Aydın TOMAKİN

Aydın TOMAKİN

YOLSUZLUK NE DEMEK?

YOLSUZLUK NE DEMEK?

Herhangi bir köyün yolu yoksa o köy şimdi yolsuz köy olmuyor mu?

Bence yolsuzluk kelimesi biraz yanlış kullanılıyor gibi

Eğer günümüzde söylendiği gibi devlet malını yiyenler veya makamını kullanarak usulsuz mal edinenler, ihaleye fesat karıştıranların değişik isimleri vardır.

HIRSIZLIKTIR.

RÜŞVETTİR.

ZİMMETTİR.

Acaba yapılan hırsızlıkları biraz hafifletmek için mi adına yolsuzluk diyorlar.

Sosyal medya da bir diyalog dolaşıyor.

Akp iktidarı çok uzun ve otoban yollar yaptıklarını her fırsatta dile getiriyorlar.

Tabii yol olmayınca yolsuzluk ta olmazdı.  Yol olmasaydı malı nasıl yürüteceklerdi diyor.

Doğrudur, yanlıştır bilemem.

Bildiğim bir şey var. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.

17 Aralık 2013 tarihi akp iktidarı için bir kırılma noktasıdır.

Allah, Kitap, Peygamber diye diye 12 yıldır milletimizi uyuttular.

Ama bu ülkede demek ki uyumayan birileri varmış elbette.

Bu hırsızlıkları tespit ve takip eden ve ortaya çıkaranların ellerinden öpmek lazım.

Yoksa bir süre daha bu milleti uyutmaya devam edeceklerdi.

Bu kadar rezalet ortada iken, hala iktidarı savunan uyuşturulmuş kurbağaların seslerini duyuyoruz.

Beyler zırva tevil götürmez.

Eğer ciddi deliller ortada olmasaydı bakan çocukları tutuklanabilir miydi?

Hala Başbakan çıkmış bu bir komplodur, paralel bir devlet yapılanmasıdır diyor.

Günaydın sayın Başbakan…!

Tüm kurumları kendi iktidar anlayışı içinde dizayn eden sizlersiniz.

O savcıları ben mi atadım yoksa kabzımal Ahmet mi atadı.

O polisleri ben mi atadım yoksa semer ustası Şakir mi atadı.

Olmadı sayın Başbakan olmadı.

Yangından mal kaçırırcasına, hırsızlıkları (yolsuzlukları) ortaya çıkaran polis şefleri ve müdürlerini görevden almak ta neyin nesi?

Geçmişte bu ve buna benzer olaylar yaşanmıştır.

Hatta hırsızlık yaptıkları tespit edilen rahmetli Bülent Ecevit'in bakanları Hilmi İşgüzar ve Tuncay Mataracı hapis cezası ile cezalandırılmışlardı.

Ecevit'i hiç sevmedim ama Allah'ı var bir gün dahi hırsızlık yapan bakanlarını savunma ihtiyacı duymamıştır.

Ha yeri gelmişken bir anekdot aktarmak istiyorum.

18 Nisan 1999 Genel seçimler sonucunda kurulan 57. Hükümetin bir ortağı da Milliyetçi Hareket Partisi idi.

İktidar ortağı olur olmaz Sayın Genel Başkan Dr. Devlet Bahçeli bir genelge yayınladı.

Genelge de MHP'den Milletvekili seçilen arkadaşlarımızın ya Milletvekilliğini yada daha önce yaptıkları işi tercih etmelerini istemişti.

O zamanlar ben de dahil Ülkücü Camia da birçok arkadaşımız Sayın Genel Başkanın bu radikal çıkışını pek hoş karşılamamıştık.

Sayın Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin o radikal kararının yerinde bir karar olduğunu bugün daha iyi anlıyoruz.

Eğer o tedbirleri almasaydı, beklide birçok arkadaşımız bugün akp'lilerin düştüğü tuzağa düşebilirlerdi.

Bazı aklıevvellerin çıkıp Koray Aydın dediklerini duyar gibiyim.

Ama şurası unutulmamalıdır ki; Koray Aydın alnının ak sütü gibi hesaplarını hem de Yüce Divanda  vermiş ve aklanmıştır.

Bırakın MHP'li olmayı sempati dahi duymayan Yüce Divan üyeleri tarafından hem de üç davada 11-0 gibi Türk Siyasi tarihinde görülmemiş bir rekorla aklanmıştır.

Sayın Genel Başkanımdan özür diliyorum. Hakkını helal etsin.

Çünkü o tarihlerde milletvekili bazı arkadaşlarımızın ticari durumları buzulmuş, kimisi iflas etmiştir.

Bunları gördükçe Sayın Genel Başkanımızın yanlış yaptığını dile getirdiğim olmuştur.

Ama bugün daha iyi anlıyorum ki Devlet bey gerçekten bir erdemli bir devlet adamı vakarı ile o kararları almış ve usulsüzlüklere müsaade etmemiştir.

Uzun sözün kısası;

Takke düşmüş kel görünmüştür.

Türküdeki gibi yolun sonu görünüyor.

Bu millet geçmişte kimlere oy vermedi ki?

ANAP 1987 seçimlerinde şehrim Ordu ilinde 8-0 kazanmıştı.

Hatta yaşları müsait olanlar hatırlarlar.

Bingöl'de son sırayı ANAP boş bırakmıştı kazanamayız diye.

Kazandılar ama adayları olmadığı için vekil çıkaramamışlardı.

Ne oldu?

ANAP diye bir parti varmı ortada.

Akp'nin akibeti de Anap'tan farklı olmayacaktır.

Hele de bu milad diye tarif ettiğimiz 17 Aralık 2013 tarihinden sonra artık inişe geçmiştir.

Bu millet her ne kadar Allah, Kitap, Peygamber üçlemesi ile uyutulsa bile, kurbağa gibi uyuşturulsa bile günü geldiğinde verdiği avansı geri almasını bilir.

Geçmişte olduğu gibi.

Sevgili okuyucular merak ediyorum.

Birçok eşyanın koleksiyonunun yapıldığını gördüm ama

Ayakkabı kutularının koleksiyonunu yapanı görmemiştim.

Akp sayesinde bunu da görmüş olduk.

Sayın Başbakan ne diyordu?

“HAYALDİ GERÇEK OLDU”

 

NE MUTLU TÜRKÜM VE MÜSLÜMANIM DİYENE VE DİYEBİLENE.

 

 

 

 

                                                                                                                                                                                                       y

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aydın TOMAKİN Arşivi
SON YAZILAR