Hangisi doğru?

Dün Samsun Adliyesi"nin önü kalabalıktı…

Geçerken mutlaka adliye kapısında çalışan gazeteci arkadaşlarımla ayaküstü de olsa biraz çene çalarım…

Can arkadaşlarım hepsi…

Hakan Çelikbaş, en kadim dostlarımdan biridir…

Ve bu mesleğin en zor kısmı Adliye-Polis muhabirliğidir…

En çok vartayı onlar atlatır…

Dayakları genellikle onlar yer!..

Biz haberlerini yazar, yorumlarını yaparız!..

***

Geçerken baktım…

Adliye önü kalabalık ama bizimkiler piyasada yok…

Olur şey değil!..

Kalabalığın nedenini birine soracağım…

İlk aklıma Muammer Ay geldi…

Her b.ku bilir çünkü!..

Onu aradım…

- “Nerdesin dostum, adliye kapıları öksüz, sen yoksun…”

- “Vay memet abim, nasılsın? Ben bugün "yok"um ilçedeyim…”

…

Sormadım tabi, “Adliye önü neden bu kadar kalabalık, hem sen niye ilçedesin” diye…

 “Hangi ilçedesin” diye niye sorayım ki…

Biraz sonra durumu öğrenince çok güldüm tabi!..

***

Adliye önünde olağanüstü güvenlik önlemi alınmış…

Polis memurlarından birine sordum…

- “Önemli bir duruşma mı var?”

- “Yok” dedi. “Bugün Cuma ya, hep böyle olur…”

- “Kamuoyunda bilinen bir dava görülüyor galiba…”

- “Yok, yok! Gözaltına alınan öğrencilerin davası var. Aileleri de gelmiş kapıdaki kalabalık o yüzden…

***

Polis memurunun açıklaması ilginç…

“Gözaltına alınan öğrenciler” diyor…

Burayı unutmayın…

Önemli çünkü…

***

Daha sonra tanıdık yüzler görünce mesele anlaşıldı zaten…

Halkevi üyeleri ile gözaltına alınan gençlerin aileleriyle görüştüm bir süre…

Herkesin ağzında da bir “yumurta” lafıdır gidiyor…

Sonra liseli gençlerle konuşurken çözdüm olayı…

***

Gözaltına alınanlar silahlı örgüt kurmuşlar, bu iddiadan yargılanıyor ya…

Ama ortada silah yok…

Silahı olmayan silahlı örgüt olur mu?

Olmaz tabi…

***

Bunlar da akşam hiç üşenmemiş, oturmuş evde silahlarını hazırlamışlar…

Fişeklikler yapmışlar, içleri yumurta dolu…

Çürük domatesler de savunma tipi el bombası oluyor!..

***

Örgütün adını bulmuşlar…

Yasadışı Melemen Örgütü!

Sol denince de akla muhalefet, hizip gelir…

Genellikle bölünerek çoğaldıkları da bilinen bir gerçektir…

Bunların da kendi aralarında bölünme var…

***

Aşırı sol olanlarının kısa adı; ÇÇM…

Yani, “Çözüm Çakallı Melemeni”

Kaşarlı oluyor çünkü!..

Hem onlar biraz daha kırsalda kalıyor…

Kampları da Ankara yolu üzerinde…

Askeri kanatları da var, olmaz mı?…

Yumurta/ML

***

Liseli genç umutlar akşam hazırladıkları kağıttan külah atan makineli tüfekleri…

Domates taarruz el bombaları…

Kimyasal silah sınıfına giren kokmuş yumurtaları…

Adliye kapısına bırakarak güvenlik güçlerine teslim oldular…

***

Gerçekten…

Teslim oldular…

Adliye merdivenine bırakmışlar hazırladıkları oyuncak silahları…

***

Görmek istedim, meraktan çatlayacağım yoksa…

Ama göremedim…

Güvenlik güçleri teslim almayınca…

Çöpçü süpürmüş…

Ee!..

Ne yapsınlar, çocukların maskarası mı olsunlar yani!...

Ama…

Yarın o silahlar “Ergenekon"un gömülü silahları” diye karşınıza çıkarsa şaşırmayın…

Bunların ne yapacağı belli olmaz…

***

Devletin koca birimlerini liseli gençlerin diline düşürenlere ne demeli?..

Hani devlet ciddi olur ya!..

Asık suratlı, kodumu oturtan!..

***

Olsun.. En azından bizimki burada sevimli…

Örgütlerimiz de öyle…

En serti bu işte!

Yumurta/ML

***

Biz gençlerle makara yaparken güneş tepemizde boza pişirmekle meşgul…

“Yahu, şöyle serin bir yer yok mu?” demeye kalmadı…

Gazeteci arkadaşların nerede olduğu da anlaşıldı…

Adliyenin karşısında güneş almayan otelin önüne sığınmışlar, flamingo sürüsü gibi…

Çocuklar idmanlı çünkü…

***

Seğirttim yanlarına…

Hakan Çelikbaş orada…

“Babacan n"aber?..”

Öpüşüp koklaştık çocuklarla bir süre…

Sonra da bombayı patlattı Hakan…

Hani ilçedeydi bizimki…

Küllüm yalan…

Meğer gözaltına alınan öğrencilerin aileleri İHA Muhabiri Muammer Ay"ı kovalamış…

- “Şimdi konuştum, ilçedeyim abi dedi…

- “Yok yahu, buradaydı. Korkudan gelemiyor buralara…

- “Niye, ne yaptı ki Muammer?”

- “Çocuklar için "teröristler" diye yazmış…”

- “Muammer nasıl anlamış terörist olduklarını, kendisi terör uzmanı mıymış?”

- ..!!??

- Ya Muammer Apo"yu görse evliya zanneder… Ne bilir kimin ne olduğunu?…

***

Demem o ki…

Bazen kusuru kendimizde aramamız gerekebilir…

Biraz önce anlattığım ve “unutmayın” dediğim bölümü hatırlayın…

***

Adliye kapısındaki polise sormuştum…

- “Önemli bir duruşma mı var?”

- “Yok. Bugün Cuma ya, hep böyle olur…”

- “Kamuoyunda bilinen bir dava görülüyor galiba…”

- “Yok, yok! Gözaltına alınan öğrencilerin davası var. Aileleri de gelmiş, kalabalık o yüzden…

***

İşte devletin memuru…

Ne diyor:

“Gözaltına alınan öğrenciler…”

Oysa benim gazeteci meslektaşım ne diyor?

“Teröristler yakalandı…”

Aradaki fark bu…

***

Hani, suçu kanıtlanana kadar herkes suçsuzdu…

Hangisi doğru?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR