Kültürel kod ve paranoya

Değerli okuyucular, yazıma birkaç soru ile başlamak istiyorum.
İnsan başkalarına neden zarar verir?
İnsanlar en temel duygu olan güvende olma duygusunu neden abartılı hale getirirler?
İnsan veya toplumlar kazançlarının önemli bir kısmını neden güvenlik amacıyla harcarlar?
Bunun gibi onlarca soru sorulabilir.
Bu sorulara verilecek cevap  gayet basittir.
Her insan kendini güvende hissetmek ister.
Bireyin,ailenin,toplumun veya bir milletin kendini güvende hissetmesi ve bu güvende hissetmenin tedbirlerini alması gayet doğaldır.
Birey kendi geleceğini güvence altına almak ister.
Aynı şekilde toplumda kendi bekasını ve geleceğini güvence altına almak ister.
Gerek birey gerekse toplum tehdit algılamasına göre tedbirler alır.
Tehdit algılaması hangi boyutta ise o boyut veya oranda karşı tedbirler alınır. Bu da normaldir.
Diyelim ki gerçekçi tehdit algılamanız bahçenizdeki çitin yıkılması ise ona yönelik tedbirler alırsınız.
Diyelim ki tehdit algılamanız arabanızın kundaklanması ise ona göre önlem alırsınız.
Bu önlemleri alırken de tehdidin nereden ve nasıl geleceğini hesap eder ve gerçekçi bir değerlendirme yaparsınız.
Böylelikle hayatın dengesini kurmuş olmanın huzurunu yaşarsınız.
Hatta hiçbir tehdit algılaması yokken bile, belli oranlarda risk tedbirlerine başvurulabilir.
Peki ya bunları abartırsak neler olur.
Örneğin bahçemize bir kartopu atılacağını hissettiğimizde,yüksek bir tehdit algısıyla, davranırsak, mevziler kazıp silahlarla donatırsak, bir normallikten söz edebilir miyiz?
Hatta bununla kalmayıp eyleme geçerek, kartopunun atılma ihtimali olan bütün bölgeye zarar verirsek,  burada ciddi bir patoloji vardır diyebiliriz.
Artık bu tehdit algılaması reel olmaktan uzaklaşmış paranoid bir hal almış demektir.
Kendini korumak yerine”o bana zarar verecek” o bana zarar vermeden ben onu yok edeyim şeklinde bir düşünce ve bunun eyleme vurulması, hastalık belirtisinden başka bir şey olamaz.
Bu paranoid düşünce bireyde olduğu gibi toplumlarda da olabilir.
Toplumlarda paranoid düşünce yi destekleyen tarihsel bir süreç mevcut ise kültürel bir koddan da bahsedilebilir.
Toplumun büyük çoğunluğunda çocuk doğar doğmaz, aileden başlayan ,okulda ve sosyal ortamlarda devam eden, nihayet en üst katmanlarda hakim olan, diğerleri bizi yok edecek duygu ve düşüncesi hakim kılınıyorsa,hele bu düşünceler inanç sistemi ile de destekleniyorsa,kültürel kod halinde toplumsal paranoya yı yaşamamak elde değildir.
Bazı milletlerin bu tür düşüncelerinin eylemlere yansıdığını ve bunun oldukça sağlıksız bir durum olduğunu,
Dünyadaki güncel olaylara baktığımızda rahatlıkla görebiliriz.
Tüm dünyada paranoid düşüncelerden arınmış,birey ve toplum dileğiyle.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Osman Salış Arşivi
SON YAZILAR