İki yıl kadar evvel meşhur A takımı operasyonu yapıldı, 30-40 kişi jandarmaca toplanıp sorgulandı, Büyükşehir Belediyesinin nerdeyse tüm evrakları jandarma araçlarına yüklenip götürüldü…
Bir sürü insan kamuoyunda haksız yere rezil edildi, tutuklandı, aylarca içerde yatırılıp, pardon denilerek salıverildi…
Sonuç ise, operasyonu yapan jandarma albayı ne hikmetse emekli olup, operasyon yaptığı aynı ilde iyi maaşla özel sektöre transfer oluvermiş!
Yani tek kârlı çıkan kişi emekli albayımız olmuş, hayırlı olsun ne diyelim…
Geldik yerel seçimlere:
Canik ilçemizde bir fırtına esti ki sormayın!
Sayın Şefik Yazgı seçim meydanlarına bir çıktı, pir çıktı…
Elinde dosyalar, klasörler, faturalar, gider pusulaları bas bas bağırıyor…
Neymiş, Osman Genç, Canik Belediyesini trilyonlarca lira dolandırmış hesap sormaya geliyorum diye meydanları ve adliye binasının önünü de inletti!
Sonuç ise, seçmen dedi ki, Şefik bey bırak bu çamur siyasetini, sen geçmişte bir şey yapmadın anlaşılıyor ki şimdi de yapmayacaksın, sadece çamur siyasetine oy veremeyiz!
Yapacağın projen varsa onları anlat dedikçe, şefik bey işte bir fatura daha deyiverince…
Seçmenimiz çamur atılan Osman Genç"e çamur atandan iki kat fazla oy verdi…
Çamur atanı evine, çamur atılanı Belediye koltuğuna gönderdi…
Şu seçmenimizin âlicenaplığına ve sağduyusuna hayranım ben…
Şefik bey şimdi fatura, irsaliye ve gider pusulaları koleksiyonu yapar herhalde!
2004 yılı seçimlerinde rüzgârla kazanıp ben kazandım diye hava basanlar, 2009 seçimlerinde rüzgâr esmeyince asıllarına döndüler ama şimdi de diyorlarmış ki; Seçimi bize teşkilatlar kaybettirdi!
Kafaya bakın!
Zafer onların, hezimet hamallık yapan teşkilatların!
Böyle diyenlere teşkilatların yapacağı iki şey var, ister yuh derler, ister tükürürler tercih teşkilatların!
Gelelim Gandi Kemal"e…
Hani şu dürüstlük abidesi diye yutturulmaya çalışılan Kılıçdaroğlu"na…
Hatırlamadınız mı?
Yahu şu dosyacıya hani Tunceli"li, CHP"nin popüler ismine…
Ey Gandi Kemal Bey!
Dürüstlük bir erdem değil, insan olmanın olmazsa olmaz şartıdır.
Eğer gerçekten dürüstsen CHP"nin Tuncay Özkan"a verdiği 3 trilyonun hesabını da soruver…
Ya da ben küçük yolsuzluklarla uğraşırım, büyük paralara bakmam, hele de CHP işin içine girerse zinhar hiç bakmam deyiver de zihnimiz bulanmasın bari!
Eğrisi doğrusu ve iyisi kötüsüyle bir yerel seçimi daha geride bıraktık.
Koltuğa fazla alışanlar, eş ve çocuklarına araba, lojman ve korumalar tahsis ettirenler, kaynakları çarçur edenler, teşkilatlarıyla kavgayı görev sananlar kaybedince daha fazla üzülürler ama ne diyelim!
Siyaset böyle bir şey işte!
Rüzgârla kazanan üfürükle gider, çamurla kazanan fiskeyle gider, hak eden de olan kalıcı olurmuş…