Suna Taşdemir Dündar

Suna Taşdemir Dündar

BİR GECE ANSIZIN GELDİ ÖLÜM!

 

Şimşeklerin aydınlattığı, gök gürültüleri ile ortalığın inlediği bir gecede…

Balçık, çamur, sel olarak doldu ciğerlere…

Kentsel dönüşüm yapılmış, Fransız pencereleri ile ne de modern ne de şık diye övülen, yüksek binaların bodrum katında, uykuda, yumuşacık yataklarda geldi…

Evler güzel görünüyordu, depreme dayanıklıydı, yeniydi, ferahtı…

Güvenlik içinde olduklarını düşündükleri, muhtemelen dışarda fırtına esip gürlerken başlarında bir çatı olduğu için şükrettikleri anda geldi.

Canik Belediye Başkanı Osman Genç, AK Parti`nin hizmetin adresi olduğunu belirterek, "AK Parti iktidarı ile birlikte hem şehrimiz, hem de bölgemiz altın çağını yaşarken, ülkemiz de dünya çapında itibar kazanmıştır" dedi (02.07.2012)

Canik Belediye Başkanı Osman Genç, ilçedeki mahalleleri gezerek eksikleri yerinde tespit ediyor. Vatandaşlarla görüşen Başkan Genç, "Biz her zaman şantiyedeyiz. Tek gayemiz var, o da hizmet etmek" dedi (27.06.2012)

Karadeniz`in en büyük kentsel dönüşümünün yapıldığı Canik adeta yeniden inşaa ediliyor. 8 yılda 10 binden fazla konutun yükseldiği ilçenin Belediye Başkanı Osman Genç, "Canik örnek şekilde gelişiyor" dedi

Canik Belediye Başkanı Osman Genç, Samsun`un yeni merkezi olan ve her geçen gün göç alan ilçenin gelişimiyle örnek olduğunu söyledi. Toplam 2688 konutluk Karadeniz`in en büyük kentsel dönüşüm projesi olan Kuzey Yıldızı`nın 2. etabının da hızlı bir şekilde ilerlediğini ifade eden Başkan Genç, "10 binden fazla yeni konutun yapıldığı Canik`te modern şehir örnekleri sunuyoruz" dedi.
(22.06.2012)

Samsun'da, Canik Belediyesi sınırları içinde, TOKİ konutları içinde geldi ölüm…(04.07.2012)

Bir düğünden dönüşte geldi ölüm…

Çoluk çocuk yorgun argın dönerken, bir anda karısını, iki kızını ve babasını kaybettiği o çelik yığınında. Şoför kurtuldu ama karısının cesedi bir yerde, çocuklarınki başka yerde bulundu. Babasınınki bu yazı yazılırken hala kayıptı…

Bir anda geldi ölüm…

Sahil yolu adında ömrümde gördüğüm en saçma proje ile denizle bağlantısı kesilmişti şehrin. Oysa sular çağlayarak denize kavuşmak için çırpınıyordu. Yüzyıllardır hep aynı yerden akar, dereler çağlar ve nihayetinde denize kavuşurdu. Oysa yolları kapalıydı, akacak yer yoktu ama su akar yolunu bulurdu… Ve buldu… Arabaları önüne katarak, canları da alarak kavuştu denizine…

DENİZE dolgu yöntemiyle yapılması ve yer seçimi büyük tartışma yaratan Karadeniz Sahil Yolu, bir taraftan dalgalara, bir yandan da dağlardan inen sel sularıyla, yapıldığı günden bu yana mücadelesini sürdürüyor. Ancak tartışmalı otoyol, bu mücadeleden çoğu zaman yenik ayrılıyor. Son olarak geçtiğimiz günlerde Artvin Hopa'da otoyolun 60 metrelik bölümü çöktü. Boyu 10 metreyi bulan dalgalar, önce yolu korumak için yapılan istinat duvarını, ardından da dolgusuyla birlikte asfaltı parçaladı ve 20 yılı aşkın bir süre tamamlanan otoyolun doğru bir karar olup olmadığı, yeniden gündeme geldi.

20 Nisan 1997 yılında yeni hükümetin kurulmasıyla birlikte, Başbakan Mesut Yılmaz, Karadeniz Sahil Yolu için dönemin Bayındırlık Bakanı Yaşar Topçu'ya talimat vererek Karadeniz Otoyolu ihalelerini başlatmasını istedi. 1997-1998 dönemlerinde Karadeniz Otoyolu için Meclis'te yoğun tartışmalar olurken, 1998 yılında temel atma töreni Başbakan Mesut Yılmaz tarafından Rize'de yapıldı.

Sahil Yolu'nun hizmete açılışı, 8 Nisan 2007 yılında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapıldı. Ak Parti hükümeti işbaşına gelinceye kadar yolun 226 kilometrelik kısmı yapılabildi. Ak Parti hükümeti 4 yılda yolun kalan 316 kilometrelik bölümünü tamamladı.
Kazma vurulmasından bu yana 12 hükümet eskiden Karadeniz Sahil Yolu, böylece hizmete girmiş oldu. Bir Rizeli politikacı olan Yılmaz'ın başlattığı bu yol, bir başka Rizeli politikacı olan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılmış oldu.

Bir gecede geldi ölüm. Bu ülke bir gecede gelen çok ölüm gördü. Hepsinin suçlusu kahpe kaderdi. Bunca ölümün, bunca maddi kaybın sorumluluğunu alacak bir yönetici, bir idareciyi görmek bize kısmet olmadı. Samsun'lu genç bakan 'Kentsel dönüşüm projesi olmasaydı, daha çok ölüm olurdu' dedi. Oysa bu dönüşümün amacı sıfır ölüm, insanca yaşam değil miydi?




Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Suna Taşdemir Dündar Arşivi
SON YAZILAR