Bir varmış, bir yokmuş
Evvel zaman içinde  bir güzel ülke varmış ,
Ve o güzel ülkede güzel insanlar ve güzel atlar varmış
Ve o güzel ülkenin güzel insanları o güzel atlara binip gitmişler güzelliklere doğru
Ve başka başka masallar ve destanlar anlatılır olmuş bu güzel ülkede
Mesela
Türk ordusu kendi uçağını mı düşürecekmiş
kendi camisine bomba  atacakmış
inananları topluca katledecekmiş
 kendi halkını stadyumlara doldurarak yok edecekmiş
Bu bir komplo senaryosu galiba yada nereden çıktı  bilinmez
Türk ordusu tarafından yazıldığı iddia ediliyormuş
Mış –
miş –
 muş
Başka bir şey yok yıllardır  aynı terane
Yerseniz   işte böyle diye devam etmiş masal
Boş versenize Allah aşkına ,,
Türk ordusu değil, Dünyanın hiçbir ordusu böyle bir plan yapmaz
Başlı başına  Bu iddia Türk Silahlı Kuvvetlerine  karşı büyük ve korkunç bir saldırıdır  demiş akil adamlar
Ama iddia sahipleri;
 Türk halkının “aptal” olduğunu ve bunları yutacağını sanıyormuş
Senaryonun gerçek yazarları “ New jerseyde  çiftlikte ”  oturuyormuş
Ve böylece masal devam ediyormuş 
Yıllardır sürdürülen psikolojik savaşta
TSK ne vurulan ne ilk iftira  ne de son  olacaktır 
Arkasından başka darbeler de gelecektir…
Yargı ve ordu tasfiye ediliyor…
Demokrasiden yararlanarak, adım adım ilerlenmektedir.
peki Bu tezgah nasıl kuruldu?
Önce; cumhuriyet,
 demokrasi,
bağımsızlık,
 çağdaşlık değerlerine bağlı kim varsa düşman ilan edildi.
 Sanal bir terör örgütü uydurularak hepsi bu örgütün üyesi olarak suçlandı.
Kin ve intikam duyguları o kadar güçlüydü ki; Atatürk bile bu sanal silahlı terör örgütünün üyesi olarak göstermeye cesaret edildi.
Ele geçirilen hiçbir belgede böyle bir isim olmamasına karşın senaryoda bu sanal örgüte ERGENEKON adı verildi.
 Geçmişte ve günümüzde ne kadar suç işlenmişse bu örgüte yüklendi…
Örgüt üyesi  olarak suçlananlar böyle bir örgütün varlığını ilk kez duydu…

Birbirlerini bile  tanımıyorlardı.
Birbirini tanımak bile başlı başına suçmuş gibi sorgulandılar
Medyadaki infaz görevlileri yıllardır yaygara yapıyorlar…
 Bire bin katıp, yalan haber yayıyorlar….
Türk halkının “aptal” olduğunu düşünüyorlar!..
Sanal Ergenekon terör örgütünün yaratıcıları Türkiye Cumhuriyeti  devletinin gerçek düşmanlarıdır
Bazı özel mahkemeler  de bu Habur  sınır kapısı rezaleti örneğinde olduğu gibi  ,Cumhuriyet savcılarının görevi Türkiye Cumhuriyetine karşı  oluşumları, iş ve eylemleri izlemek, soruşturmak; suçluları adalete teslim ederek mahkemede cumhuriyeti savunmaktır…
 Bu arada cemaat ve iktidar güçlerine hizmette kusur eden mahkeme ve yargıçlar hızla tasfiye edilmektedir!.. Hukuk ve adalet katledilmektedir…
Türk halkı aptal mıdır?..
Ergenekon diye bir terör olduğu iddia edilse de yıllardır uğraşıldığı halde varlığı konusunda somut hiçbir bulgu ve kanıt  yoktur.
Ve deli saçmasıdır
 Ve hala Araştırılıyor…  deniyor 
Varlığı bile kanıtlanamayan, yani olmayan bir örgüt hakkında dava açmak bir hukuksuzluk değil midir?..
Varlığı kanıtlanamayan bu sanal örgütün somut hiçbir eylemi yoktur…
Darbe olmamıştır. Darbe girişimi yoktur. Darbe hazırlığı da kanıtlanmamıştır.
Sadece iddia vardır
. İsimsiz ihbarlar,
 sahte belgeler peşinen doğru olarak kabul edilmektedir.
Yüzlerce belgenin sahteliği, sonradan uydurulduğu kanıtlanmıştır.
Örgüt üyesi diye tutuklananların hemen hiç birine somut bir suç yüklenememekte ama yıllarca cezaevinde tutularak peşin infaz yapılmaktadır…
Bütünüyle teslim alınmış medya aracılığıyla masum insanlar suçlu gösterilmekte, halkın kafasına suçlu damgası yerleştirilmektedir.
Çünkü Türk halkı “aptal” yerine konmaktadır !..
Ergenekon destanı Türk ulusunun tutsaklıktan özgürlüğe ve bağımsızlığa kavuştuğu, yeniden var olduğu bir kurtuluş destanıdır.
 Efsaneler gerçek veya değil her ne olursa olsun  uluslara moral güç veren kaynaklardır.
Bu durumda Ergenekon iddianamesini hazırlayanlar ve adını bu ve bunun gibi milletimizin ve devletimizin moral değerlerini  yansıtan isimler adı altında inceleyenler  bilmezler mi  acaba destanlarını yok eden devletini yok eder diye
Yabancı güçler ülkemizin içinde ideolojik anlamda cirit atarken,
Tarikat ve hoca efendiler  eğitim kurumlarımızı teslim alıp çocuklarımızı kendi ideolojileri yönünde şekillendirirken,
cumhuriyet kurumlarının  ve halk kazanımlarının yok edilmesini izleyen halk, artık “aptal” olmadığını  seçim sandığında   kanıtlamak zorundadır...
Arkadaki ABD emperyalizmi ve onun bop eş başkanları  Fettullah  gülen gibi zavallıları büyük ideolog ve  bilim adamı veya  hoca hayırsever kılıfıyla yutturmayı başarmıştır!..
 Abd 1950 den beri bu devlet millet düşmanlarını  kullanmış, parasıyla beslemiş ve  hala bağrında korumaya almıştır…
Türk halkı bunu anlamayacak kadar “aptal” mıdır?..
Ya da burası masallar diyarımı siz bilirsiniz
Solcular soldan -sağcılar sağdan 
İster solun
İster sağın ama devletimize ve cumhuriyetimize  sahip çıkın
saygılarımla