BEKLENTİNİN ALTINDA KALANLAR

  Asrın felaketi olarak değerlendirilen ve on ili nerde ise yerle bir eden depremin ardından herkes üzerine düşeni yapmaya çalıştı. Belediye Başkanlarından sade vatandaşına varıncaya dek herkes üzerine düşeni fazlasıyla yapmaya çalıştı, tamamından Allah razı olsun. Önceki akşam saat sekiz gibi ulusal Televizyon kanalının ortak yayınına katılan sanatçısından Akademisyenine, oyuncusundan sunucusuna herkes canla başla yardım toplama konusunda ciddi bir uğraş verdi ve 115 milyar lira toplandı. Gece saat bir buçuğa kadar adeta nefes almadan yayını pür dikkat nefes almadan dikkatle izledim, gerçekten çok heyecan vericiydi, gerek nöbetleşe sunuculuk yapanlar, gerekse telefonların başında bulunan sanatçılar üzerlerine düşeni fazlasıyla yaptılar, hepsine şükranlarımı sunuyorum. Toplanan paranın elli milyarlık kısmını Merkez Bankası, Ziraat Bankası, Halkbank, Vakıfbank, Emlakbank, Emlak Konut, kamu yatırım Bankaları ve kamuya bağlı kurum ve kuruluşlar yaptı. Kalan altmış beş milyarlık kısmı da işadamları, sanayiciler, yabancı Devlet Başkanları, KKTC, Türki Cumhuriyetlerdeki dernekler, vakıflar, Ahıska Türkleri ve vatandaşların on bine yakın sms mesajı ile toplanan paralardan oluştu. Bu miktar Cumhuriyet tarihinde toplanan en büyük yardım olduğu açıkça ortadadır, şimdiye kadar Dünyada bunun bir örneğine rastlanmadığı da ortadadır. Özel Bankalardan, bazı holdingler ve Tüsiad yayına bağlanıp yardım etmemeleri onlar adına üzücü bir durum olduğunu açık ve net bir biçimde belirtmek isterim.
   Yurtdışı yardımlarını yapan ülkelerin Devlet adamlarının yaptıkları konuşmalar çok manidardı, tamamının ortak söylemi bizim zor günümüzde Türkiye’nin yanımızda oluşunu unutmadık sözleriydi. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri de yayına bağlandı, herkesin mültecilerin Türkiye’de ne işi var söyleminin tam aksine “Türkiye’nin mültecilere kucak açması ne kadar yardımsever bir ülke olduğunun delillidir, Birleşmiş Milletler Türkiye’nin yanındadır” ifadesi gecenin can alıcı ifadesiydi. Olaya siyasi mülahazalarla değil de tarafsız bir vatansever olarak bakacak olursak ülkemizle ne kadar övünürsek azdır, toplanan yardımların deprem yaralarının sarmasında çok büyük katkısı olacağı muhakkak. Yapılan bu yardımlar Devleti rahatlatmıştır, 1999 depreminde yaşanan ekonomik zorluklar sonucu konulan deprem vergilerine gerek kalmayacağını da ortaya koyduğu kanaatindeyim.
  Tüm bu olumlu gelişmelerden sonra gelelim şehir olarak yapılan yardımlarla ilgili beklentilerimizin karşılanmadığı noktalara, ben şahsen şunu beklerdim, gece o yayına bu şehirden üç, beş sanayici, işadamı, STK temsilcisi veya işadamları derneklerinden bağlanılıp yüklü miktarda yardımlar yapılıp şehrimiz adına gurur duyardık. Ancak maalesef öyle olmadı, Bebek yüzlü Vekil Hazretleri Trabzonspor Başkanını arayıp derhal beni yayına bağlasınlar talimatı vermiş, onlarda herhalde elli, yüz milyon yardım yapacak beklentisiyle yayına bağladılar, Hazret Babam sizi, aradı ulaşamadı bir milyon lira yardım edecek deyince adeta şehrimiz adına hüsrana uğradık. Milyarların konuşulduğu bir yayında bir milyon lira için böyle şov yapmanın alemi var mı, kaldı ki ailesinin milyarlara varan gayrimenkulleri var, aynı babası fetöcülerin popüler olduğu dönemde bir arsasını onlara bağışladığı gibi, üç, beş milyonluk bir dairesini depremzedelere bağışlasa ne olurdu. Bu şehirde ilk 500’e giren onlarca firma var, gönül isterdi ki yayına bağlanıp şehrin adını duyursunlar ama nerde. Hikmet Yeşilyurt da Trabzonspor Başkanını arayıp üç milyon lira yardım ettiğini duyurmasını istemiş, oda duyurdu, bu mu yani. Sen koskoca izabe tesisinin, avm’nin, sahibisin üç, beş tır giyim kuşamla, üç milyon lirayla mı yetineceksin, en az yirmi, otuz milyon lira versen, hatta başka bir haddehane sahibinin yaptığı gibi yapılacak konutlara şu kadar demir bağışlıyorum desen ya. Hastanesi, kablo fabrikası, inşaat firması olan ve ilk 500 giren adaşım Adnan Ölmez hiç piyasada yok, sadece hastanenin birkaç aylık kira gelirini verse birkaç milyon eder. Şehrin en güçlü derneğiyiz diye yola çıkıp, müteahhitlerden ve inşaat malzemesi satanlardan dünyanın aidatını ve katılım bedellerini alan, siyasetçilere bol, bol kahvaltılar verip sosyal medyada ve gazetelerde boy gösteren derneğin başkanı, Atakum’un bulvarlarına yunus yapı tarafından yapılacaktır reklamlarından geçilmeyen arsaların zekatını vermek adına Yunus Güney yayına bağlanıp biz de dernek olarak beş, on milyon lira yardım yapıyoruz deseydi fena mı olurdu. Aynı şekilde yıllardır bu şehrin en güzel yerlerinde inşaatlar yapan, şehrin en güçlü inşaat firmalarından birisi olan Baran inşaatın da en ufak bir yardımı görmüş değiliz. Bu işler öyle şöyle büyüğüz, böyle güçlüyüz, demekle olmuyor, taşın altına elinizi koyarak oluyor. Şimdi bazıları biz gizli yapıyoruz diyebilirler onlar onu benim külahıma anlatacaklar, madem o kadar mütevaziler o zaman hiç bir yere şirketlerinin reklamlarını da asmayacaklar. Önümüzdeki günlerde yardımlarını görürsek onları da yayınlayıp teşekkür edeceğimiz de unutmasınlar. Şimdilik bunula yetinelim, daha sonra devamını getiririz diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR