5 maymun deneyi

Türk sinema ve dizilerine balans ayarı şart görüyorum. Neredeyse her hafta vizyona giren filmlere yüksek meblağlar ödeniyor. Meydana çıkan görüntüler teknolojik olarak gelişmekte ama bu gelişmeye zıt olarak konu ve film içerikleri körleşiyor. Bu körleşme sadece filmlerde kalmıyor, insanları da etkiliyor. Türk kültürüne aykırı davranışlar göze batmıyor, inançlar komedi için malzeme halini alıyor, değer ve saygı kavramları yerini; çağdaşlık adı altında 21.yüzyıl kelimeleri alıyor. Son zamanlarda ilgi(mi) çeken bir diziye değinmek istiyorum.

“Behzat ǔ polisiye dizisi. Her daim alkollü ve küfürbaz polislerin iç dünyası topluma aykırı olmasına rağmen normalleştirilerek yansıtılıyor. Behzat rolü, bir erkekte istenmeyecek neredeyse her şeyi temsil ediyor. Ahlaksızlığın göze batmamasının sebebi, post modern hayatımızda bunun artı bir özellik olmasının getirisi olsa gerek. Dizi siyasi olarak tarafsız(mış) gibi görünse de verdiği mesajlardan tarafını belli ediyor. Dizide geçen hafta ki bölümünde bildiğimiz 5maymun deneyine yer verdiler. 

Deney şöyle;  Kafese beş maymun koyulur. Ortaya iple bağlı bir salkım muz asılır. Her bir maymun muza ulaşmak istediğinde dışarıdan üzerine soğuk su sıkılır. Bir süre sonra muzlara hareketlenen maymunlar diğerleri tarafından engellenmeye başlanır. Maymunlardan biri dışarı alınıp yerine yeni bir maymun konur. Yeni maymunun ilk yaptığı iş muzlara ulaşmaktır, Fakat diğer dört maymun buna izin vermez ve yeni maymunu döverler. Daha sonra ıslanmış maymunlardan biri daha kafesten alınır ve yerine yeni bir maymun konur. İlk yaptığı atakta dayak yer. Islak maymunlardan üçüncüsü de değiştirilir. Üçüncü yeni gelen maymunda ilk atağında cezalandırılır. İlk gelen iki maymunun yeni geleni niye dövdükleri konusunda bir fikirleri yoktur ama dövmektedirler. Son olarak da kafesteki ıslanan son maymun olan dördüncü ve beşinci de değiştirilir. Tepelerinde bir salkım muz asılı olduğu halde artık hiçbir maymun muzları almak için hamle yapamamaktadır. Bazı insanlar  toplumun biçtiği bu kuralı saçma bulur ve başına ne geleceğini umursamadan muza hamle yapar, yani onu almak ister diğerlerinin yaptığı tek şey ise onu alaşağı etmektir. Dizide bu yorumlarla deneye son veriliyor.

Topluma yansıtılan bu deneye göre, hamle yapanların amacı muza ulaşmak kadar masum ve gerekli bir ihtiyaç mıdır, bilinmez. İzleyen de psikolojik baskı oluşturan bu deney örneğine çoğunluk hak vererek idolünü belirlemiştir. Ancak gözden kaçan, bu deneyi yapan kim? Bu tez oluşturulduktan sonra yorumlarken tabuları belirleyen nelerdir? Toplumda aykırı olmak başarı getiriyorsa neden bu aykırı kelimesi yıllarca menfi bir kelime olarak öğretildi ve kullanıldı. Ne kadar aykırıysan o kadar başarı sağlarsın mantığımı bize başarıyı getiren anahtar? Diziler bu düşüncede büyük etkendir. Sürekli aynı düşünce sisteminin sunumu ilgi çekici şekilde yapılıyor. İnsanlar da bunu iyi bir şey gibi eyleme dönüştürme çabasında olduğu sürece bölünen toplum olmaya devam edeceğiz.

Amacım kimsenin tercihlerinin yanlışlığı veya doğruluğunu kanıtlamak değil. Herkes kendi tercihlerini belirlemek ve yaşamak konusunda özgür olmalı. Sadece algı sisteminin farklılığı ile dikkati görünmeyene çekmek istedim. Behzat ç dizisinde verilen “aykırı olmalısın” mesajına karşılık duyduklarımızı beyin süzgecinden geçirmeye davet ediyorum.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şeyma Taş Arşivi
SON YAZILAR