Bereket

Allah'ın ikramının hesapsız olarak nesnelere yansımasıdır. Allah'ın ihsanı ve ikramı olan bereket; kullara özel ihsan edilmiş en güzel nimettir. Ayet ve hadislerden "Bereket"in ilahi bir ikram olduğu ve kullara özel nimet olarak sunulduğu anlaşılmaktadır. Her Peygamberin hayatında, kendilerine ihsan edilmiş özel ilahi ikramların olduğu ve bu ikramları da Kur’anın "Bereket" adıyla tanıttığı görülmektedir

İnsanların birbirlerine karşı en güzel dualarından biri; Allah’tan rahmet ve bereket dilemeleridir. Bu konuda meleklerin örnek duasını Hud suresi 73.ayette Yüce Allah insanlara ilahi mesaj olarak sunmuş ve "Melekler: “Sen Allah’ın işine mi şaşıyorsun?” dediler, sonra da: “Ey hâne halkı, Allah’ın rahmeti ve bereketi üzerinize olsun! Şüphesiz Allah, çok övülmeye lâyıktır, şan ve şerefi pek yücedir” diye dua ettiler" buyurmuştur.

Farklı ayetlerde, farklı konular içerisinde Allah'ın bereketinden ve yer yüzüne sunulan "Bereket"ten bahsedilmektedir. İsra ve Miraç hadisesinin konu,edildiği İsra suresi 1.ayette; Kudüs ve etrafındaki toprakların bereketi hatırlatılmakta ve "Kulu Muhammed’i (aleyhisselâm) bir gece Mescid-i Haram’dan alıp Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah her türlü kusurdan ve ortaktan uzaktır. O Mescid-i Aksâ ki biz onun etrafını bereketli kıldık ve bu gece yolculuğunu o seçkin kula büyük işaret ve delillerimizden bir kısmını gösterelim diye yaptırdık. Şüphesiz ki O, evet O, her şeyi hakkiyle işiten, kemâliyle görendir" buyurulmaktadır.

Yine Hz. İbrahim'in, Hz. Lüt'un ve bir çok Peygamberin yaşadığı aynı Filistin toprakları için Yüce Allah Enbiya suresi 71.ayette; "Ardından biz İbrâhim’i (aleyhisselâm) ve Lût’u (aleyhisselâm) kâfirlerin elinden kurtarıp, tüm insanlık için feyiz ve bereket kaynağı kıldığımız bir ülkeye ulaştırdık" buyurarak, Peygamberlere sunduğu "Bereket" nimetini bildirmektedir.

Enbiya suresi 81.ayette de Hz. Süleyman'a sunulan "Bereket" anlatılmaktadır. Sebe suresi 18. ayette de Yüce Allah "Bereket" nimetinin muhtevasını tanıtmakta ve "Onların yurtlarıyla bereketlerle donattığımız Filistin-Şâm diyarı arasında âdeta sırt sırta vermiş ve biri diğerinden görünebilen nice beldeler meydana getirdik; bunlar arasında da düzenli ve sistemli ulaşım imkânları sağladık. Kendilerine: “Oralarda gece gündüz güven içinde gezip dolaşın!” buyurduk" bilgisini vermektedir.

Saffat suresi 113.ayette de "Bereket" konusu işlenerek; "Hem önceki çocuğa, hem İshâk’a feyiz ve bereketler bahşettik. Ama her ikisinin neslinden Allah’a iyi kulluk edenler bulunduğu gibi, kendisine açıkça zulmedenler de vardır" buyurulmaktadır. Fussilet suresi 10.ayette ise, "Bereket" sunma kudretinin sahibi Allah c.c. olduğu bildirelmekte ve Yüce Allah; "O, yerin üstünde sağlam sarsılmaz dağlar yerleştirdi, orayı bereketli kıldı ve isteyip arayanlar için eşit olmak üzere oradaki rızıkları önceki iki günle birlikte toplam dört günde takdir etti" buyurmaktadır.

Berekete konu olan duaları Peygamberimizden öğrenmekteyiz. Tirmizide geçen bir hadiste, Peygamberimizin; “Allah’ım! Bana helâl rızık nasip ederek beni haramlardan koru! Lûtfunla beni senden başkasına muhtaç etme!” duasını yaptığı ve bu duayı ihtiyaç sahibi olanların sık sık yapmaları gerektiği hatırlatılmıştır. Ebu Davudda yer alan bir hadiste, Sahabeden birinin Peygamberimize; “Ey Allah’ın Resûlü, yiyoruz ama doymuyoruz!” deyince Resûlullah, “Ayrı ayrı yiyor olmalısınız.” demiş. Onlar, “Evet” deyince ise şöyle buyurmuştu: “Yemeği topluca yiyin ve (başlarken) Allah’ın adını anın ki, bereketli olsun. Sizden biri yemek yediği zaman, ‘Allah’ım, bu yemeği bizim için bereketli eyle ve bize bundan daha hayırlısını ikram eyle.’ desin" buyurmuştur.

Ticarette "Bereket"in sırrını öğreten Peygamberimiz; “Alışverişte bulunanlar birbirlerinden ayrılmadıkları sürece kararlarını değiştirme hakkına sahiptirler. Eğer doğruyu söyler ve (malın ayıbını) açıkça dile getirirlerse, alışverişlerinde kendilerine bereket ihsan edilir. Ama yalan söyler ve (kusurları) gizlerlerse alım satımlarının bereketi yok olur gider" buyurmuştur. Peygamberimiz, kendisine ilk ürün geldiğinde; "Allah’ım, şehrimizde (Medine’de) meyvelerimizde ve ölçeklerimizde bereket üstüne bereket ver!” buyurarak, "Bereket"in Allah’tan istenmesini gösteren duayı öğretmiştir.

Bereket; ilahi bir sırdır, Yaratanın kuluna hesapsız ikramının adıdır. Helâl yöntemlerle yapılan her işlemde "Bereket" vardır. Bunun matematiksel bir izahı yoktur. Duanın samimiyetine ve kişinin teslimiyetine göre istenen nimetin katlanarak ihsan edilmesi "Bereket'tir." Sayılamayan ve hesabı yapılamayan "Bereket"; hissedilen ve yaşarken anlaşılan bir "Ni'met"tir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR