Adam ekonomiden sorumlu bakan, Türkiye'yi sarmış sarmalamış olan krize nerden bakacak dersiniz? Tabii ki ekonomiden bakacak hatta bundan on yıl öncesine giderek, “paragöz” bakacak ve “2001 yılında Ankara Sanayi Odası Başkanıydım. İşadamlarımız nerdeyse Başkanlığa yürüyeceklerdi.” Diyor. Kendi ağzıyla söylüyor ki; paranın patronları sadece kardan zarar edince feveran ettiler. Yok, “Anayasa kitapçığı” yok, şu yok bu. Hayır efendim! İşbirlikçi Burjuva patronların HALKÇI ECEVİT'İ “sevmediklerini bilmiyorum” diyen yalan konuşur. 1978 de aynı oyunun bir başka versiyonunu sergileyen zamanın işbirlikçi liberal burjuvası, zamlara yanaşmayan ECEVİT'E karşı saldırıya geçtiler. Halkın kullandığı ne varsa; temel gıda maddeleri dahil geri çektiler. Bu işi Demirel'e destek hareketine dönüştürenler malları depo yaptılar, karaborsaya soktular. Daha yetmedi nakliyeciler dernekleri nakliyeyi durdurdular. İşbirlikçi patronlar kulübü TÜSİAD gazetelere Ecevit hükümetini düşürmek için ilanlar verdiler.  Hükümete sivil ekonomik darbe yaptılar. Halkçı Ecevit ve CHP hükümetten düşünce ertesi gün piyasa bollaştı, karaborsa kalktı. Demirel “isteyene bir kamyon göndereyim.” Diye “alay” bile etti.  

Durum böyleyken siz düşünün ki; ülkemizin işbirlikçi sermayesinin yurtseverliğinden ve birlikte halkı yokluğa sürükleyen gerçek siyasi faillerin vatanseverliğinden söz edilebilir mi!  O yokluk ve sana yağ kuyruklarını gerçekte kimin yarattığını ve 2001 krizini de aynı “halk düşmanı” hakim sermayenin yaptığını bizler biliyoruz.                                               

Yine biliyoruz ki bu yurt sevmez, sömürgen, işbirlikçi sermaye AKP içinde kendine yer bulmuş, krizlerin üzerinde oturan ve yöneten bunlar sıkıştıkları zaman Ecevit'e yaftalamaya çalıştıkları “2001 kriz sakızını” çiğnemektedirler. Zafer Çağlayan gibi Tayyip gibi “fakirliği yönetenler” şu Mübarek Ramazan yine merhum ECEVİT' in günahına girmektedirler. E “Paranın dini, imanı olmaz.” Servet üstünde tapınanlar düşünsün.                                           Saygılarımla.