen herkese inandılar.

Ama bu defa öyle bir şapa oturdular ki artık bu iktidarın taraftarlarının ağzını bıçak açmıyor.

Oniki yıldır bu milleti dindarlık kisvesi altında yönettiler.

Ama Karamanın Koyunu sonra çıktı oyunu.

Bu iktidar gırtlağına kadar yolsuzluk denizinde batağa batmış durumda.

Artık bu millet enkaz devraldık edebiyatına da inanmıyor.

Akp iktidarı artık başörtüsü üzerinden de sömürü edebiyatı yapamayacak.

Akp iktidarının eski Kültür Bakanı Ertuğrul GÜNAY yapılan hırsızlık ve yolsuzlukları bir basın açıklamasıyla açıkladı.

Ertuğrul Günay, Başbakan Erdoğan için, "İstanbul Belediye Başkanlığı'nı hiç bırakmadı, bütün yüksek yapılar onun onayıyla yapıldı" dedi.

Başka ne dedi?

Türkiye çapında da bütün bu büyük imar projelerini yakından takip ediyor. İstanbul'daki yüksek yapılaşmalar ancak onun onayıyla yapılabiliyor. Ne yazık ki onun onayı bakanlıkların yetkilerini önemli ölçüde kısıtlıyor. Şehircilik Bakanı'nın yaptığı açıklamada Sayın Başbakan'ın bütün bu büyük ve sıkıntılı projeleri yakından yönettiği ifadesi var.

Başka?

Siz bir bölgede emsali artırmaya başlayıp silueti, yeşil alanı, tarihî çevreyi gözetmeden imar planı yapmaya başlarsanız ve projelerde bir emsal alması gereken yere iki üç emsal vermeye başlarsanız inanılmaz bir haksız kazanç üretiliyor. Tabii o haksız kazanç üretilirken de birtakım mekanizmalara birtakım çıkarlar dağıtılıyor. Son zamanlarda bir söylem var. "Devletin kesesinden bir kuruş çıkmışsa bunun hesabını sorarız." Başka biçimde çıkıyor devletin kesesinden.

"RÜŞVETTE KASADAN PARA ÇALINMAZ"

Nasıl çıkıyor?

Yani siz adama haksız kazanç sağlıyorsunuz o da haksız kazancın içinden bir miktarını size veriyor. Doğrudan kasadan pay çalmıyor ama kamunun olması gereken bir zenginlik başkalarına paylaştırılıyor. Yolsuzluk savunması da çok sofistike bir dille yapılıyor. Rüşvette zaten kasadan para çalınmaz. Rüşvette bir menfaat sağlarsınız ya da bir hakkı elde etmesine yardımcı olursunuz veya önlersiniz, bunun karşılığında bedel verirsiniz. Bu da yasalara göre suçtur. Diyordu.

Evet sevgili okuyucularımız. AB-ABD ve çok uluslu şirketler nezdinde Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın miadı dolmuştur.

RTE'den yeteri kadar ve azami ölçüde almak istediklerini aldılar.

Ülkeyi daha fazla tahrip edemeyeceğini anladıkları anda RTE'den yüz çevirdiler.

AB-ABD ve Çok Uluslu şirketlerin yeni parlatmaya çalıştıkları işbirlikçi ve en iyi ihaneti yapabilecek kişi olarak Mustafa Sarıgül'ü buldular.

Artık bundan sonra Mustafa SARIGÜL'ü parlatmaya çalışıyorlar.

Kemal KILIÇTAROĞLU'nun ABD'ye ansızın çağrılması ve dönüşünde yine ABD Büyükelçisi ile görüşmesi tesadüf değildir.

Vesselam Edison ampulü artık ışıtmıyor.

Miadı dolmuştur.

Yeni ışık Mustafa SARIGÜL

En büyük bir bölen bulunmuştur.

Ey vatan hainleri, ey bölücüler gözünüz aydın yalnız değilsiniz ve yalnız kalmayacaksınız.

Mustafa SARIGÜLl tüm dertlerinizi çözmeye geliyor!