BÜROKRAT İKTİDARIN AYNASIDIR

Siyasal iktidarların topluma yansıma biçimi yaptıkları icraatlardır, bu icraatları da bürokratlarla yaparlar, bürokratların başarıları da başarısızlıkları da iktidara yazar. Hükûmetler yasalar çıkarır, yönetmenlikler hazırlar, atamalar yapar, bunları uygulamaya koymak bürokratların işidir. Seçilmiş vekiller yasama yaparlar, bürokratlar uygularlar, gerçi yasamaların altyapısını da bürokratlar yapmaktalar ama yetki parlamentoda olduğundan yasaları vekiller çıkarırlar, vekiller daha sonraki süreçte çıkarmış oldukları yasaların hayata geçiş şeklini takip ederler. Ak Parti’nin iktidar olmasının ardından bürokraside ciddi değişiklikler yaşandı, daha sonraki dönemde Cumhur ittifakının devreye girmesiyle birlikte bu değişiklik biraz daha farklı bir şekil aldı. Ama neticede milliyetçi, muhafazakar, mütedeyyin insanlar bürokraside görev aldılar ve bir kısmı da başarılı çalışmalara imza attılar. 

Ancak son zamanlarda bazı müdürlüklere bağlı kurumlarda ciddi sıkıntıların olduğu bir gerçek, bu gerçeği zaman, zaman dile getirmekteyiz. Seçime bir yıldan daha az bir zaman kala bazı müdürlerin acilen değişmesi gerektiği de bir gerçek. Değişmesi gereken il müdürlerinin başında sağlık il müdürünün geldiğini daha önce yazmıştık. Ak Parti iktidarlarının en başarılı olduğu bakanlıklardan biri Sağlık Bakanlığı idi, vatandaşın sağlıkla ilgili sorunları geçtiğimiz bir iki, yıla kadar çok güzel çözülmekteydi. Hastanelerde kuyruklar yoktu, çekilecek MR, Röntgen, filim ve yapılan tahliller konusunda sıkıntı yok denecek noktadaydı. Ancak son iki yıldan beri o kadar şikayetler alıyoruz ki aklınız şaşar, pandemi döneminde bu sorunları dile getirmedik çünkü dünya genelinde bir sıkıntı vardı, hatta İl Sağlık Müdrü’nün korona olduğu dönemde kendi başında olduğu kuruma güvenmeyip Ankara’da tedavi olmasını eleştirmediğimiz gibi, destek de olduk. Ancak gelinen nokta çok kötü, sağlık şehrimizde SOS vermiş durumda, Hastanelerde kuyruktan geçilmediği gibi, geçtiğimiz haftalarda tam bir hafta vatandaş randevu alamadı, doktorlar muayene yapamadı, reçete yazamadılar. Bunun Sağlık müdürünün beceriksizliğinden başka izah etme imkanı yoktur. Sağlık müdürünün bu kadar başarısız olduğunu sağlıkla ilgili sorun yaşayan herkes bilmesine rağmen sadece ve sadece Ahmet Demircan’ın ısrarla arkasında durmaya çalışmasının ne anlamı var anlamış değilim. Bugün seçim olsa bu şehirde Ak Parti’nin alacağı vekil sayısı üç buçuk milletvekilidir, inanmıyorlarsa anket yapsınlar baksınlar ne sonuç çıkıyor. Her seçimde Ak Parti Türkiye ortalamasının yüzde on üzerinde oy aldığı Samsun’dan şimdi Türkiye ortalamasını dahi yakalamayacak noktaya gelmiş ise en önemli nedeni bu tür bürokratları ısrarla görevde tutmaya çalışmalarıdır. Allah aşkına sağlık müdürünün kendi şahsi kariyeri, işleri ve Samsun’a yerleşmeye çalışması dışında yaptığı tek icraat varsa söyleyin de bilelim. Bu kadar başarısız bir bürokratı yerinde tutmak için bunca çaba sarf edenler önümüzdeki yıl seçimde alacakları hezimetin hesabını nasıl verecekler çok merak ediyorum.

Cumhurbaşkanı tek başına mücadele veriyor, kimsenin umurunda değil, adam oy oranlarındaki düşüşün farkında olduğundan geçmiş dönemde Ak Parti’de siyaset yapıp şimdi boşta olan vekilinden Belediye Başkanına, meclis üyesinden teşkilat mensubuna kim varsa tamamıyla temasa geçip tepkilerini kaldırmaya uğraşıyor, ama bazı milletvekillerinin hiç umurunda değil. Ama onlara çok görmüyorum, hayatlarında hiç teşkilat nedir bilmeyen, vatandaşla karşı karşıya gelmeyen, vatandaşın derdiyle dertlenmeyen ama bizim gibi ahmakların desteğiyle seçilen insanlardan farklı bir şey beklememek lazım. Geçmişte olduğu gibi Bu zavallılar vekillikten düştükten sonra selam verecek adam bulamayacaklar yine biz acıyıp ilgileneceğiz. Seçime bir yıldan az bir zaman kala Cumhur ittifakı aklını başına almaz ise parlamentoda Millet ittifakının çoğunlukta olacağından en ufak bir kaygım yok, diyeceksiniz ki olursa olsun, bence de hiç mahsuru yok ama gördüğüm gerçekleri ve sahayı yazmak da benim işim. Başarısız bürokratları yazarken başarılı olanların da hakkını yememek lazım, mesela Vali beyin yaz kuran kursları, gençlik merkezleri, 4—6 yaş grubu ve bazı çalışmaları takdire şayan çok güzel çalışmalar olduğunu da yazmadan geçemeyeceğim, adamcağız geceli gündüzlü mücadele ediyor, bürokratları hiç boş bırakmıyor. 28 Şubat sürecinde ilköğretim okullarından mezun olmadan Kuran Kurslarına ve yaz kurslarına gitmek yasaklanırken şimdi ilkokul seviyesine dahi gelmeden çocuklarımızın Kuran öğrenmelerine imkan tanınması kadar güzel bir şey olabilir mi. Bu Kanunları Hükümet çıkardı ama uygulamasını bürokratlar yapacak, emek verenleri tebrik ederek yazıma son vermek istiyorum, bugünlük de bu kadar kalın sağlıcakla…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
24 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR