Gidiyorsun içimde bir yere…

Karşında koca bir dağ.Aşman gereken.Engeller çok.Çözümler yok.Sen kendini aşsan bile karşındakini aşamıyorsan yine yerinde sayıyorsun. Dağ yerinde duruyor.Sen yerinde duruyorsun.Aranızdaki mesafe yerinde duruyor.Adım atman gerek.Çünkü biliyorsun dağ sana gelmeyecek sen ona gitmeye mecbursun.Ama sevilmiyor işte mecburiyetler...

 

  Dağları delmeniz gerekiyor bazen.Bazı şeylerin üstüne gitmek gerekiyor.Gittikçe küçülüyorlar çünkü.

 

 Terazileri bozuyor takvim yaprakları.Karları deliyor ayak izleri. Paylaşmayı bilmiyor duvar örülmüş yürekleri. Nefes almak kadar kolay vuruyor okları. Durulmuyor akan suları.Her hatanda çalıyor çanları. Yinede sen üç maymunu oynamaya mecbursun. Ama sevilmiyor işte mecburiyetler…

 

  Yere göğe sığdıramadıkların bile gün gelipte koyduğun yere çomak sokuyor. Hadi işte ozaman çalışta al hakkını, alınabiliniyorsa.Kırılsanda sevmeye devam etmeye mecbursun.Ama sevilmiyor işte mecburiyetler…

 

  Hafızandaki sahnelerin kapanmıyor perdeleri. Sulanmayan çiçeklerin soluyor güzellikleri. Yediğin gollerin devre araları yok ki. Haklıda olsan haksızda olsan bazen karşındakini affetmeye mecbursun. Ama sevilmiyor işte mecburiyetler…

 

 Bu yüzden. Aramızdaki izleri silmek imkansız…

 

Günün sözü;

'Zaman geçer derler, fakat heyhat... Zaman durur, geçen biziz.'

Austin Dobson

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi

Ayna

09 Mayıs 2012 Çarşamba 14:46
SON YAZILAR