Bir hikaye:Uzun Sakalın Sırrı


 
ÖSS"NİN KÖTÜ GEÇECEĞİNİ DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ?

ÖSS"nin kötü gececiğini, heyecandan her şeyi unutacağınızı düşünüyor kalp atışınız sınav zamanlarında hızlanıyor, terleme, gerginlik yaşıyor musunuz?

Cevabınız evet ise siz sınav kaygısı yaşıyorsunuz. Kaygı; kişi duygusal yada fiziksel baskı altındayken ortaya çıkan bir tepkisidir. Kaygı hiçbir zaman korku değildir. Kaygı ve korku ayrı kavramlardır. Korkuda fiziksel varlığımıza yönelik bir tehlike varken kaygıda fiziksel varlığımıza her hangi bir tehlike yoktur.  Kaygı tamamen bizim olumsuz düşüncelerimizin, korkularımızın sonudur.

 

“Muhteşem beyaz sakalıyla ünlü bir bilgin bir akşamüstü Şiraz"ın dar sakaklarında yürüyormuş. Düşünce içinde kaybolmuşken, kendisiyle alay eden bir kalabalıkla karşılaşmış. Grubun içinde en cesur adam sonunda öne çıkmış, başını eğerek bilgini selamlamış ve şöyle söylemiş: - “Büyük usta, ben ve arkadaşlarım bir iddiaya girdik. Lütfen bize söyle, gece uyuduğunda sakalın nerede duruyor ? yorganın üstünde mi yoksa altında mı ? “ Bilgin, düşüncelerinden sıyrılmış, şaşkınlık içinde bakmış ve kibarca cevap vermiş: - “Bilmiyorum. Hiç düşünmeden. Dikkat edeceğim. Yarın beni burada aynı saatte bekleyin. Size o zaman söyleyeceğim.” Bilgin gece olup yatağına yattığında, uyuyamadığını fark etmiş. Alnını karıştırıp sakalını koyduğu yeri düşünmüş. Yorganın üstüne mi ? altına mı ? ancak belleği cevap veremiyormuş. Sonunda bir deneme yapmaya karar vermiş. Sakalını yorganın üstüne koymuş ve yapmaya karar vermiş. Sakalını yorganının üstüne koymuş ve uyumaya çalışmış. Fakat bir iç huzursuzluğu onu sarmış. Bu gerçekten doğru pozisyon mu ? eğer doğru pozisyonsa neden hala uyuyamıyor ? bu düşünceyle sakalını yorganın altına koymuş. Fakat bunun da faydası olmamış. Uykusu yine gelmemiş. - “Bu şekilde olamaz” sonucuna varmış. Sakalını tekrar yorganın üzerine çıkarmış. Bütün gece bu şekilde mücadele etmiş sakal önce yorganın üstünde, sonra altında bir an bile uyuyamamış. Ertesi akşam genç sucuya yaklaşmış ve söyle söylemiş: - “Genç arkadaşım, her zaman bu muhteşem sakalımla uyuyor ve her defasında tatlı uykudan zevk alırdım. Fakat bana sorduğun andan itibaren uyuyamıyorum. Soruna cevap vermem olanaksız, bilgeliğimin görkemi, soylu yaşamın işareti olan sakalım artık bana yabancılaştı. Bundan sonra bir daha onunla kendimi rahat hissedebilecek miyim, bilmiyorum.”

 

Genel olarak insanlar kaygıyı, gelecek ile ilgili karamsarlık, başarısızlık, endişe, umutsuzluk, karışıklık duygularıyla birlikte dile getirir. Sınav kaygısı da böyle başlar.”ÖSS yi kazanamazsam her şey biter, hayatım mahvolur, herkese rezil olurum” gibi düşüncelere kapılarak sınava girmeden önce kaygı durumu yaşanır. Sınav kaygısı, sınav sonunda olumsuz bir sonucun umulmasından dolayı yaşanır.

Sınav kaygısıyla baş edebilmeyi onu sizi engelleyecek bir güç değil de size motivasyon sağlayacak bir güce çevirmelisiniz. Her 5 öğrenciden birinin kaygı yaşadığını düşünürsek kaygı durumunu kontrol alan ve onu olumlu olarak kullanabilen öğrencilerin ÖSS sınavında bir adım önde olacakları bir gerçektir. Bu nedenle sınav kaygısıyla baş edebilmeyi onu zararlı değil de faydalı hale getirmeyi öğrenmelisiniz ve uygulamalısınız.

? Olayları değerlendirme tarzınız, yaklaşımınız kaygı yaşamanıza neden olan sorunu çözmeye yardımı olmalı. Kısa ve uzun vadeli hedeflerinize katkı sağlamalı.

? Olaylara bakış açınız yorumlamanız sizi duygusal gerginliğe sürüklememeli, rahat ve huzurlu hissetmenizi sağlamalı.

? Tek bir olayla genellemelere gitmeyin, gerçekçi kanıtlarla sonuca varmaya çalışın.

? Sizi kaygılandıran durumun ÖSS sınavı olmadığını, ona ve sonuçları hakkında ürettiğiniz olumsuz düşünceler olduğunu kabullenin.

? Geçmişteki başarısızlıklarınıza üzülmek yerine gelecekte başarılı olmanın yollarını arayın ve uygulayın.

? Geçmişteki başarısızlıklarınızın sürekli devam edeceği gibi bir kural yoktur. Geçmişte başarısız olmanızın nedenlerini araştırın, onu gidermeye çalışın.

? ÖSS"yi ölüm kalım savaşı olarak düşünmeyin.

? Hayatın başarı ve başarısızlıklarla dolu olduğunu unutmayın. Başarısızlıkların tüm yaşamınızı kontrolü altına almasına izin vermeyin.

? İsteklerinizin mutlaka gerçekleşecek bir kanun haline getirmeyin.”Mutlaka üniversiteye girmeliyim, mutlaka şu bölümü kazanmalıyım..vb.” Düşüncelere yoğun bir şekilde kapılmayın.

? Düzenli ve yeterli bir beslenme alışkanlığı kazanmalısınız.

? Spor yapmaya zaman ayırın. Hatta spor planı yapın. Bedensel durumunuza göre fiziki egzersizler yapın.

? Yüksek kaygı yaşadığınız durumlarda beden kimyanızda birtakım değişiklikler olur. Bu değişikliklerin kaynağı bedenin salgılamış olduğu kimyasal maddelerdir. Bu değişikliklerin giderilmesi için veya normal hale getirilebilmesi için gevşeme teknikleri kullanılmaktadır. Gevşeme tekniklerini de başka yazımızda anlatacağız

 

Başarılar……..

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Yıldız Arşivi
SON YAZILAR