ÇOCUK İSTİSMARI

Çocuk istismarı denilince akla ilk gelen cinsel istismar olur genelde. Ancak herkes biliyor ki o masum yüreklerin aslında ne çeşit istismara uğradıklarını.. Şiddete eğilimli ebeveyn ve öğretmenler, çocuk işçiler, çocuk gelinler, sokakta çalışan çocuklar, reklamlarda dergilerde bize gülümseyen yüzler. Bu liste uzar gider. Çocuklarla yakın ilişki halinde olduğunuzda tüm bu olumsuzlukların hedefine o aydınlık yüzlerin koyulmuş olmasını kabullenmek güç oluyor. Ne yazık ki çocuk haklarından yoksun bir dünya mevcut. Birtakım kuruluşların var olması çocuk istismarını önlemeye yetecek güçte değil. Türkiye'de ise bu durum büyük bir problem olarak karşımıza çıkıyor. Buna rağmen “miş-mış” gibi yapma eğilimi olan çok sayıda insan mevcut. Her yıl olduğu gibi bu yılda 23 Nisan'da sözde çocuklar düşünülüyor(muş) gibi yapıldı. Televizyonlarda, sokakta, mecliste, başbakanlık gibi birçok statüde söz onlara verildi. Çocukların günü olduğu iddia edilen o güne baktığımda yine görüyorum ki vitrin için kullanılan bir sürü çocuk yüzü var…

Vitrinlerden bir tanesi okullar…

Herkesin bildiği üzere okullarda yılsonunda ve resmi bayramlarda özel gösteriler düzenlenir. Merasimler günün önemine uygun şekilde programlanır ancak amaç her zaman çocuklara katkı sağlamak ve mutlu emektir. Resmi bayramlarda vatan sevgisi, toplum bilinci, tarihi bilgi, barış gibi kavramlar aşılanır. Bu bağlamda vitrin kusursuzdur ancak özellikle 0-6 yaş grubu çocukların bu tür organizasyonlarda kullanıldığı da bir gerçektir. Öyle öğretmenler var ki merkeze çocuğu almayıp müdür ve rakip öğretmeni koyarak hırsla çocuklara acımasızca yüklenebiliyor… Bu zihniyetin vitrini süsleyerek çocukları istismar ettiklerini üzülerek dile getiriyorum. (Bilinçli öğretmenleri tenzih ederim.) Çocukları istismar eden yalnız bu statü değildir. Sokakta farkında olmadan herkes çocuk istismarını yüreklendirici davranabilir.

Çocuk sokak satıcıları..

Çocuk sokak satıcıları ile yetişkinlerin ilişkilerine bakınca görülen görüntüde acıma duygusunun hakimiyetini görürüz. Bu duygu, daha fazla çocuğun sokakta olması demektir. Bu konuyla ilgili birçok video hazırlanıp sunuluyor. Buna şiddetle karşı çıkarken bir de bakıyoruz ki sokakta istismar edilen çocuk satıcılardan alışveriş yapan bizler o videolarda poz vermişiz! Tam bir ironi. Tüm bunlara bakıldığında çıkan sonuç ise, toplumsal bilincin oturmadığı ve sosyal politikalardan uzak devletin mevcut olduğudur. Çocuk merkezli bayramlara, günlere atıfta bulunurken dahi vitrinde çocukların görüntüleri yok olmuyorsa bu bilinçten yoksunluğun kanıtıdır. Böyle devam edildiği takdirde şenlikli- bilinçsiz toplumlara dönüşmek kaçınılmaz olacaktır.

Türkiye'de insanlardan sürekli bir tavır göstermeleri beklenir. Düşünmeye, biriktirip anlamaya hiç vakit yoktur. Yeni bir gelişme veyahut söylem üzerine parmaklar sosyal paylaşım sitelerinin esiri olur. Bununla birlikte tavırlar birikirken güncel hayatta sahiplenilmiş hayatlarını sürdüren çocuklar istismara uğramaya devam etmekte ve her geçen gün çoğalmaktadır. Devletin bu konuda tüm imkanlarını seferber ederek sosyal politikalarını güçlendirmesi, cezai yaptırımların yanı sıra uzman eğitimciler aracılığıyla toplumu bilinçlendirmesi de elzem olan ayrı bir konudur. Çocukların istismarına yönelik bu yazının bir tavır olarak tek cümlelik kalmaması dileğiyle

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şeyma Taş Arşivi
SON YAZILAR