Siyaset yapan insanların sevenleri de olur sövenleri de olur. Bizim meslek de öyledir; gazeteciyi ya seven takip eder ya da söven takip eder. Bu mesleklerin doğasında var, herkesin sevdiği kişi hiçbir iş yapmamış demektir, herkesin kızdığı kişi de çok hatalar yapmış demektir. Toplumun belli kesimlerinin kızıp, belli kesimlerinin sevdiği kişi ise doğru işler yapan kişidir. Vezir Hazretleri, yirmi yıldan fazla bir zamandan beri bu şehirde siyaset yapan biridir. Sevenleri kendi hemşehrileriyle Rotaryanlardır, bunun dışında pek sevenine rastlamış değilim. On beş yıldan beri bu özelliklerini anlatan biri olarak bugünlerde kendisine olan tepkiler zirveye çıkınca sessiz kalıp seyrediyorum. Yaptığı manevralar sonucunda çok rahat alınacak seçimleri dahi sırf kendi adamlarını seçtirmek uğruna zorlamalar ve dayatmalarla aday yaptırınca kendisine toplumda ciddi bir tepki oluştu. Kiminle konuşsam ilk söz; ‘Senin Vezir Hazretleri yaptı yapacağını’ oluyor. Ben de onlara diyorum ki ‘On beş yıldan beri ben bunları anlatınca inanmıyordunuz. O zaman sizin adamınızdı, şimdi de olsun benim adamım, zararı yok.’

AK Parti’nin en güçlü olduğu illerden biri olan Samsun’da neredeyse tüm ilçelerde aday adayı olup da aday yapılmayan AK Partili isimlerin ya bağımsız ya da başka partilerden aday yapılmalarının nedeni Vezir değil de ben miyim? Kızarız, severiz veya sevmeyiz ama Allah için soruyorum kayınçom milletvekili olsaydı bu yaşananların hiçbiri yaşanır mıydı? Kimisine kızarak, kimisinin gönlünü alarak, kimisinin de eşini dostunu bulup ikna ederek gönlünü almaz mıydı? Siyaset insanlarla yapılır. Zorlamalarla, genel başkanın gücünü arkanıza alıp kimseyi umursamadan, herkese yukarıdan bakarak siyaset yapılmaz. Bunca zamandır siyaset yapan birisi bu kadar hatayı nasıl yapar anlamış değilim. Evladı gibi çok yakınında olan pek çok ismi bir çırpıda silip atması her zaman yaptığı işlerden olsa da siyaset bu tür hataları affetmez. Bafra’dan Çarşamba’ya, Vezirköprü’den Canik’e, İlkadım’dan Atakum’a, Tekkeköy’den Ayvacık’a, Lâdik’ten Asarcık’a kadar neredeyse her ilçede AK Partili isimler farklı partilerden veya bağımsız olarak aday oldular ve hatırı sayılı oranda oy alacaklar. Alacakları bu oylar AK Parti’nin oyunu aşağıya çekmeyecek mi? Bunun hesabını kim verecek? Kendisi benden sonrası tufan nasıl olsa yaşım ilerledi gider evimde eşime hizmet ederim, çiçekle böcekle uğraşırım diyebilir ama bu yaptığının çok büyük vebal olduğunu da unutmasın.

2014 yerel seçimlerinde kayınçom öyle enteresan manevralar yaparak seçimleri aldı ki aklınız şaşar. Kazanma riski olan yerlerde karşı tarafı bölecek hamleler yaptı. Mesela İlkadım’da CHP aday çıkarmasaydı Erdoğan Tok’un seçimi alması mümkün değildi. Kayınçom ne yaptı yaptı; CHP’den Vedat Yılmaz’ın aday olmasını sağlayarak seçimi kazandı. Kavak’ta da benzer durum vardı, orayı da aynı şekilde çözdü. Erdoğan Tok, mayıs ayındaki seçimden itibaren Vezir Hazretlerinin peşinden ayrılmadı, nereye gittiyse peşinden koştu, yerel yönetimlerde görev alınca Ankara’ya gidip koltuğuna oturmasında törenler yaparcasına resimler çekip paylaştı, eşini dostunu arayıp mutluluktan uçtuğunu söyledi. Sonuç, kocaman bir hüsran ve bu fakirin dediği gibi oldu. Şimdi piyasaya çıkamıyor. Atalarımız karnının doymayacağı yerde açlığını belli etme derler. Bu adam iki yapıdaki insanı asla sevmez; biri Milli Görüş kökenliler diğeri de Trabzonlulardır. Bunu yaşayarak gördük. İnsanların benim yaşadıklarımı yaşamamaları için de yıllardan beri anlattık ama kimse dinlemedi. Biz haklı çıktık ama neye yaradı? Adamın birinin dediği gibi; ‘Hastayım dedim dedim inanmadınız öldüm ne oldu şimdi…?’

Aynı Vezir Hazretlerinin bundan sonraki hedefi belediye başkanı yapamadığı adamlarını meclislere koymak suretiyle şehri dizayn etmek olacak. Oysaki ilçelerde durum çok kritik. Oy getirecek meclis üyelerine ihtiyaç olduğu ortada ama Vezirin umurunda mı? Onun derdi Cukkacıbaşını meclise koyup bir de başkanvekilliği gibi bir görev verdirmek, sonra ondan mutlusu yok. Aynı şekilde Certel’ini de Atakum’dan meclis üyesi yaptı mı bu işi bitirmiş olacak. Özlem Maraş seçimi almış, İhsan Kurnaz almamış umurunda olmaz. Kendi adamları yerleşsin de gerisi teferruattır. Kayınçom, arsa sahiplerinin mağduriyetlerinin çözümü konusunda Cukkacıbaşıyla yaşadığı bir olayı anlattı. Bunu Vezir Hazretlerine de anlatmış ama Vezir ondan bir türlü vaz geçememiş. Hikmeti nedir derseniz ben de anlamış değilim. Belediye başkanı yapamadı amma meclis üyesi yapıp eski görevlerini verdirmek için her şeyi yapacağından en ufak bir şüphem yoktur. Nasıl olsa önemli olan Vezirin tatmin olması, gerisi teferruat diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla.