Bir şairimiz derki;
Hiçbir şeyden çekmedi dünyada, Nasırından çektiği kadar…
Siyasette, yöneticilikte öyle insanlar vardır ki, bu dizeler sanki onlar için söylenmiş.
Yani o kişi, başarılıdır ama başarısının verdiği zevki tatmasına ayağındaki nasırın acısı hep engel olur…
Siyaset tarihimizdeki birçok başarılı insan, hep nasırlarından çektiler…
Nasırlarını bildiler ama kesip atamadılar, çünkü nasır kesilirken daha çok acır veya acıtır diye düşündüler…
Peki, Çare ne derseniz?
Çaresiz, bir defa acıya katlanıp o nasırı kesecek veya kestireceksiniz…
Ya da, ömür boyu o nasırla yaşamaya alışacaksınız.
Her an acısını hissederek, tadarak, yüzünüzü acıyla buruşturarak.
Ayağınızda nasır acısı varsa, gülümsemeleriniz bile zoraki ve yapmacık olacaktır.
Muhatabınız bunu hemen anlayacak ve dostunuzsa tavsiyede bulunacak, tedavi önerecektir.
Düşmanınızsa; İçten içe sevinecek ve sahte bir üzüntüyle, ikiyüzlü, acımtırak bir tebessümle; nasırın tedavisinin olmadığına sizi inandırmaya çalışacaktır!
Eğer muhatabınız, Siyasi düşmanınızsa; Geniş ve bol ayakkabı giyin, etrafına pamuk doldurun v.s. gibi şeytani tavsiyelerle, sizi tedaviden uzaklaştırıp, ömür boyu o acıyla, tereddütle yaşamaya mahkûm edecektir.
Nice başarılı yöneticiler vardır ki, ayaklarındaki nasırlarından yanlış tavsiyeler yüzünden kurtulamazlar…
Uzak ve yakın tarihimizden birkaç misal vermek gerekirse:
Fatih"in yiğit oğlu Cem sultan, nasırlarından kurtulsaydı, Taht onun olur, Roma"ya esir gitmezdi…
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, ayağındaki nasırları kesip atabilseydi, yetersiz asker ve mühimmatla Viyana"yı kuşatıp, mağlup olmaz akabinde maktul de olmazdı!
Koskoca Osmanlı, nasırlarından kurtulsaydı, Tarih"e erken veda etmezdi!
Ya Merhum Menderes, nasırlarını atsa, oy vermeyen İl"i (Kırşehir) ilçeye dönüştürür, herkesle kavgalı olur muydu?
İnönü, nasırlarını tedavi ettirseydi, Milletimiz İkinci Atatürk arar mıydı?
Ya Ecevit! Her iktidar olduğunda, ülke ekonomisini krize sokan nasırları yok muydu?
Sayın Baykal"ı saymaya gerek var mı bilmem!
Anlatacak bir projesi yok, yapacak doğru bir şeyi yok, etrafında nasırsız kimse yok ki, her gün değişik bir yerde güya dinleme aygıtı, böcek bularak gündem olmaya alışıyor!
Vah sosyal demokratlar vah!
Sizin böceksiz gününüz olmayacak mı?
Sonuç olarak nasırsız siyasetçi olmaz diyenlere de katılıyorum…
Benim aradığım, beyni nasırlaşmamış siyasetçidir yoksa etrafı nasırsız olanı aramak boşunadır!
2009 yılının ve yerel seçimlerimizin nasırdan arınmış kişilerle devam etmesi dileğiyle…