MUSTAFA KARAKURT ÖNCE ....

MUSTAFA KARAKURT ÖNCE KENDİSİNİ CEZALANDIRSIN

 

Dünkü bazı gazetelerde İl Genel Meclisi Başkanı Mustafa  Karakurt'un  açıklamaları vardı. Açıklamasında kamu adına yapılan bazı harcamaların yanlışlığı sonucu ortaya çıkan zararla ilgili sorumluların cezalandırılacağından bahsetmiş. Ne kadar güzel açıklama değil mi? Yemede yanında yat, adam tam bir devlet adamı, tam bir bürokrat gibi konuşuyor öyle değil mi? Hani işi bilmesek nerede ise bize de yutturacaktı. İnsan bir şeyi söylerken önce kendi yaptıklarına bakacak ardından konuşacağı lafı  konuşacak.

Hatırlayacak olur iseniz bundan bir yıl önce Ladik Akdağ'da  yapılan  kayak tesisleri ile ilgili köşe yazısı yazmıştım, bazı arkadaşlar bu yazımdan ötürü bir hayli rahatsız olmuşlar, hatta bazıları bizzat beni arayarak yapılan yatırıma karşı çıkmanın doğru olmadığını söylemişlerdi. Aradan bir yıl geçince söylediklerimde ne kadar haklı olduğum ortaya çıktı. Siyasi istikbal uğruna yapılan yol bozuldu, tesisler ise atıl durumda. Bu konuyu çok fazla kurcalamak niyetinde değilim nedenine gelince o gün o icraatı yapan arkadaşlar yaptıkları hataları fark edip, yeni dönemde bazı güzel icraatlara imza atacakları yönünde bir haber gönderdiler. Eğer söylediklerini yapar iseler sonuna dek arkalarında olacağımızı unutmasınlar.

Bizim derdimiz üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil, güzel icraatı kim yapmış olursa olsun yanında oluruz, yanlış icraatı da kim yaparsa yapsın karşısında oluruz. İl Genel Meclisi'ndeki yanlış uygulamaları biz yazarken sesini çıkarmayan Mustafa Karakurt şimdi çıkmış ahkam kesiyor. Tarım İl Müdürlüğü katkılarıyla alınan oluklu mukavva makinesinin da atıl durumda olması konusunda gerekli incelemeyi başlatacaklarını beyan etmiş. İnsan biraz Allah'tan korkar, biraz da sıkılır hiç bu kadar tutarsızlık olur mu? İl Özel İdaresi'nde hiç işe gitmeksizin maaş alanlardan tutun, geçen yıl alınıp devreye sokulamayan çalışma saatlerini kontrol mekanizmasının neden devreye sokulamadığını sorgulamaktan aciz olan birisinin şimdi kalkıp ahkam kesmesine ne demeli?

Bu dediklerimizin tamamı bir yana  Mustafa  Karakurt  ayda sadece beş gün çalışan İl Genel Meclisi'nin  başkanı sıfatı ile kendisine araç tahsisi yasal açıdan mümkün olmamasına rağmen hizmet aracı adı altında kendisine makam aracı almasını nasıl izah edecek? Başkalarına talkım verip kendisi salkımı yutmak buna denmez mi? Bununla da sınırlı kalmayacak olur isek Başkanı olduğu İl Genel Meclisi'nde meclis üyeleri oturum hakkı alsın diye hukuki hiç bir altyapısı olmamasına rağmen yapılan işleri denetim komisyonu kurulmasına nasıl onay vermiş çok merak ediyorum. Konuşurken mangalda kül bırakmamak kolaydır ama asıl iş kendi yaptığı icraatları sorgulayabilmektir.

İl Genel Meclisi her ay beş veya altı gündem maddesi ile toplanır, istenirse bu maddeler bir günde görüşülür, ertesi gün komisyonlarda görüşmeler biter, üçüncü gün de meclis komisyon raporlarını görüşerek meclis toplantıları biter. Peki uygulama böyle mi derseniz  gidin tutanaklara, oturumlara, ödenen oturum haklarına bakın neyin nasıl işlediğini çok rahat bir biçimde göreceksiniz. Beyefendi  hazretleri meclis toplantılarını on beş güne yayar, her gün bir veya iki madde  görüşülür, bazı konular alt komisyonlara havale edilir, sonunda herkese belli bir ücret ödeyebilmek  için meclis  ayın yarısında çalışmış gibi gösterilir.

İl Genel Meclisi ve İl Özel İdaresi önümüzdeki günlerde  yeni bir sürecin kararını verecek, ya eskisi  gibi çete  bozuntularının hakimiyetinde rayından çıkmış bir özel idare ile eskisi gibi  yola devam edilecek, veya yeni  bir anlayışla her şey yeniden gözden geçirilerek yasalara, yönetmeliklere  uygun yönetilecek  şeffaf bir kurum haline gelecek. Bunun kararını siyasiler ve İl Özel İdaresi'nde yönetici pozisyonunda olanlar verecekler.  Önümüzdeki süreci sabırla ve dikkatlice takip ederek şehrimizin en önemli kurumlarından birisi olan İl Özel İdaresi'ni hep birlikte takip edeceğiz, güzel icraatlarında yanlarında olacağız, yanlış icraatlarında ise karşılarında olacağız. Umarım bugüne kadar yapılan hatalar tekrar edilmeksizin yeni bir döneme girilir. Bizim işimiz üzüm yemek, bağcıyı dövmek olmadığına göre bolca üzüm yemek dileklerimle hoşçakalınız.                    

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR