Prof.Dr.M.Okuyan

Prof.Dr.M.Okuyan

Fatiha hakkında açıklamalar(4)

Değerli kardeşlerim,
Bugün dördüncüsünü yazmaya çalışacağım Fâtiha sûresiyle ilgili yazımı bu sûrenin 4. âyetini izaha ayırdım. Eğer Fâtiha sûresiyle ilişkili yazılarımızı takip edebildiyseniz şu gerçeği farketmişsinizdir: Gerçekten bu sûre, bir Kur"ân özetidir ve üç ana konudan oluşmaktadır. Besmele"den sonraki ilk konu “hamd” konusudur ve üç âyetten oluşmaktadır. Diğer konular ise “tevhid ve kulluk ilanı” ile “dua”dır. İşte bu yazıda ilk konu olan “hamd”in içinde yer alan ve Yüce Allah"ın sıfatlarından birisi olan mâlik sıfatını tanıtmaya çalışacağız.
Değerli kardeşlerim,
Fâtiha"nın 4. âyetinde Yüce Allah, kendisini “Dîn gününün sahibi” olarak tanıtmaktadır. Âyette yer alan “dîn” kelimesi Kur"ân"da “borç, hesap, karşılık, yol, din” gibi anlamlarda kullanılmaktadır. Bu itibarla bu âyetteki “din günü” ifadesi, âhiretteki sorgulamayı ifade eder ve “hesap günü” anlamına gelir.
İnfitâr sûresinde bu konuda şu bilgiler yer almaktadır: “Dîn (hesap) gününün ne olduğunu, mahiyetini sana bildiren nedir ki! Tekrar tekrar sen bunun mahiyetini, ne olduğunu nereden bilebilirsin ki! İşte o gün, hiçbir can başka bir can için bir anlam ifade edemez, (hiç kimse kimseye yardım edemez, yarar sağlayamaz). O gün iş bütünüyle Allah"a aittir (O günün de yegane sahibi ve hakimi O"dur)” (İnfitâr 82/17-19).
Demek ki “dîn günü”, âhirette yaşanacak toplam yedi aşamayı içine alır. Bu aşamalar “diriltilme”, “toplanma”, “Allah"a arz olunma”, “bilgilendirilme”, “sorgulanma”, “değerlendirilme” ve “ödül veya azapla buluşturulma”, yani cennete veya cehenneme sevkedilme işlemlerinden oluşmaktadır. Bu yedi aşama hakkında Kur"ân"da oldukça fazla sayıda âyet yer almaktadır.
İşte o günde mâlik varlık Yüce Allah"tır ve kararlarını hiç kimseye danışmadan verecektir. O gün herkes O"nun huzurunda yargılanacaktır (Mâide 5/109; A"râf 7/6; Sebe" 34/40-41) ve mahşerdeki yargılamanın tek hakimi Yüce Allah olacaktır. Mahşerdeki sorgulamada yardımı istenecek tek varlık Yüce Allah"tır. O"nun dışında başka hiçbir varlığın insana hiçbir yararı olamaz. Zaten Yüce Allah"tan başka kurtarıcı veya yardımcı iddiasında bulunanlar, farkında olarak veya olmayarak Yüce Allah"ı kendilerinden uzak sananlardır. Rahmân ve Rahîm sıfatlarının sahibi olan Yüce Allah, kullarını affetmede başka bir varlığın aracılığına ihtiyaç hissetmeyecek kadar merhametlidir ve insanlara yakındır. Kendisini Yüce Allah"a yabancı ve uzak hissetmeyenlere Yüce Allah kapılarını kapatmaz.
Yüce Allah, Fâtiha sûresinin ilk dört âyetinde kendisini “Rahmân, Rahîm, Âlemlerin Rabbi ve Hesap Günü"nün Sahibi” olarak tanıtmaktadır. Hamde layık olmak için bütün varlıkların, bütün yaratılmışların sahibi olmak, merhametiyle yaratılmışların bütününü kuşatmak, rahmet ve merhameti kendine yazmak ve hesap gününün de yegâne sahibi olmak gerekir. Mülkünde ortağı olmayan Yüce Allah"ın, yargılama gününde de ortağı yoktur.
Bu yönüyle âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah, gerçek ve mükemmel hamde, övülmeye layık olan tek varlıktır; hamd O"nun içindir ve sadece O"nun hakkıdır. O"na layık olan hamdin nasıl olacağını tam anlamıyla bilip uygulayamayacağımız için bize bildirildiği kadarıyla ve gücümüz nispetinde hamdetmeye çalışmakla yükümlüyüz.
Hamdedenler şunu da muhakkak bilmelidir ki, bizim hamdimizin Yüce Allah"a hiç bir katkısı yoktur. “Allah"a şükredenler kendi yararları için şükrederler” (Lokmân 31/12). Hamdeden bizler bu işimiz ve itirafımız nedeniyle de hem bu dünyada hem de âhirette ödülle buluşturulacağımıza inanırız.
 Hepinize hayırlı ömürler diliyorum. Hoşçakalın. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof.Dr.M.Okuyan Arşivi
SON YAZILAR