SAPLA SAMAN KARIŞTI

Öyle enteresan bir seçim yaşıyoruz ki her şey birbirine karışmış durumda. Eskiden bırakın yan yana gelmelerini, adeta biri birlerini yeseler doymayacak durumda olan zıt kutup partiler kardeş olmuş, seçmen ise ne yapacağını şaşırmış durumda. Dava denildiği zaman akla gelen şey ya solcu ya sağcı ya da milli görüşçülerdi. Şimdi böyle bir durum söz konusu değil. Milli görüşçüsüyle solcusu aynı listede, milliyetçisiyle muhafazakârı, solcusuyla sağcısı aynı listede. Ortada enteresan bir durum var. Eskiden insanlar makam, mevki için değil bir ideal uğruna siyaset yaparlardı, amaçları da legal yollardan ülkeyi yönetecek kadroları iş başına getirmekti. Gelinen nokta öyle enteresan bir nokta ki bir yanda ülkeyi yöneten muhafazakâr milliyetçi kanat, diğer yandan milli görüşçü, solcu, liberal kanat. Karşı tarafın tek amacı iktidarı devirip iş başına gelmek. Yıllarca Merhum Erbakan Hoca’nın rahle-i tedrisinden geçmiş insanların bir kısmı bir tarafta bir kısmı diğer tarafta canhıraş bir mücadeledir gidiyorlar.

Vatandaş milletvekili listelerine bakıp oy vermeye kalktığında acayip bir durumla karşılaşıyor. Yılların milli görüşçüleri CHP listelerinde. Yılların CHP’lileri kendi partilerine oy vermek istediklerinde bu insanlara nasıl oy vereceklerini düşünürken, kırk yıllık kani olur mu yani misali herkes adeta psikolojik harbe girercesine ne yapacağını şaşırmış bir durumda. Mesela AK Parti tabanından arayıp da biz bu listeye nasıl oy vereceğiz diyenlerin sayısı oldukça fazla. Adam diyor ki ‘Ben milli görüş kökenli bir insanım, bu listede kim beni temsil ediyor söyler misin?’

Bakan Muş’u tanımıyorum ama bildiğim kadarıyla bizim çocuklar gibi İmam Hatip Lisesinde okuyup katsayı mağduru olduğundan Doğu Akdeniz Üniversitesinde okumak zorunda kalmış. Çiğdem Hanım’ın durumu belli. Vezir Hazretleri, AK Parti’yle uzaktan yakından ilgisi olmayan Rotaryanlarla kanka. Orhan Kırcalı ve Ersan Aksu için İmam Hatipli olmaları nedeniyle milli görüşçü diyebiliriz ama vatandaşı ikna etmek zor. Diyeceksiniz ki AK Parti her tabana hitap eden muhafazakâr, demokrat merkez partisi haline gelmiş durumda, milli görüş kökenli adaylar olmasa da olur. Olmasına olur da bu adayların hangi dünya görüşüne sahip olduğunu da topluma kendilerinin izah etme zorunlulukları var. Vatandaş, sıkıntısı olduğunda kapısını çalabileceği, konuşup derdini anlatabileceği vekil istiyor, bunu kim yaparsa ona oy verecek.

Diğer bloka gelince, orada da sıkıntı hat safhada. CHP tabanı, Saadet Partililere ve diğer partilerin adaylarına tepkililer. Tepkilerinin nedeni olarak birinci ve ikinci sıra vekil adaylarının kendi partilerinde olması gerektiğini düşünmekteler. İkinci sıradaki Mehmet Karaman bu şehre çok da uzak bir isim değil, 1999 seçimlerinde Fazilet Partisi’nin adayıydı, seçilememişti. Mustafa Yeşilyurt da bu şehrin insanı. AK Parti’den meclis üyeliği yaptı, Gelecek Partisi kurulduğu günden beri de il başkanlığı görevini yürütmekte. CHP tabanı 2019 yılındaki ittifak ruhuyla İlkadım Belediyesini Necattin Demirtaş’a kazandırdıkları gibi yaparlarsa iki vekil alırlar, aksi halde işleri zor. İYİ Parti 2018 seçimlerinde 92.821 bin oyla bir vekillik almıştı, MHP de 138.472 oyla bir vekil almıştı. MHP iki vekili çıkarma konusunda İYİ Parti’den çok daha avantajlı gözükmekte. CHP ise 147.443 oyla kıl payı iki vekil almıştı. Şimdi ne olur derseniz; yukarıda dediğim gibi ittifak ruhuyla hareket ederlerse alırlar yoksa zor.

AK Parti, 443.467 oyla 5 vekil almıştı, 3 bin oy daha almış olsaydı altı vekil alabilecekti ama olmadı. Şimdi durum nedir derseniz; vatandaşın tepkisi sandığa yansırsa işleri zor, yok vatandaş sandığa gidince dediğini yapmazsa sorun yok. AK Parti’nin tüm şehirlerinde sorunları var, Ordu İl Başkanı listeye gösterdiği tepki nedeniyle görevinden alındı. Diğer illerde de aynı tepkiler var ama kimse seslendirmiyor. Bu arada Yeniden Refah Partisi il teşkilatının istifasıyla ilgili de birkaç kelam etmek istiyorum. Benim için Merhum Erbakan Hoca’nın rahle-i tedrisinden geçmiş herkes eşittir, hangi partilerde olursa olsunlar onlara kem gözle bakmam. Ancak istifa eden arkadaşı hiç tanımam. Basına yaptığı açıklamaları dinledim, onun adına üzüldüm. Neden üzüldün derseniz; ilkeli olmaktan bahsetmiş ve neticeyi de iki şeye bağlamış. Birincisi Cumhur İttifakı’na girişlerine, ikincisi ise destekledikleri adayın listeye konulmamasına. Be kardeşim hani siz Allah rızası için davasına gönül vermiş, liderlerine bağlı insanlardınız? Lideriniz bir karar vermiş, size isyan etmek değil tabi olmak düşer. Erbakan Hoca’nın en önemli özelliklerinden biri teşkilat mensuplarının liderlerine bağlı olma gereğidir, buna uymayanlar teşkilatlarda barınamazlar. Sizin anlayacağınız öyle enteresan bir noktaya geldik ki sapla saman birbirine katışmış durumda. Kimin ne yaptığı ve ne yapacağı belli değil, Allah sonumuzu hayreylesin diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
9 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR