Ah keşke!

Bayram zehir oldu !. Aktütün Karakol"una yapılanı kanlı baskın yurdun dört bir köşesindeki ocaklara ateş düşürdü !.Ateş düştüğü yeri yakmakla kalmadı ,yüreklerimize kezzap oldu.İçimiz kavruldu.

Bu millet şehidine ağlamayı unutmadı,göz pınarları kurumadı..Cami avlularında  cenaze namazı kılmayı kanıksadı.

Siyasetçiler, Milletin vekiller, Hükümet üyeleri yurt gezisine çıkar gibi  katıldıkları cenaze törenlerinde bildik tekerlemeleri söyleyip duruyor. :
Kendi kanlarında boğulacaklar !…
Karşılığını fazlasıyla alacaklar!…
Şehit düşen askerlerin kanı yerde kalmayacak !…
Emellerine ulaşamayacaklar!.     Falan filan..

Ah keşke  ..Bu samimi sözler ile Hükümetin eylem planı birbirine uysa..

Olayın yaşanmasından bu güne neleri tartışıyoruz ?

Hükümet kanadı ve Muhalefetten hangi ortak eylem planı,Mutabakat sağlanabiliyor.

Tezkereyi geçiniz..Yasal prosedürü tamamlama dışında başkaca  bir etkinliği yok.

Bu zamana kadar “Terör “konusunda halk tabanında  , okumuş kesim ,yazar/çizer arasında ,kanaat önderleri,Üniversitelerce , STÖ lerince  “kınamalar dışında” milli bir duruş sergileyebildi mi?

PKK"nın eli kanlı bir terör örgütü olduğunu kimler kabul ediyor  ?
Lider kadrosunu hangi ülkeler himaye ediyor?
Kimler örgüte finans kaynağı,lojistik destek sağlıyor?

Dağ kadrosuna eleman temininde , silahlı eğitimde  ,eylemleri  gerçekleştirmede hangi dost/stratejik ortak,üyesi olmaya can atılan  ülkelerin kimler olduğunu bilmeyen var mı?

İç politikada Karagöz /Hacivat oyunu oynamayı ,dış politikada  futbol maçı seyrederken ya da bol seyahat ederek çözme mahareti ilk bu dönemde rastlıyoruz.

AB İlerlenme  Raporlarında , AB"li komiserlerin söylemlerinde ,ABD ve AB ülkelerinin coğrafya  kitaplarında , Genel Kurmay Başkanlıklarının harekat odalarında , Peşmerge karargahlarında asılı haritalarda  “Vilayet-i Sitte” yi içine alan  bölge ne  olarak gösteriliyor?

Sn Başbakan insanımıza suhulet ve sükunet tavsiyesinde bulunuyor.Ancak ,terörün gerçek hedefinin ne olduğunu bilemiyor.Kendi iç sorunumuzu Uluslararası platforma  taşımada bir beis görmüyor..

Diyor ki : “BM,NATO ,AB üyeleri ,dönem başkanları ,Amerika hepsinin bu noktadaki düşünceleri çok açık ,sert bir şekilde terör örgütüne yönelik olarak ortada..”Doyurucu ve inandırıcı olmayan ,pek muğlak ve yuvarlak ifadeler..

Dünün solcusu , günümüz Brüksel sevdalısı , 2.Cumhuriyetçi  Mehmet Altan da aynı görüşte.. PKK eylemlerini  “Kürt sorunu “nun ayrılmaz parçası olarak görüyor ve  Kürt sorunun Uluslar arası platforma taşınmasından yana , Türkiye "nin  bu sorunla  “yüzleşmesini “ sorundan  “korkulmamasını” salık veriyor.
 
Ne garip !..Aynı çevreler “Ermeni soykırımı “meselesini de ayni minvalde görmektedir.

Kıbrıs sorununu -garantör ülkeler arasında sorun olmaktan çıkarıp-Türkiye"nin AB ye üye olabilmesinin ön koşulu (!) kabul ettiren ,ses çıkarmayan bu çevreler değil mi? Sonrası malum.  BM ler platformuna taşındıktan ,yönetim değiştikten ve Referandum yapıldıktan sonra …”Ne yapalım böyle istediler.”denilmiştir.Geldiğimiz noktaya bakarsak  : KKTC nin toprak bütünlüğü ile  egemenlik hakkı yok edilmiştir.Sıra ,Türk  ordusunun  Ada"dan çekilmesine gelmiştir.

Aynı çarpık zihniyet yine işbaşındadır. Sürdürülen saldırılar ve baskınlar sonrası Yetkililerce  sürekli Provokatörlerden söz edilmektedir.Tahriklere karşı uyanık olunması vurgulanmaktadır. 

Doğrudur. Ancak ,bu ikaz  kimlere karşı yapılmaktadır ?

Her ilin mezarlığında şehitler için ayrı bir bölüm ayrılmışken ,her köyde  en az bir şehit yakını kan ağlarken ,yangını söndürmeye  bu sözler yetmez..Asıl “Mağdura” mağdur yakınlarına söz dinletirken ,teröre destek olanlara suskun kalmak adil değildir.

Öyle terörün geldiği nokta , ulaştığı aşama birkaç cümle ile geçiştirilemez.Siyasi irade ,askeri irade ile bütünleşmelidir. İhaleyi TSK ya bırakıp ,medya patronları ile muhalefetin sayısal azınlığını fırsat bilip seçmenlerin önüne atmak “Muhalefetin Çözüm önerisi yok” bahanesine sığınıp soluğu yurtdışında almak gerçekleri gizleyemez.Bunun adı sorundan korkup kaçmaktır.

Malum çevrelerin bu “Baskın “olayını bahane edip TSK" ya saldırması, eski hınçlarını çıkarmak adına Komuta kademelerine hakaret etmek ,şehitlerimize ,onun kahramanca yürüttüğü  mücadeleye haksızlıktır.Hele hele “Sarıkamış Harekatı “ile özdeşleştirmek en hafif değimi ile ahlaksızlıktır.

Birileri  zekat/fitre hırsızlarını ,haram rantını bölüşenleri ,yolsuzlukla yetim hakkı yiyenleri “yargısız infaz yapılıyor ”diye sahiplenirken ,Mehmetçiğin mücadelesini ve Mensubu olan koskoca bir Kurumun sahipsiz bırakılması manidar değil midir?

Varsa suçluların,ihmali görülenlerin yakasına yapışılmalıdır..Hukuk devletinde olduğumuz unutulmamalıdır. Divan-ı Harp ne içindir?Düşük yoğunluklu savaş ortamında olduğumuz unutulmamalıdır.Ancak ,28 Şubattan beri başlayan ve  Şemdinli"de …Ergenekon"da İddianamesinde ayyuka çıkan  …27 Nisan Bildirisi ile hedef tahtasına oturtulan ABD ve AB güdümlü dezenformasyon çalışmaları başarısız kılınmalıdır.

Keşke,Terörün bitmezliğinden dem vuranların ,ASALA" yı bitiren iradenin üstünlüğünü sorgulayabilseler.

Keşke ,Terör suçlarından “İdam cezasını “kaldıranları ..”Türkiye"de terör sorunu yok.Kürt sorunu var” diyeni...OHAL "in hangi İktidar döneminde kaldırıldığını ..Özel Harekat Birliklerinin bölgeden uzaklaştırılmasını..Bölücü vekillerin salıverilmesi,Devlet konutunda  ağırlayarak bölücüleri yüreklendirenleri ,Medyada bölücü yayınların önünün açılmasını…Eve dönüş yasasının çıkarılmasını..Pişmanlık Yasası adı altında  “İtirafçı mafya"nın (!)”oluşturulmasını ,TCK "da yapılan pek çok değişiklikle teröre yardım ve yataklık etmenin  suç olmaktan çıkarılmasını,alınan Tezkere kararının uygulanmasında savsaklama olup olmadığını Kamu vicdanının taktirine bırakıyorum.

Yoksa ,milletçe kan ağladığımız bir günde  Kilis AKP"li  Vekilin “çocuğuna yaptığı sünnet töreninde  pastalar kesilip,halaylar çekilmekle…şehir suyuna “zemzem “katmakla  bu terör önlenemez..Hele bu zihniyette olanlar Türk milletini temsil edemezler..

Ah keşke ,bu  millet  bir aldatıldığının /uyutulduğunun  farkına varabilse !…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Anayol Arşivi
SON YAZILAR