Geleceğe mektup

Sevgili gelecek!

 

Ben 1960 yılının harman zamanı Alaçam ilçemizin Yoğunpelit köyü, Sarıgöl Mahallesinde doğmuşum.

Nüfus cüzdanımı İlkokul diploması alacağım zaman çıkarttık ve 1961 Ocak ayı doğumlu oluverdim.

O zaman önemsemedim bu üç-dört aylık küçük yazılmayı ama sonradan hep problem oldu.

Memurluk hayatına Kazayı Rüşt kararıyla başlamak zorunda kaldım.

Neyse, uzatmayalım yine harman zamanı Ziraat Teknisyeni olarak başladığım memurluğum, Bölge Müdür Yardımcılığı görevinden gariptir harman zamanı emekli olmamla son buldu.

Siyaset sevdiğim bir alan olduğundan, 2004 yerel seçimlerinde Belediye Başkan adayı oldum ama yalan söylemeyi beceremediğimden yani ne kadar işsiz varsa belediyeye alacağım demediğimden kazanamadım.

Dostlarım ne olur biraz yalan söyleyiver dedikçe; asla söylemem dedim.

Hatta meydan mitinginde “ yalan söyleyerek kazanmaktansa, doğru söyleyerek kaybetmek daha şereflidir “ dedim.

İyi de demişim, yalan söyleyenlerin akıbetini beş yıl içinde gördüm çünkü!

Sonra Akparti İl Yönetimine girip 29 ay yine dürüstçe çalıştım.

Hiç ihale almadım, ihale takip etmedim, hiçbir memurun veya işçinin yerinin değiştirilmesi gibi klasik siyasetçilerin yaptığı iğrençlikleri yapmadım.

Toplantılarda da bildiğim doğruları çekinmeden söyledim, sevenlerimde oldu sevmeyenlerimde!

Şimdi de, Akparti İlkadım Belediye Meclis Üyeliğine aday oldum.

Siyaset bana maalesef dört şeyin var olduğunu gösterdi;

1-      Nereden geldiği belli olmayacak kadar çok paran yoksa siyasete girmeyeceksin yoksa hep ikinci sınıf olarak görülürsün!

2-      Tahsilli, birikimli olmak çok önemli değildir, parası olanın önceliği vardır!

3-      Seçmenlerimizin büyük çoğunluğu maalesef hoşuna giden yalana oy veriyor!

4-      Siyasette; dostlarını satamazsan tekrarın olmaz!

Ancak bu dört şeye uymadım, uymayacağımda…

Elimden geldiğince dördününde tersini yapmaya çalışacağım…

Çünkü inandığım dinim ve diğer manevi değerlerim bana böyle emrediyor.

29 Mart"ta ve bundan sonraki tüm seçimlerde oylarınızla; ya bu dört maddeye ya da tersine oy vereceksiniz.

Tercih sizin.

İşte durum bu sevgili gelecek!

Her seçim öncesi bu yazıyı okuyup, nelerin değiştiğine ve değişmediğine bakacağım.

Yukarıdaki dört madde değiştiği gün ise, ben bu dünyada olmayacağım ama ne gam!

Bizim yerimize çocuklarımız olacak ya!

Çocuklarımızın duasını almak çok zor değil ki!

Ne mutlu çocuklarına yaşanabilir bir vatan bırakıp onların duasını alanlara…

Yazıklar olsun, siyaseti fırsatçılık görenlere ve haramzadelere…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR