Hukukun Adeletsizliği

İlk defa 19 yaşımdayken; 12 Eylül darbesi olduğunda, koskoca hukukçulardan karşı bir ses çıkmayınca “işte esen yele göre bir hukuk” demiştim…

Hele de meşhur 28 Şubat"ta rot-balans ayarı yapan Kalkancı and Fadime ekibinden brifing almaya giden hukukçuları gördüğümde yazık oluyor ülkeme bu kadarı da olmaz demiştim…

Urfa Belediye Başkanı RP"li İbrahim Halil Çelik"i laf olsun torba dolsun kabilinden makamında tutuklayıp, 3-5 gün sonra pardon diye salan ve yetkimi kullandım, kimse karışamaz diyen meşhur savcıyı duyduğumda da, yok devenin nalı bu kadarı da fazla demiştim ama şakşakçı gazetelerin ve yalaka yazarların tutuklamaya desteklerini görünce, savcı bey haklı galiba demiştim…

Koskoca İstanbul"un Belediye Başkanını yüz yıl evvel yazılmış Ziya Gökalp"ın şiirini okudu diye, evlere şenlik yorum yapıp tutuklayan, Başkanlıktan atan ve cezaevinde süründüren hukukçuları görünce de ilk defa sevgili vatanımın hukuk sisteminden utanmıştım.

Daha iki yıl evvel Samsun Büyükşehir Belediyesinde yapılan A Takımı operasyonuyla tutuklananların üç dört ay sonra yine pardonla salındıklarını görünce de, kaçma ihtimali olmayan insanlara bu derece, hukuka belki uygun ama hak ve adalete uymayan tutuklamalar yapılmasının kanuni bir değişiklikle engellenmesi gerektiğini düşünmüştüm ama nerde?

Başkalarına yapılırken şak şaklayanlar sıra kendilerine gelince ciyakladıklarından çözüm gelmiyor ki!

İşte size bir Ergenekon klasiği!

OMÜ"nün eski meşhur rektörü, hani 400"e karşı 71 oy aldığı halde hukuka uydurulup atanan Prof. Dr. Ferit BERNAY"ın tutuklanıp salınması…

Sayın Bernay"ı tanımam, rektörken; yandaşı olmayan Öğretim üyelerine ve öğrencilere yaptığı haksız ve hukuksuz uygulamaları hiç tasvip etmem…

Ama tutuklanıp, 3-5 ay cezaevinde yatırılıp da pardon diye salınmasını da insanlık ve adalet adına tasvip etmem mümkün değildir!

Neymiş, tutuksuz yargılanacakmış!

İyi de 3-5 ay neden tutukladınız o zaman?

Hazırlık soruşturması da tutuksuz yapılamaz mıydı?

Sayın Bernay kaçar mıydı?

Bence değil kaçmak, düşünmezdi bile!

İşte hukukun adaletsizliğine örneklerden bir kaçı…

Gelecekte aynı şeyleri bizlerin veya başkalarının da yaşamayacağının, hukukun adaletli davranacağının, haksızlık yapmayacağının da garantisi yoktur!

Baksanıza koskoca hukukçu baro başkanına!

“Eşitlik, eşitler arasına olur” buyurmuyor mu?

Öyleyse bizlerin de, sanki o büyük ve ulu insanlarla eşitmişiz gibi hak arama ve eleştirmeye hakkımız yoktur!

Zaten Anayasa Mahkemesi Başkanı da açıkladı ya, Savcılarımızın açtıkları davaların %60"ı takipsizlik ve beraatla sonuçlanıyor diye!

Sayın savcılarımıza istedikleri gibi tutuklama sonra da deliller yetmeyince tutuksuz yargılama veya beraatla salıverme yetkisini veren kendileri değil ya siyasetçilerdir, yani TBMM"deki kanun koyuculardır.

Bir yerlerde yanlışlık var ama nerde?

Eğer haksızlıklara sebep olan bu adaletsiz uygulamaları değiştirmezler, önleyici kanunlar çıkarmazlarsa bir gün onlar da uyduruktan tutuklu yargılanırlar inşallah!

Adaletsiz uygulamayı yapanların ve sebep olanların da bir gün aynı adaletsizliklere uğramaları ve feryat etmeleri dileğiyle hoşça kalınız…

Eleştirimdeki haklılığım, işte o zaman anlaşılacaktır ama “Ba"de harabul Basra”!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR