CAMİLER VE DİN GÖREVLİLER HAFTASI...

Her yıl ekim ayının ilk haftası “Camiler ve Din Görevlileri” haftası olarak kutlanmaktadır. Geçmiş yıllarda bu hafta sadece “Camiler Haftası” olarak ilan ediliyor, kutlama ve değerlendirmeler de bu merkez üzerinden yapılıyordu. 

Son yıllarda çok isabetli bir kararla buna “Din Görevlileri” de ilave edilerek geniş kapsamlı bir değerlendirme yapılmaktadır. Yine son yıllarda Diyanet İşleri Başkanlığı, kendi kurumsal merkezli kutlamaya konu olan haftalarda, o gün, o hafta ve o ay ile ilgili önemi dikkate alarak, özenle bir takım gündem konuları seçmektedir. Ana “Tema” başlığı altında, tali başlıkları da ihtiva eden konuların yazılması, konuşulması ve anlatılması sağlanmaktadır. Böylece; toplumun, söz konusu kutlanan gün ve hafta hakkında bir bilince sahip olması amaçlanmaktadır. 

“Camiler ve Din Görevlileri” Haftasında geçen yıllarda ana “Tema”; “Cami” olarak belirlenmiştir. Bu ana tema başlığı altında, “Kadim Geleneklerimizde Kitap Geleneği, Cami Kütüphaneleri, Mektep Olarak Camiler, Tarihsel Süreçte İlim Halkaları ve Camiler, Kitap Medeniyeti,  Okuyarak Anlamak ve Anlayarak Gelişmek, Alışkanlıklarımız ve Okuma Kültürü,  Ailece Okuyoruz” alt başlıkları seçilmiştir. Belirlenen ana tema çerçevesinde, alt başlıkların muhteva konusu yapıldığı yazı, sohbet ve programların gerçekleştirilmesi de planlanmıştır. Bu yıl da yine caminin fonksiyonlarını konu alan başlık seçilerek, cami-cemaat ilişkisinin canlı tutulması istenmiştir.

Camiler ve Din Görevlileri haftası münasebetiyle düzenlen programlarda, “Camilerin önemi, fonksiyonu ve Din Görevlilerinin Hizmetleri”ni konu alan çok önemli konuşmalar yapılmaktadır.     

Konuşmalarda, camilerin yirmi dört saat hizmete açık olduğu, ibadet etmeyi ve gönlünü dinlendirmeyi  düşünen herkesin, günün her saatinde camileri açık bulacağı, cami görevlisi olan din gönüllüsü arkadaşlarımızın bunun için hizmete hazır oldukları, cami hizmetlerinde yeni anlayışların stardının da bu hafta münasebetiyle verilmiş olduğunu tecrübe ile  biliyoruz. Camilerin yirmi dört saat hizmete açık olacağı, din görelilerinin de bu süre içerisinde bir şekilde camiyi hizmete hazır tutacaklarını yetkililerin konuşmalarından öğreniyoruz.

Camiler; Müslüman toplum için ortak mekanlardır. Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevi, ve Mescid-i Aksa Peygamberimiz tarafından övülmüş üç mescittir. Diğer cami ve mescitler Beytullahın şubeleri olarak tarif edilir. Camilere hizmet edenlerin; yaptıkları hizmetleri oranında ve bu hizmetteki samimiyeti ölçüsünde, ahirette Yüce Allahın mükafaatını görecekleri, onlara Cennette köşkler sunulacağı Peygamberimizin müjdeleri arasındadır. Çok fonksiyonlu hizmet alanına sahip olan camilerin sadece namaz kılma mekanları olarak görülmesi yanlıştır. Hele, çocukların giremeyeceği, kadınlar için alt ve köşe yerlerin ayrılacağı, dünya kelamının konuşulamayacağı yerler hiç değildir. Her kademedeki, her yaştaki ve her cinsteki Müslüman camide mutlaka kendine yer bulmalıdır. Hicret sürecinde Peygamberimizin ilk iş olarak Kuba mescidini inşa etmesi, mescit ve camilerin önemini anlatmaktadır. Birlik ve beraberliğimizin teminatı olan camilerimiz korunmalı, bu mekanlarda hizmet sunan din görevlilerine de yardımcı olunmalıdır.

Din Görevlisi; sadece cami cemaatının imamı değil, mahalle sakinlerinin lideri, rehberi ve manevi mimarıdır. Camiler; insanların ortak mekanı, din görevlisi de o toplumun  manevi mimarı olursa; o toplum huzurlu ve mutlu olur. Tabii ki, din görevlisi kendini yetiştirmiş, camiyi de külliyeye dönüştürmeyi başarmışsa ... Bu duygularla,  7/24 görev sorumluluğu ile sahada olan din görevlisi

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR