Çerkesler, Rus Çarlığı ile 100 yıl savaştıktan sonra, soykırıma uğrayarak o zamanki Osmanlı topraklarına sürgün edildiler.

Günümüzde en kalabalık Çerkes nüfusu, Türkiye Cumhuriyeti içerisinde bulunmaktadır. Türkiye içerisinde de en kalabalık nüfus İstanbul’u saymazsak Samsun’da bulunmaktadır.

Konumuz bugün aslında Samsun’daki Çerkes STK’larının düzensizliği üzerine.

Samsun’da vakıf ve dernek olarak değerlendirirsek 5 adet Çerkes STK’sı bulunmakta.

Toplumlar birlikte olduğu sürece güçlüdür. Ya da bir toplumu toplum yapan en önemli özelliklerinden biri, birliktelik diyebiliriz.

Ancak Samsun Çerkesleri bu konuda normale ters şekilde bir örgütlenme modelinde hareket etmekteler.

Aslında bunu Samsun Çerkesleri olarak değerlendirmemek gerekir. Çünkü toplumlarda, ‘’her zaman kendi dediği olsun isteyen, kendine CV yaratmak için kurumları işgal eden ve kendi menfaatleri uğruna yöneticilik yapan’’ tipler her zaman bulunur.

Günümüzde Samsun Çerkesleri de bu sıkıntıları yaşıyor.

1966 yılında kurulan bir yapıdan, kişisel menfaatleri uğruna ayrılan kişiler günümüzde toplumun toplum olmasının önüne dinamit koyuyorlar.

Tabii bu kişilerin kendilerine göre savunma argümanları var.

Ancak yaptıkları savunmaların ortak noktası ‘’bencillik’’

8-9 kişinin dernek kurup, yönetmesi ya da iş topluluğu oluşturması, sadece kendi dünyalarında bir planın içinde yaşaması ile eş değerdir.

Aynı kişilerin küçük dernek ve iş grupları yapılarında bulunması tamamen CV yaratıp, kendilerine alan açmayla alakalıdır.

Samsun Çerkesleri’nin önündeki en büyük handikap bu tarz kurum ve kişilerin, toplumu temsil ediyor gibi gözükmesidir.

Değerli bir büyüğümün güzel bir sözü vardır. Aslında bu konuyla da alakalı. ‘’İyi insan olmadan, iyi Çerkes olunmaz’’ şeklinde.

Samsun’daki Çerkes Toplumu ‘’dernekçik ve grupçuklardan’’ kurtulmadığı sürece sıkıntılar yaşamaya devam edecektir.

Sağlıcakla.