Bu Terör Bitmez!

Her gün şehit haberleri gündemin ilk sırasında yer alıyor..Sayı anarak kahpeleri sevindirmek istemem.Ama bir realiteyi de gizlemenin manası yok.Dokuz yıla yakın iktidarı elinde bulunduranlar ,bizi bu beladan kurtaramadılar…

Dokuz yılık süreç bir iktidar için az bir zaman değil.

Bu kafayla gidilirse,biteceği de yok…

Her söyleneni kendisine karşıymış endişesiyle Muhalefeti dikkate almayan bir Hükümetin yalnız başına bu sorunu çözmesi çok zor.

Tutarsızlık burada .Her olumsuz olayın,facianın ardından yapılan açıklamalar çare olmuyor.

Bu zamana kadar takip edilen stratejilerin hepsi boşa çıktığı anlaşılıyor.

Hala insansız hava araçlarından medet umuluyor,hala istihbarat eksikliğinden,sınır güvenliğinden, yeni güvenlik konseptinden söz ediliyor olması içi boş mazeretlerdir...

PKK'nın yeni ,yaygın yapılanması önlenemiyorsa,sorunun ekonomik,siyasal ve hukuksal boyutu savsaklanıyorsa,her öneriye,her tedbire kuşkuyla yaklaşılıyor ,yaşanan olayların vahameti kavranamıyorsa,bu zihniyetin değişmesi gerekmez mi?

Doğu ve Güney doğu'da “kurtarılmış il, ilçe,köy'den” ikna kamplarından bahsediliyor. Edirne' li bir vatandaşın kalkıp Hakkari'de ticari bir faaliyette bulunamıyor,çekiniyorsa,can güvenliği sağlanamıyorsa,bölge insanı devletin yanından , PKK saflarına geçiyorsa; yörede/bölgede görev yapan güvenlik güçleri yol ortasında açıkça saldırıya uğruyorsa, sivillerin üzerine kurşun yağdırılıyorsa,bunları ,sıradan adli vakıa sözü ile geçiştirmek aymazlığın ötesinde başka bir itham gerektirir.

Nasıl oluyor da koskoça T.Cumhuriyeti ,ayrılıkçı terörle mücadelede başarısız oluyor?

Eğer “hastalık/bela/musibet” yanlış teşhis edilir, yanlış tedavi uygulanırsa , hastanın durumu felakete gider .

Bugüne kadar Terör yanlış tanımlandı.Yanlış tanıtıldı.Sorun hafife alındı. Adına ”Kürt sorunu” dendi de hangi Kürt'ün sorunu olduğu teşhisinde sorun yaşandı.Hiç sorulmuyor.

Sorun yaşayanlar ,AKP'ye oy verenler mi?…APO' cular mı? Talabani/Barzani Peşmergeleri mi?

Kandil'dekiler..,Kentlerdeki KCK veya TAK cılar mı?Yurtdışında diaspora Kürtleri mi? BDP'ye oy verenler mi?Suriye'de yaşayan -vatandaş bile sayılmayan- Kürtler,İran'daki PJAK'lılar mı?Yoksa,sektörün mağdurları,küresel bazdaki “terör ağaları” mı?

Hangisini sorun kabul ediyorsunuz? Birisini diğerinden ayrı düşünebilir misiniz?Arap baharı”ndaki gelişmeleri içselleştirdiğiniz gibi, bu sorunu,tarafları dışlayabilir misiniz?

Bu grupların ,cemaatlerin ,teşkilatlanmış aşiret topluluklarının sorunları yok diyebilir misiniz? Küçümseyebilir,bizimkinden ayrı bir “azınlık sorunu” diyebilir misiniz?

Kaldı ki Dış mihrakların bu sorunla doğrudan tarihi ilişkiler içinde olduğu biliniyor.Bu coğrafyada emperyal güçlerin iştahını kabartan zengin kaynakların var olduğu biliniyor.

Bazı kesimlerin “çözelim kurtulalım” diyerek,Öcalan/PKK taleplerinin burada kalmayacağını bilmeleri gerekir.Kıbrıs'ta olduğu gibi..Batı her sorunu kuralına göre oynar,duygusallığa yer vermez.Ulusal çıkarı ön plandadır.

Halk yanınızda olmadığı durumlarda bu sorunu çözemezsiniz!!.Ama ,hangi halk?Gerçeklerden habersiz,baskı altında olan,sesi çıkmayan,ses vermeyen örgütsüz kalabalıklar mı?

Habertürk gazetesi'nin Güneydoğu'da yapmış olduğu sosyal kapsamlı araştırmasında : ”Halkın %69'u yardımla yaşadığı,yardım olmadan yaşayamayacaklarını “ifade etmiş; % 44.5 “yardımlar kesilirse hayat bizim için çekilmez bir hal alır.”diye cevap vermiş..

Devletin Doğu'daki vatandaşına bakışı ile vatandaşın Devlete bakışın çarpıcı örneği bu oranlarda görmek mümkün..Kim daha çok verirse onun yanında olan bir anlayış hakim.

Doğu'daki feodalitenin , aşiretlerin günü birlik taraf değiştirmesinin altındaki sebep iyi analiz edilmelidir.Dini yapılanmalar,sosyal hayat konum değiştirmede en etkili argümanlardır.

Soruna bir de bu açıdan bakmak yerinde olur....

Yani eski anlayışlarla “soğuk savaş metotları –ile denenmiş başarısız olunmuş yöntemlerle bu sorunu çözmez,aksine çözümü zora sokar..İşin boyutu” ayrışmaya” kadar varabilir.

Kürt sorununun nereden nereye geldiğine bakmak lazım..Terörün meşrulaştığını,azgınlığın prim yaptığını,eli kanlı canilerin pervasızlığı görmemiz lazım..Hadiseleri ı iyi okumak lazımdır.

“Oy'un kadar konuş”,derseniz, demokratik tepkilerin önü kesilir.”Ben bilirim,ben yaparım” ,”Kimseye hesap vermem” havalarında ısrarcı olunursa,üstelik tek yol ,tek çare Yeni Anayasa'dır diyerek umut tacirliği yapılırsa sonumuz” Allah korusun” iç savaşa doğru sürükleniriz.

Şark meselesi bilinmeden ,yüz yıllardır bu coğrafyada yaşanan milletler mücadelesinin geri planı okunmadan,1900'lü yıllardan başlayan “yeni dünya nizamı” nın sebep/sonuçlarını gözetmeden,son olarak AB'nin İlerleme Raporlarındaki ev ödevlerinin nihai hedefinin “milli çıkarlarımızla” ne denli örtüştüğünü hesap etmeden bugünkü yaşananları anlamamız,yorumlamamız eksik olur.Yanlış olur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Anayol Arşivi
SON YAZILAR