Korkmaz Çakır

Korkmaz Çakır

Varoluş gayemiz

Alemlere rahmet olarak gönderilen son Peygamber Hz. Muhammed’i (sav )görüp onunla sohbet eden sahabeden biri peygamberimize gelerek şöyle bir soru sorar: Ey Allah’ın elçisi bana islamı öyle özet bir şekilde anlat ki bunu senden başkasına sorma ihtiyacı duymayayım. Peygamberimiz de ‘Allah’a inandım de sonra ise dosdoğru ol’ buyurur. Bu ifade yüce dinimiz İslam’ı son derece kapsamlı, kısa, yalın ,anlaşılır ve birkaç kelimeyle özet olarak ifade eder.

Bu rivayete göre Allah inancı yani iman ve tevhit ile güzel ahlak yani doğruluk ve istikamet güzel dinimizin temel iki yapı taşını, sutununu oluşturmaktadır. Rabbimiz Kuran-ı Kerim’de de; ‘Rabbimiz Allah’tır deyip de dosdoğru çizgide yaşayanlar , işte onların üzerine melekler müjdeyle inerler, korkmayın üzülmeyin yaptığınız güzel davranışlara karşılık müjde ve mükafat olarak verilen cennet ile sevinin.’(Fussilet Süresi,41/30) Benzer bir başka ayeti kerimede de ‘Rabbimiz Allahtır diyen sonra da bu söze uygun olarak dosdoğru bir şekilde yaşayanlara ne bir korku vardır ne de mahzun ve kederli olacaklardır. İşte bunlar yaptıkları güzel, tatlı ,gönül alıcı söz ve davranışlar karşılığında devamlı kalmak üzere cennetliklerdir. (Ahkaf Süresi ,46/13-14)

Bu mübarek ayetlerden anlıyoruz ki iman edip istikamet, doğruluk ve güzel ahlak üzere fedakarlık eden, dürüst ,erdemli ,çalışkan, adil bir şekilde yaşayan gerçek ,güvenilir Müslüman hem dünya da ve hem ahirette hiçbir korku ,endişe ,keder ,üzüntü ,stres, karamsarlık , mahzuniyet yaşamayacağı gibi ahirette de yapıp ettiği Rıza’yı Bari’ye uygun tavır ,tutum ,davranış sebebiyle varacağı durak , ulaşacağı mekan cennetten başka bir yer olmayacak yani cennetlik olacaktır. Rahmete ,mağfirete ve en güzel mükâfata ulaşacaktır.

İnsanın yaratılış gayesi Allah’ı tanımak ,bilmek ve O’na kulluk etmektir. İman; Allah’ın varlık ve birliğini sevgili elçisi Muhammed Mustafa’nın Peygamberliği, Rahmet Peygamberinin Allah’tan getirdiklerini canı gönülden kabul edip kalp ile tasdik edip dil ile bunu söylemesidir. İman; insanın iç dünyasında sahip olduğu temizlik ve berraklığın , zerafetin , nezaketin tüm hayatını kuşatması ,gönlünü ve zihnini yaratıcısına sınırsız sevgi ve muhabbet ile doldurmasıyla gerçekleşir. Bu sebeble de yaradılana hoş bakar yaradandan dolayı. İmanın temelinde büyük bir sevgi ve muhabbet yatar.

Kamil bir iman ile nefisler terbiye edilir, sevgiler hep Allah için olur, insanlar birbirlerini ,canlıları ,tabiatı Allah için sever ,Allah için affedip, bağışlar ,hoşgörülü şefkatli ,merhametli davranır, Allah için yardımlaşır, Allah için paylaşır, fedakarlıkta bulunur. Dertler , tasalar, hüzünler sıkıntılar Allah için giderilir, hayat zerafatle yaşanır, havaya, suya ,toprağa ,ağaca nehire, denize ,bitki ve hayvanlara doğaya ve tabiata güzel davranılır. Komşu , akraba ,arkadaş, eş ve çocukla iyi geçinilir, aileler mutluluk ve huzur yuvasına döner, çocuklar şefkat ve merhametle büyür ,gençler neşeyi ,sevinci ve mutluluğu imanda bulur, ihtiyarlar engin tecrübe ve ileri görüşlülükleriyle Allah Rızası için caba ve gayret sarfeder.

Bununla birlikte iman insanı dünyevileşmenin, sapkın akımların getirdiği her türlü kötülüklerden muhafaza eder ve korur . Bireyi ve toplumu hedefsiz ,gayesiz yaşamaktan uzaklaştırıp aksiyoner hale getirir. Manen besleyip zenginleştirir. Dünyanın neresinde bir dertli , kederli mazlum bir yürek ve gönül varsa dil ırk renk farkı gözetmeksizin yardıma koşar Yunus Emre’nin ifadesiyle yetmiş iki millete aynı gözle bakar. Doğruluk, dürüstlük anlamına gelen İstikamet ise ahlaki erdemlerin en önemlilerinden biridir. Düşünce ,söz ve davranışlarda iyi, güzel ,doğru ve hakkın dışına çıkmamayı ,söze yalan karıştırmamayı ,yapılan işlere hile, aldatma, kandırma katmamak demektir. Bu sebeple Müslüman birey imanını ibadetlerle güçlendirmeli doğruluk dürüstlük istikamet gibi güzel ahlaki erdemlerle o imanını güzelleştirmeli süslemeli ve zarif hale getirerek davranışlarına yansıtmalıdır.

Bu doğrultuda Kuran-ı Kerim iman edip istikamet üzere yaşayan müminlere dünyada sevindirici aynı zamanda insanı mutlu eden bir müjde vermektedir. ‘Kullarım eğer istikamet üzere olurlar, dosdoğru davranırlarsa onları dünya da nimetlere boğarız.’(Cin Süresi,72,16) Rabbimiz görünür -görünmez büyük -küçük nice güzel nimetlerle bizleri mükafatlandırsın başta inanç ,ibadet ve ahlak olmak üzere hayatın her alanında düşünce, söz, tutum ve davranışlarda istikamet üzere yaşamayı cümlemize nasip eylesin. İmanı sevdirsin kalbimize güzel göstersin. Sevdiği razı olduğu kullardan eylesin. Yazımı Süleyman’ın (as) Kuran’da geçen duasıyla bitiriyorum. ‘Ya Rabbi, beni nefsime öyle hakim kıl ki gerek bana gerek ana-babama ihsan ettiğin nimetlere şükredeyim. Seni razı edecek güzel ve makbul işler yapabileyim. Bir de lütfedip beni salih kulların arasına dahil eyle. (Neml Süresi , 27/19)Amin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Korkmaz Çakır Arşivi
SON YAZILAR