GERÇEKLER ACIDIR 

Bu şehirde vatandaşı düşünen ne kadar gazeteci varmış da benim haberim yokmuş! Tam on yıldan beri gazetecilik yaparım, bu güne kadar kendi ceplerinden başka hiçbir şey düşünmeyen insanların şimdilerde vatandaşın suya ödeyeceği zammı öylesine dert edinmişler ki aklım şaştı. Oysaki bu insanların geçmiş karnelerine bakıldığında yaptıkları haberleri güç dengelerine ve ceplerine göre yaptıklarını onları tanıyan herkes bilir. 2009 yılındaki bize yapılan saldırı olayını gerçekleştirenlere karşı yaptığımız savunmada vurduğumuz kişiyi yoldan geçen kişi olarak haber yapan şerefsizler şimdi haktan hukuktan bahsedince onlara bir yerlerimle gülesim geliyor. Olayı öyle yamultup basına servis etmişlerdi ki anlatamam. Şehri haraca bağlayan çetelerle olan vuruşmamızı maddi alacak-verecek meselesine bağlayacak kadar adileşen bu insanlar daha sonra mahkemenin ve savcılığın olayı tüm çıplaklığı ile ortaya koymasına rağmen görmezlikten gelmelerine ne demeli? Aynı şekilde 2012 yılında FETÖ’cü siyasetçilerin bize karşı yaptıkları operasyonları çarpıtarak yayınlayan, daha sonra da bazı şerefsizlerin devreye girerek bize ceza verdirmek için verdikleri uğraşlara destek olanlar yerel mahkemenin verdiği kararı abartarak ‘sekiz yıl üç ay ceza aldı’ diye haber yapanlar, o dosya üst mahkemeden geldikten sonra hangi dosyalardan beraat ettiğimizi yazma gereği dahi duymadılar. 

 

Neden bu kadar bize düşman oldular, çünkü biz bu şehirde son on yılda yanlış olan ne varsa çekinmeden cesaretli bir biçimde üzerine gittik. Yazdık, çizdik, bedel ödedik ama asla pes etmedik. Bizi bitirmek isteyen ahlak fukaraları sırf mahkemeleri etkilemek için internet siteleri açtılar, her gün yalan yanlış haberler yaptılar. Yaptıkları haberleri parayla servis edip millete okuttular ama toplum neyin ne olduğunu bildiğinden hiçbirine inanmadı. Neticede adalet tecelli etti, biz de buradayız. Dedikleri gibi işimiz bitmedi, işimizin gücümüzün başında dimdik ayaktayız ve onlarla mücadeleye amansızca devam edeceğiz.

 

Zor günlerimizde bize destek olup yanımızda olanları hayatımız boyunca unutmayacağımız gibi, karşımızda olanları da asla unutmayız. Zamanı gelince gereğini yapacağımızdan en ufak şüpheleri olmasın. Allah kalbimizi biliyor biz yaptığımız mücadelede yüzde yetmiş Allah’ın rızasını gözettik. Yüzde otuzluk kısmında da bize yanlış yapana kısas uygulayarak nefsimizin dediğini yaptık. Bu kadarı da hakkımız olduğu kanaatindeyim. Şimdi haktan hukuktan, adamlıktan dem vurup fakir fukaraya destek olmak adına edebiyat parçalayanların amaçları alıştıkları düzenin bozulup rahatlarının kaçmasıdır. Adamlar belediyeleri babalarının çiftliği gibi kullanmışlar. Tüyü başında bitmemiş yetimin hakkı olan paraları alırken öyle fütursuzca davranmışlar ki aklınız şaşar. Hani şimdi suya zam yapıldı diye kıçlarını yırtanlar yok mu? Onlar belediyelerde milyonlarca liralık paraları iç ederlerken o zaman o paraların nerden çıktığını bilmeden mi alıyorlardı o paraları. Manşet haberimizde durum ortada. Bu minvalde yüzlerce evrak var elimizde, zamanı geldikçe de yayınlayacağız. Bu millet kimin neden ötesini berisini yırttığını anlaması lazım. Aysbergin görünmeyen yanı çok farklı, keşke yazdıklarının binde birine inansalar ve uygulasalardı ama nerdeee… 

 

İşin garip yanı hayatımda hiç anlaşamadığım Mustafa Demir’in yaptığı doğruları destekleme işi de bana düştü. Adam bitmiş bir belediye teslim aldı. Bürokratıyla, ekonomisiyle, tertip ve düzeniyle kamu kurumu olmaktan çıkıp derebeylik gibi yönetilen bir belediye devraldı.

 

Daha önce de yazmıştım. Adam belediyede daire başkanı, sekreterini dost tutmuş. Sekreterinin babasına araba aldırıp belediyede kiralık olarak yanına alıp makam şoförü olarak kullanmış. Yetmedi sekreterinin askeriyeden atılma abisini de belediyenin bir işletmesine müdür koymuş. Bunu herkes bilmesine rağmen kimse ses çıkarmamış ama Mustafa Demir görevden almış ise buna alkış tutmak gerekmez mi? Aynı şekilde bir başka daire başkanı Rusya’dan revü kızlarını getirip dünyanın parasını ödeyip ulusal basına haber konusu olduğu yetmezmiş gibi onlarla her türlü fışkıyı karıştırdığı iddia edilmiş, aile hayatı sıkıntıya girmiş öyle bir ahlak fukarasını görevden almış ise buna alkış tutulmaz mı? 

 

Aynı şekilde işe aldığı kişilerden tutun da amir olarak atadıklarından para aldığı iddia edilen üst düzey görevlileri görevden almış ise buna destek verilmezse neye destek olacağız Allah aşkına söyler misiniz? 

 

Hâlâ daha görevde olan bir üst düzey görevlinin aile boyu belediyeden çocuklarına iş aldırmasından tutun da belediyede çalışmalarına ne demek lazım? On yıldan beri meclisteki evrakların imarla ilgili kısmının tamamı elinden geçen bir başka bürokratın on beş yıldan beri yapılmayan yanlış bir imar uygulamasını şimdi yeni seçilenlerin acemiliğinden faydalanıp yaptırmasına ne demeli?

 

Görevden alınan SASKİ genel müdürü şimdi konuşuyor. Adamın döneminde sadece su terfi istasyonlarına alınan pompalarla ilgili uçuk fiyatları yazsam on tane su zammı eder. Tüm bu gerçekler ortada dururken bizim camiadaki bazı ahlak fukaralarının su zammını ağızlarına dolamalarına ne demek lazım siz takdir edin… Gerçekler acıdır ama maalesef ortada olan bu hakikatleri de haykırmak zorundayız. Keşke imkân olsa da sudan hiç para almasalar bana ayda on bin lira kârı olur ama o cennetteki ırmaklarda olur dünyada olmaz. Bugünlük de bu kadar, kalın sağlıcakla. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
11 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR