Bizim ne satılacak kanımız, nede tapılacak paramız var!!!

Her milletin milli gün ve bayramları olduğu gibi mensubu olmaktan gurur duyduğum Türk milletinin tarihi, altın harflerle yazılmış şanlı bir geçmişe sahiptir.

Vatan Bayrak ve Din ile özdeşleşen milletimiz, her zaman birlik ve beraberlik içinde hareket ederek tüm dünyaya kendini kabul ettirmiştir. Kurtuluş savaşıyla “Bağımsızlık benim karakterimdir” diyen Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk"ün açtığı yolda ilerleyen Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz;

23 Nisan 1920 açtığı TBMM ile geleceğimizin teminatı çocuklarımıza armağan edilen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı"nın 90.yılında komşu ve yabancı ülkelerden katılan çocuklarla ”Dünya Çocuk Bayramı”na dönüşmesini yürekten kutluyorum.

 

Bu gün yaşadığımız yüzyılda kimi aydınlarımızın çağdaş ve ilericilik adına batı hayranlığı ile baş gösteren kültür yozlaşması ile çocuklarımız, eş dost akraba, hatta ana baba kardeş gibi birliktelik ve yakınlaşma gerektiren ilişkiler tehdit altında halkımız örf adet gelenek ve göreneklerinden adeta geçmişinden koparılmakta,

Milli gün ve bayramlarda kabaran vatan millet bayrak gibi kutsal değerlerimiz saldırıya uğramakta, devletimiz zaafa uğratılmaktadır.

Her fırsatta karşımıza çıkan bedelli askerlikte, işte bunlardan bir tanesidir.

Anadolu insanı kına yakarak davullu zurnalı güle oynaya asker ettiği çocuğuna, Askerliğin bir namus borcu olduğunu ve bu nöbeti sırasıyla yerine getirilmesi gereken kutsal bir görev saymış, hiçbir ayrım gözetmeksizin bu vatan benim diyen her Türk gencine Adalet ölçülerinde zorunlu olan askerlik;

En büyük vatandaşlık görevidir.

Uzun zamandır ülkemizin güneydoğusunda cereyan eden terör olaylarında baş gösteren PKK terör örgütünü besleyen ve ona her türlü silah mühimmat ve diplomasi desteği sağlayan sınır komşularımız ve ABD-AB ülkeleri, sinsice sürdürdükleri düşmanlıklarını her ne kadar gizleseler de çoğu zaman suçüstü yakalanmışlarıdır.

Bahse konu ülkelerle güvenlik güçlerimiz arasında adı konmamış örtülü bir savaş yaşanırken, en çok birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyulduğu bir anda bedelli istemek,

Bu cennet mekân ülke için ihanetten başka ne olabilir.

Kamuoyuna yansıyan bazı zenginlerin nüfus ve siyasi ağırlığı olanların, kimi sanatçı ve artistlerin orduevlerinde gazinolarda, kimi gemilerde bahriyeli, kimi Kıbrıs sahillerde torpil sağlayıp bir şekilde ülkenin en güzel ve güvenli yerlerinde askerlik yaptırılıyor haberleri TSK"ni fazlasıyla yıpratırken,

“fakir düz ovada şaşırır, zengin dere tepe demez aşırır” sözünü doğrulamakta…

Vatan sevgisinden ve insani değerlerden uzak yetişen yeni nesil içinde özellikle sık, sık bedelli askerlik sayıklamaları ülkemizde ayrımcılığa ve adaletsizliğe yol açacağı aşikârdır.

“Vatan sana canım feda” diyenle, Askerlik bedelli olsun diyenler arasındaki farkı soranlara;

“Vatan sevgisi imandandır” H.Ş hatırlatmak isterim.

Genel seçimlerin yaklaştığı şimdilerde bedelli askerliği hangi maksat ve amaca yönelik kamuoyuna taşıdıkları mutlaka sorgulanmalıdır.

Bizim insanımız vatan sevgisinin imandan geldiğini bilir ve gerektiğinde canıyla kanıyla şehit olmaya adeta koşar.

Bizim ne satılacak kanımız, nede tapılacak paramız var!!!

Daha çok varoşların oylarını toplayan adını adalet ve kalkınmadan alan iktidar partisi AKP;

Elbette adaleti parası olana değil, tüm halka eşit olarak sağlamalıdır.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İhsan İde Arşivi
SON YAZILAR