İşgale baş kaldırı ve emperyalizme direnişin..Milli mücadeleye başlamanın,kurtuluşa giden, bağımsızlığa, Cumhuriyet'e giden yolun açılmasıdır 19 mayıs 1919.

Yeni bir ulusun, Türkiye Cumhuriyeti'nin doğuşuna neden olan bu hareket Mustafa Kemal tarafından başlatılmasaydı kurtuluşumuz belki de mümkün olmaz; bizler şu anda işgal devletlerinden herhangi birinin toprakları içinde yer alırdık. Veya onların sömürgenliğinde idare edilen bir halk olmanın verdiği ezikliğe kahrolurduk. Tabiatıyla gayrimüslim ve "gavur" çizmesi altında dinimizi ve maneviyatımızı yaşamak, dini bayramlarımızı kutlamak,
Milli bayramları olmayan bir millete ölmekle eşdeğerdir. Onun için özgürlüğümüzün teminatı 19 mayıs'ın "mürebbiyeliğinden ve onun parmağıyla işaret ettiği mürebba bir toplum olmaktan rahatsız olmayalım." 
Unutmayalım ki; Fatih'in fetih ettiği payitaht İstanbul işgal altında ve padişah halife aciz esaret altındayken, İslamın Şeyhülislam'ı artık fetva veremezken.. Eşraf sermaye ve servetini kaçırmanın malını mülkünü korumanın peşine düşmüşken.."giden ağam, gelen paşam" derken. Anadolu halkı sefil ve yokluk içindeyken bir Ulusu dirilişini sağlamak ancak 19 mayıs 1919 mürebbiliği ile olur. Hal böyleyken 19 mayıs'ın mürebbiyeliğinden rahatsız olmak ve bazı zatı şahanelerinin de milli bayramları "garabet" olarak tanımlamaları akla ziyandır. Eğer milli bayramlardan rahatsızlık duyarak muaf olmak isteyenler varsa, biran önce, bu ülkenin kendilerine sağladığı mevki ve imkanlardan hatta bu ülkedeki varoluşlarından bile muaf olmaları zaruridir...
I9 Mayıs'ın Mürebbiliği bir şereftir. 2012 yılı milli bayramlara gölge düşüren bir yıl olmuştur.                  

Saygılarımla.