“Termik Santrallerin İnsan Sağlığı

“Termik Santrallerin İnsan Sağlığı, Çevre ,Hayvan ve Tarım Üzerindeki Etkileri”

 

 

Samsun Çevre Meclisi Karadeniz"e kıyısı olan olmayan her ili ilçesi köyü yaylası mezrası neresi varsa hepsinin temiz hava soluması için Termik Santrallere, Mobil Santrallere, Nükleer Santrallere ve Doğalgaz Çevrimli Kombine Santrallere meydan okumaya devam ediyor. Karadeniz"de temiz bir nefes almak ve gelecek nesillerimize de aldırmak için aylardır yıllardır mücadele  veriyorlar. Ve mücadelelerine bir yenisini daha eklediler. Önceki gün yani  07.05.2009 tarihinde Tekkeköy Düğün Salonunda Tekkeköy merkez ve köylerinden gelen yurttaşlara, “Termik Santrallerin İnsan Sağlığı, Çevre ,Hayvan ve Tarım Üzerindeki Etkileri” konulu bir panel verildi. Panele konuşmacı olarak Samsun Tabipler Odası Başkanı Uzm.Dr. Cem Şahan, EMO Samsun Şubesinden  Elektrik Mühendisi Metin Teletar, Ziraat Mühendisleri Odası Samsun Şubesini temsilen Ziraat Yüksek Mühendisi Ünal Işıker, OMÜ Veteriner Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Murat Fındık ve  Tekkeköy Halkını temsilende Ecz. Ayşe Saral panelist olarak  konuştular. Her panelistin anlatımını not alıp siz okurlarıma aktarmaya çalışacağım bu yazımda. İşte bu nedenle yazım uzun olacaktır. Sizlerden bu nedenle şimdiden özür diliyorum sevgili okurlarım. Yazımın asıl amacı zaten sizlerin bilimsel insanların anlatımları doğrultusunda sağlıklı yaşamak ve gelecekteki yavrularımıza torunlarımıza temiz bir ülke bırakmak içindir. Bu panel aşamasında çok güzel de bir olay yaşandı sevgili okurlarımız. Samsun Çevre Meclisinin katkılarıyla  yerelde görev yapan gazeteci arkadaşlara da verdikleri emeklerinden dolayı birer plaket verildi. Plaketlerden birisini de GAZETEMİZ    yazarı olarak bana verdiler. Aslında bende Samsun Çevre Meclisinin bir üyesiyim. Temiz bir Samsun, Karadeniz ve ülke için Çevre Meclisi üyesi olmaya devam edeceğim ve edeceğiz.  Evet sevgili okurlarım şimdi bilimsel açıklamaları sırasıyla siz okurlarıma aktaracağım. Panelistler o kadar güzel bir panel sunumu yaptılar ki bunun devamı mutlaka gelmeli. Yörede ve bölgede yaşayan herkes bu konuda bilinçlenmeli. Sunumlar yapılmadan önce sevgili Samsun Çevre Meclisi Üyesi dostlarım ve arkadaşlarım Nuray Erçağan, Ayşe Saral, Melek Gündoğdu birer konuşma yaparak paneli izlemeye gelenleri selamladılar. Panele katılım o kadar yüksekti ki biz  Samsun Çevre Meclisi şaşırdık kaldık. Sevgili Ayşe Saral, panelistlerin sunumundan önce şunları ifade etti. Tekkeköy halkına. Tekkeköy sakinleri olarak bizler bunları hak etmiyoruz. “Ülkemizde uygulanmakta olan  enerji politikaları gereği Samsun"da termik santrallerin yapılması gündemdedir. Selyeri mevkiinde ve Terme"de kurulması düşünülen Termik Santrallerin ÇED raporu onaylandı ve kurulum aşamasına geçti. Bu santrallerden başka 4 adet daha santralin lisansı onaylanmış durumdadır.  Termik santraller insan , hayvan ve çevre sağlığını tehdit ettiği bilinmektedir. Tekkeköy ve civar halkı mobil santraller çalışırken bunu çok yakından yaşadılar. Zaten uzun yıllar kirliliğe maruz kalmış şehrimiz, Türkiye"nin havası en kirli illerinin başını çekmektedir.  Samsun Çevre Meclisi temiz bir çevre ve sağlıklı yaşamın hak olduğu gerçeğiyle mücadele alanını belirlemiştir. Ciğerlerimize çektiğimiz nefesin, çevremizin temiz olması ve her türlü kirletici, kanser yapan etkenlerin tamamen ortadan kaldırılması için mücadele etme kararlılığındadır. Temiz ve sağlıklı bir çevrede insanca yaşamak hakkımızdır. Biz bu hakkımıza sahip çıkıp çocuklarımız için aydınlık bir gelecek bırakmak istiyoruz. Mücadelemiz mücadelenizdir. Mücadeleniz mücadelemizdir.” Şiarıyla  yolumuza devam etmek istiyoruz diyerek sözünü panelistlere bıraktı. Etkileyici ses tonuyla salona coşku veren ve bunu da çok iyi başaran Samsun Çevre Meclisi Üyesi Ayşe Saral arkadaşımıza , Nuray Erçağan arkadaşımıza, Muzaffer Karadeniz arkadaşımıza, Melek Gündoğdu arkadaşımıza, Tekkeköy Belediye Başkanlığına, Hüseyin Orhan arkadaşımıza, Bülent arkadaşımıza sonsuz teşekkür ederim  Samsun Çevre Meclisi Üyesi olarak. Ayşe Saral"ın sunumundan sonra Samsun Çevre Meclisi Üyesi arkadaşımız ve Tekkeköy"de en büyük darbeyi yiyenlerden bir arkadaşımız olan Melek Gündoğdu"nun yaşadıklarını size aktaracağım sevgili okurlarım. Bu  yazımın uzun olacağını sizlere aktarmıştım biliyorsunuz. Beni bu yüzden mazur görün. Samsun adına, temiz çevre adına, insanlık adına beni affedin bunları yazmam gerektiğine inandığım için yazıyorum. Şimdi Melek Gündoğdu arkadaşımızın bire bir yaşadıklarını anlatacağım sizlere. “ Senelerdir var olan Azot ve Bakır fabrikalarından almış olduğumuz zararları insanların sağlığı üzerinde olumsuz etkilerini Tekkeköy"de yaşayan birisi olarak yaşadım ve gördüm. Bizler köylü insanlarız, geçimizi, hayvancılıktan, yarımdan sağlıyoruz. Azot ve Bakır fabrikasının saldığı duman ağzımızda sanki pas varmış gibi bir acı yapardı ve boğazlarımız yanardı, yanmaya da devam ediyor. Evlerimizin camını kapatırdık. Bizim çocukluğumuz ve gençliğimiz tütüncülükle geçti. Sabah tütün kırıp gelirdik. Akşama tarlaya gittiğimizde tütünlerin yapraklarının çoğu kere kavrulmuş olduğunu görürdük. Avukatlar gelip tütünlerin yanığına bakarlardı, büyüklerimiz tütünlerimizin yandığına üzülüyorlardı, yanık parası alıyorlardı ama sağlığımıza olan zarardan haberimiz yoktu. Azot ve Bakır"ın sağlığa olan zararlarından hiç kimse bahsetmiyordu. Halkımız bilinçsizdi. Bilinçli olanlarda halkın sağlığı ile ilgili bilinçlendirme yapılmıyordu. Tütünün, bir nebze maddi zararı ödenirdi. Peki, o zamanlar bize verdiği zararını bilmediğimiz, sağlığımıza olan etkisini nasıl giderebilirdi?  Bunu neden sorgulamadık? Bacalardan çıkan gazların konusuna bile dayanamazken, vücudumuzsa yaptığı zararların hesabı kime sorulacak? Her evde en az bir kanser hastası olması, genç ölümlerin artması, 19 yaşında olan kardeşimi ve sevdiklerimi kanserden kaybetmem, bize ne oluyor sorusunu sormaya başladık. Azot ve Bakır fabrikasıyla yaşamaya alışamazken, Azot ve Bakır fabrikasını kaldıralım derken birde Mobil Santrallerle yaşamak zorunda kaldık. Artık çocuklarımızın sağlığından ve geleceğinden endişe ediyoruz. Çünkü Mobil santrallerle tanıştık, tanışmak zorunda bırakıldık. Hastanesi bile olmayan ilçemizde temiz bir hava alalım diye uğraşırken simsiyah bir dumanın kapladığı, sesten her an uçak mı kalkıyor dediğimiz bir Tekkeköy"le karşı karşıya kaldık. Azot ve Bakır fabrikası, Demir Çelik  fabrikası, kömür depoları, mobil santral derken şimdi de : İstihdam diyerek halkı kandırmaya devam ediyorlar. Başımıza Termik santralleri bela ediyorlar. Şimdi soruyorum sevgili Tekkeköy halkım; Biz okurken Samsun Tarım şehriydi, hangi mantıkla Tekkeköy ilçesini kirli yatırım sanayi alanı olarak görüyorlar. Evet sanayi olsun ama tarıma zarar vermeyen insana zarar vermeyen tarıma faydalı insana faydalı temiz yatırımlar yapılsın. Bacasız fabrikalar kurulsun. (Televizyon Üretim Fabrikası, Salça Fabrikası, Konserve Fabrikası gibi) Neden Çarşamba, Bafra ve Terme ovalarını yok etmeye çalışıyorlar? Neden sağlığımızı elimizden alıyorlar? Samsun bu kadar sahipsiz mi? Büyüklerimizin 40 yıl önce, mobil santralde de hepimizin düştüğü hataya, şu an Terme halkı düşürülmektedir. İstihdam diyerek halkı kandırarak termik santralleri kuruyorlar.terme halkına da seslenmek istiyorum; iş işten geçmeden lütfen kulak verin, doğalgaz temiz bir enerji değildir. Bol miktarda radon gazı içermektedir. Bu termik santralleri kurdurmayınız, kurdurmayalım. Anayasamızın 56. maddesi gereği; Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve Vatandaşların ödevidir. 19 yaşında hayatının baharında kanser hastalığından kaybettiği gencecik kardeşinin acısını halen yüreğinde duyan ablanın feryadını  salonda bulunan herkes paylaştı. Evet sevgili okurlarım bu yazımın birinci dilimi budan sonraki diliminde ise panelistlerimizin konuşmalarından pasajlar aktarmaya çalışacağım. Saygılarımla…

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR