Sayın Forvet’e yanıtımdır…!



Sayın Forvet bu size ilk  ve son yanıtım olacak. Hep şikayet ettiğimden dem vurmaktasınız. Siz benim yazımdan etkilenmişsiniz ve bir yerlerinizde yaralarınız gocunmuş ki siz kalkıp bana böyle bir başlıkla yazı yazmışsınız. Eleştirileriniz başımla beraber. Ancak sizin eleştirileriniz dozunu aşıp hakarete varan boyutlara ulaşmış. Bir kere ben hiçbir yazımda, darbe çığırtkanlığı yapmadım. Yazdıklarımda eksik bir yan mı gördünüz? Siz bir kere bu ülkede yaşayan biri olarak çok rahat ve refah bir yaşam sürebilirsiniz! Ben kendi adıma hiç de rahat bir yaşam süremiyorum. Demek ki kurban olduğum Allah sana yürü kulum dedi sende koşarak gidiyorsun. Bize de siz de olduğunuz yerde sayıklayın dedi   ve  sayıklayıp duruyoruz. Bütün  çareyi askerde bulup darbe çığırtkanlığı (!)  yapıyoruz. Sizin eleştirilerinize göre biz(!) dediğin kitle böyle bir şikayetçiyiz. Keşke senin kadar iyi bir ekonomik durumda olsaydım da bende AKP hükümetini destekleseydim. Her istediğim çantamda kek olsaydı da bende AKP hükümetini destekleseydim. Ne yazık ki kazın bacağı öyle değil. Ya nasıl diye soracak olursanız sizin her şeyi güllük gülistanlık gösterdiğiniz  ülkemizde AKP hükümetinin uygulamaları beni hiç de refah bir yurttaş olarak yaşatmamakta. Yukarıda da bahsettiğim gibi beni eleştirirken eleştiri dozunu aşarak hakarete varan ifadeler kullanmışsınız. Benim yazdığım yazılarımdan daha da radikal bir dünya görüşüne sahip olmadığımı yada daha da liberal biri olmadığımı nereden biliyorsunuz?  Askeri    darbe istediğimi ifade ediyorsunuz. Bunu nereden çıkardınız? Yazımda öyle bir ifadeye kesinlikle yer verilmemiştir. Siz önyargılı davranarak ve yargısız infaz yaparak beni bir çırpıda CHP"li, DSP"li veya diğer parti üyeleri arasına yerleştirdiniz. Ancak son derece yanılıyorsunuz! Ben ne CHP"li, ne DSP"li nede diğer partilerin üyesi veya çalışanıyım. Sözcüleri hiç olmadım. Bu nedenle bence okurlarımızdan özür dilemeniz gerekli diye düşünüyorum. AKP hükümeti sizin dünya görüşünüze hitap eden bir hükümet olabilir. Ancak benim yaşam standartlarıma kesinlikle uymayan bir politika gütmekte. Nedir bunlar biz iktidar gelelim sağlık ve eğitim herkese eşit ve ücretsiz ulaşılabilir olacak diye propagandalar yapmışlardı. Ancak her biri bir diğerinden daha fazla pahalı oldu ve satın alınamaz duruma geldik. Kendimden örnek vereyim mi sayın forvet? Ben tek maaşla çalışıp iki ev geçinirden 2 çocuk üniversitede okutan bir vatandaşım. Benim aldığım maaşı da açıkça yazmamı isterseniz söyleyin bir yazımın altında kocaman puntolarla yazarım. Sağlık güvencesi olmayan insanların neler yaşadıklarını şöyle bir hastanelerde gez ve gör bakalım nasıl sağlık hizmeti almaktalar. Özel hastanelerde insanların iliklerine kemiklerine kadar nasıl soyulduklarını gezin ve görün. Ayrıca sayın forvet, siz çalışan ve ev geçindiren birimisiniz onu da çok merak ediyorum. Ev kirası veriyor musunuz? Üniversitede çocuk okutuyor musunuz? Bunları yapıyor da yine refah içindeyim diyorsanız size imrenmekten başka bir şey gelmez elimden. Ve bu geçinme formülünü de bir sakıncası yoksa sizden de isterim.  Ne kadar esnafın serbest meslek erbabının dükkanını kapattığını ve borçlarını ödeyemeyerek icralık olduklarını, ne kadar ailenin evlerini geçindiremeyerek  işsiz kalarak boşanma davalarının arttığını biliyor musunuz? İsterseniz şöyle bir aile mahkemelerinin esas defterlerine gidin bakın şiddetli geçimsizlik nedeniyle ne kadar boşanma var. Ticaret Sicil Müdürlüklerine gidin bakın ne kadar esnaf dükkanını kapatmış, vergi dairelerine gidin bakın. İcra Müdürlüklerindeki dosya sayılarına gidin bir bakın. Bütün bunlar AKP hükümetinin refah bir yaşam sunmasından mı kaynaklanmakta bir zahmet gidin bakın. Ben yukarıda ifade ettiğim yerlerden hiç ayrılmıyorum ve insanların evlerinden ocaklarından dükkanlarından menkul mallarının nasıl haczedilerek  yeddi emine veriliklerini çok net görüyorum. Hadi bakalım siz gelinde Hep Şikayet, Hep Şikayet etmeyin sayın Forvet. Evet sayın Forvet bu size ilk  ve son yanıtım olacak. ALLAH"LA BENİM ARAMA HİÇ BİR GÜÇ GİREMEDİĞİ GİBİ, SİZDE GİREMEZSİNİZ. Sanıyorum sizin amacınız üzüm yemek değil bence bağcıyı dövmekten öte bir şey değil. Ayrıca sayın Forvet okuyucum olmanızda beni ayrıca mutlu etti onu da ifade etmeden geçemeyeceğim. Anlaşılan bu yazımı biraz daha uzatmak zorunda kalacağım. Ben daha sayın Forvet"in yazısına yanıt vermeden, Forvet yine yorum yapanlara yanıt vereceği yerde halen ve inatla beni DARBECİ olarak ilan ediyor. Bakın sayın Forvet, bu ülkede eğer Emekten yana olmak, ekmekten yana olmak, iş güvenliği, ücretsiz sağlık ,istemek, ücretsiz eğitim istedim diye DARBECİ İLAN EDİLİYORSAM VARSIN BEN DARBECİ olayım. Sizin gibi sağa ve sola AT GÖZLÜĞÜYLE bakmayayım. Bu satırlarımda ikinci sözde yorumunuz içindir. ZELİL ve SEFİL yaşamımızın hiçbir döneminde olmadık hep dik ve onurlu yaşadık. Ayrıca da hep Türkçe kelimeler sarf etmeye özen gösterdik. ZELİL=HOR GÖRÜLEN DEMEKTİR.  Bundan sonraki yazacaklarınız umurumda bile olmayacaktır. Çünkü ciddi anlamda yazıklarımı eleştirmiyor benim siyasi yanımı öğrenmeye çalışmaktasınız. Bu nedenle artık siz ne zaman ki yazılarımda katılmadığınız yönleri eleştirir bana hakaret derecesine varan sözler sarf etmeyi bırakırsanız sizi gazetenin bir yazarı olarak dikkate alırım. Sevgili okurlarım Forvet isimli okurumuzun yorumları(!)  Kamu emekçileri haydi, emek, barış ve demokrasi mitingine başlıklı yazıma yaptığı yorumları okuduğunuzda bu yazıyı neden yazdığımı anlayacaksınız.Saygılarımla….

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR