1 Nisan 2018 Pazar günü akşamı, tarihi konulara düşkünlüğümü bilen bir dostum aradı ve Semerkant TV'de bir tarih profesörü konuşuyor dinleyip yorumda bulunabilir misin deyince, açtın TV'yi izledim.
İlk defa gördüğüm biri...

OMÜ'den Prof. Dr. Bünyamin Kocaoğlu.
Konu; "Osmanlı'da Batılılaşma".
Baştan sona dinledim ve üzüldüm!
Meğer Osmanlının batmasında, Sultan Abdulhamid Han'ın darbeyle devrilmesinde en büyük katkıları olan, İttihatçılar ne kadar da vatansever insanlarmış (!).
Baştan sona İttihatçıları masumlaşmak ve vatanseverler olarak gösterme çabalarını ibretle izledim.
Demek ki unvanınız Prof. olunca tarihi ters yüz de etseniz dini kanallara çıkabiliyorsunuz.
Hele de de dini referanslı bir TV'de konuşursanız adınız rektör adayları arasına girmeye bile başlar...

Geçmişte, şimdi FETÖ'cülükten kapatılan Samanyolu TV'de de çıkan bir tarihçi müsveddesi vardı ve Devletin kurucuları hakkında iğrenç hikayeler anlatır ve parsayı toplardı.
Yine hoca geçinen biri, Atatürk'ün annesiyle ilgili yaptığı seviyesiz konuşmasından sonra foyası ortaya çıkınca kayıplara karışmıştı.
Şimdi ise bir akademisyen hocamız, Prof. Dr. Sayın Bünyamin Kocaoğlu; “Osmanlı'da Batılılaşma” adına,  o zamanın FETÖ'cüleri olan ittihatçıları temize çıkarmaya çalışıyor.
Hem de yine bir dini kanalda...

Halbuki, Semerkant TV ve ait olduğu söylenen Menzil cemaati; İttihatçilerin nasıl bir ihanet şebekesi olduğunu, köklerinin nereye dayandığını ve hangi dış güçlerin bunları kullanarak Osmanlıyı parçaladığını iyi bilirler.
Sayın Bünyamin Bey'in hangi saiklerle böyle bir kanala çıkarılarak, ittihatçıları temize çıkarma gayretini anlamakta zorlandım!
Doğma büyüme Samsun'lu'yum..
Ömrümün son 40 yılı Milli görüş ve Akparti içinde geçti...

Sayın Kocaoğlunu bu camiada hiç görmedim, duymadım.
Samsun'umuza ikinci bir üniversite kuruluyor ve adı rektör adayları arasında geçiyormuş!
Hızlı yükselmek isteyenlerin yeni trendi; 
Dini kanallara yaklaşmak, kendisini sanki Akparti misyonuna uygunmuş gibi sunmaya çalışmak… 
Bir de siyaseti  destek bulursan oluyor da…

Ancak, Sayın Cumhurbaşkanının atadığı Gümüşhane Üniversitesi rektörü bu hocamızı yardımcı olarak yanına almış ve kısa zamanda yanından ayırmış!
Kendisinin açıklamaları da bu minvalde ve medyada var...
Samsun'a hizmet için seçtiğimiz "bazı" Akparti'li siyasetçilerin, bu misyonda emeği, alın teri olan bir çok değerli akademisyen hocalarımız varken, bu misyonla pek de alakası olmayan birini; eğer söylenenler doğruysa "rektör adayı olarak" şimdiden, dini kanallara çıkararak, alıştırmaya çalıştırmaları büyük hatadır...

22 yıllık dostum dediği, GÜ rektörünü bir kalemde silen bir akademisyen, ittihatçılığı şirin göstermeye çalışan bir tarihçi, Akparti döneminde nasıl rektör yapılabilir anlamakta zorlanıyorum!
İnşallah söylenenler yanlış duyumdur.
Son dönemlerde, fetöcülerden boşalan yerler, ittihatçı zihniyetlerle doldurulursa, korkarım Sultan Abdulhamid Han merhumun uğradığı haksız son bizim de başımıza gelebilir...

Çünkü merhum Sultan'a ve ecdadımıza en büyük ihaneti yapan darbeciler o makamlara; mağdur Sultanı yanıltanlar tarafından getirilmişti.
Bir dava, inanç ve misyon partisi olan Akparti'mizin gittikçe başka ellere geçmesini sağlayan "bazı siyasetçiler";  maalesef, Genel Başkanımız'ın güvenini anlayamadığım saiklerle istismar etmektedirler.
Umarım bu yanlışlardan dönerler de kendilerinin referanslarına güvenen Sayın Cumhurbaşkanımızı yanıltmaktan vazgeçerler.
Aksi halde, 2019, 2023 hedefleri, işi slogan olan, aslında kendisini pazarlayan muhterisler sayesinde korkarım mahvedilecek
Çünkü bürokraside de bu tipler gittikçe artmaya başladı.