Bir büyük Devlet olmak;

03 Ekim Cuma günü öğle saatlerinde başladığı söylenen ve ülkemizi yasa boğan Aktütün karakoluna yapılan hain saldırının,04 Ekim 2008 cumartesi günü Televizyon ekranlarından 24 saat sonra yankılanması, biz ekran başında olanları şok etmiştir.
Bu son saldırının daha önceki saldırılara benzerliği, insanı derin düşüncelere sevk ederken, karmakarışık soruları da beraberinde getirmektedir
Geçen yıl meydana gelen Dağlıca baskını ve 8 erimizin esir alınışıyla ilgili arkasında bıraktığı birçok soru cevap beklemekte.
Irak sınırına yakın 5 ila 10 km uzaklıkta olan sınır karakollarımıza, Ağır silahlarla yapılan saldırılarla verilen şehit ve yaralı askerlerimize karşılık, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Hasan Iğsız'ın paşanın; ödeneksizlikten karakollarımızı onaramadık, yerini değişemedik sözleri insanı kahrederken,
Hava kuvvetleri komutanımız Sayın Babaoğlu, bu saldırılar olurken gazetecilerin sorularına karşılık habersizmiş tavrı edasıyla golf oynamasına devam etmesi, oldukça düşündürücü ve kabul edilebilir gibi değil.
Onca Terörist sessiz sedasız, ağır silahlarla sarp ve kayalık arazide ilerleyip geldikleri gibi, tekrar kaçarak nasıl izlerini kaybettirmekteler?
Bizim uçaklarımızın bombaladığı mağaralar ve dağlar un ufak olurken, Yoksa onların birbirine bağlantılı zincirleme mağara ulaşım sistemleri mi var?
Nasıl fark edilmeden yanaşma, nasıl sızma nasıl iz kaybettirmedir bu?
Geldikleri Kuzey Irak tan hiç mi fark edilmiyorlar?
Yoksa  (ABD ve Barzani peşmergesinin) yardım ve desteği olmadan, mümkün olabilir mi?
Gece gündüz nöbet tutulan sınır karakollarımızda, aydınlatma gece görüş ve termal kameralardan söz edilirken, nasıl olurda bu kadar hareketlilik önceden sezilmez?
Sezildiyse haber alındıysa, Hani bizim önlemlerimiz, hani helikopterlerimiz, uçaklarımız, kobralarımız, savaş taktiği ile donatılmış komandolarımız eğitimli donanımlı tecrübeli subaylarımız nerede?
Sıcak takip ve 24 saat gecikme nasıl izah edilebilir?
30 yıldır pkk"nın hedefi olan sınır karakollarımız, her türlü desteğe ve mühimmata sahipse, neden sürekli şehit veriyoruz?
Ortadoğu"da karmaşıklık çıkararak petrol ve su kaynaklarını sömürgeleştirmek isteyen ABD"nin taşeronu olan PKK ile Irak"ın kuzeyinde yapılandırdığı KÜRT DEVLETİ ile sınır komşularındaki istikrarı bozmasında, hangi niyet yatmakta?
ABD nasıl bir stratejik ortağımızdır ki, kuzey Irak"tan sürekli pkk terörüne maruz kalıyoruz?
Hiç bir mazeret, bir şehidimizin dahi kanının ölçüsü olamaz.
Türk Askeri Mehmetçik;
Bu bayrak, Bu Vatan ve Ülke için, kanlarının son damlasına kadar mertçe savaşacak kadar inanç ve imana sahip, tunç yürekli insanlardır.
Sayın genelkurmay başkanımız İlker Başbuğ"un,
Son yaptığı basın bildirisiyle, bağırarak çağırarak halkı asker yerine koymaya susturmaya değil, asıl cevaplanması gereken sorulara cevap vermesini ve sorumluluk duygusuyla hareket etmesini ve hataların giderilmesini talep ediyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti;
Laik demokratik ve bir hukuk devleti olarak tüm kurumlarıyla beraber, herkim olursa olsun hesap vermeli ve sormalı,
Bir büyük devlet olmanın gereğini yapmalıdır…

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
İhsan İde Arşivi
SON YAZILAR