BUNLAR UYANIK BİZ KERİZİZ YA

  Geçtiğimiz hafta bebek yüzlü vekilin geçmişteki amel defteriyle ilgili bir çalışma yaptım, bu hafta yayınlamaya başlıyacaktım ama kendilerini uyanık bizi de keriz zanneden bazı ahmak gazetecilerin bize gaz vermeye kalkmaları bu icraatı ötelememize neden oldu. Gazetecilik mesleğine başlamamızın temel nedenlerinden biri siyasette yaşadığımız sıkıntılardı. Bu sıkıntıların en önemli faktörlerinden birisi de bebek yüzlü Vekil idi. Arkamızdan çevirmediği iş kalmayan bu zatın en büyük dsetekçilerinden birisi de bize gaz vermeye çalışan gazeteci bozuntularıydı. Bunlar her fırsatta bizim aleyhimizde yazıp çizerler, gölge adam köşeleri kurup ortaklaşa aleyhimizde olur olmaz şeyler yazarlar, adli yargıdan bürokrasiye her türlü işi aleyhimizde çevirmek adına işbirliği yaparlar, bizi yok etmek adına ellerinden geleni geriye koymazlardı. Biz bunların tamamını bilir, önce Allah’a sonra da dürüstlüğümüze güvenerek mücadelemizi yaptık. Sıkıntılar çekmedik değil ama Rabbime binlerce kez hamdü senalar olsun ki dimdik ayakta kaldık. Basında şehrin amiral gemisi olduğunu iddia ederek millete hava atan gazeteciler, daha önce kurdukları gazeteyi terk edip batırdıkları gibi bu Amiral gemisini de terk edip onunda yok olmasına neden oldular. Kaldı ki şehrin egemen güçlerinden tutun da siyasetçisinden Bakanına, Bürokratından işadamına, belediyelerden esnafına herkes her türlü desteği vermiş olmasına rağmen ayakta duramadılar. Bu fakir de kendi imkanlarıyla Allah kulundan destek almak bir yana herkesin kösteğine rağmen ayakta kaldı.
  Amiral gemisini terkeden bu uyanıklar daha kötü bir takayla yollarına devam etmek mecburiyetinde kaldılar. Hemde öyle kötü bir taka ki az başlarını kaldırmaya kalktıklarında köteğin, hakaretin her türlüsünün bini bir para. Bebek yüzlü vekilin Bakanlığı döneminde onunla her türlü işbirliğini yapan bu uyanıklar, bebek yüzlü Bakanlıktan düşünce “eski kral öldü yaşasın yeni kral” misali sosyal demokrat kökenli bir sonraki Bakanla yollarına devam ettiler. Bebek yüzlü onlar için siyasi bir mevtaydı artık. Aradan epeyce bir süre geçince bebek yüzlü siyasetçi geçmişte yaptıklarını toplumun unuttuğunu düşünüp yüklü bir bütçeyle siyasete girmeye karar verir. Bunun için önce yapması gereken şey basın ayağını kurup Adnan Bahadır gibi muhaliflerine karşı duruş göstermektir. Büyükşehirde basında çalışan bir arkadaşı bir haber ajansının başına koyduruyor, anadolu ajansında zaten kum gibi adamları var, başka ajanslara da ekonomik destek verip yola koyuluyor. Bunu duyan eski  gazeteci yoldaşları tutuşurlar ve önce benim yakın bir dostumu arayıp durumu anlatırlar, ardından da ertesi gün köşe yazıları yazarlar. Köşe yazılarında da akıllarınca bu fakire gaz verirler. Bebek yüzlü vekilin geçmişte bana yaptıklarını unutmayacağımı, şehrin kanaat önderlerinin buna izin vermeyeceğini, insanların balık hafızalı olmadığını yazarlar. Bizde keriziz ya anında bu uyanıkların gazına gelip vay efendim olur mu öyle şey deyip Pandora’nın kapağını açacağımızı sanarlar.
  Keşke öyle birşey yapmasaydılar da olay Hazreti Ali’nin öldürmek üzere olduğu bir kafire çektiği kılıcı yüzüne tükürmesi sonucunda kınına koyduğu gibi yapacağı işi Allah için değil de nefsi için yapmış olmaktan çekindiğinden vazgeçtiği gibi biz de yapacağımız işleri ötelemiş olmasaydık. Ayrıca bunlar azıcık adam olsalar da yazdıklarını bilmece gibi yazmayıp, herkesin anlayacağı dille yazsalar ya, o adamlık her kişinin değil er kişinin işi, korkaklar, ödlekler, başkalarının arkalarına sığınmayı adet edinenler öyle bir erkeklik yapamazlar. Biz yapacaklarımızdan vazgeçmedik ama ötelemek durumunda kaldık. Onların gazıyla değil, toplumun gerçekleri öğrenmesi adına ve bu şehrin geleceği adına doğru yazmak için gereği neyse yapacağınızdan kimsenin en ufak bir şüphesi olmasın. Bu ülkede dersaneye gittikleri için, Bank asyaya para yatırdıkları için, Zaman gazetesini okudukları için, Başarı Üniversitesinde görev aldıkları için ceza alan onlarca hatta yüzlerce insan varken Bakanlığı döneminde atadığı insanlardan kaç tanesinin fetöcü çıktığı, Başarı Üniversitesine para toplarken neler dediği, hatta Başarı Üniversitesinin mütevellisinde olan arkadaşların bir kısmının mahkemeye ve savcılığa verdikleri ifadede bizzat bunlarınn isimlerini verererek beraber para topladıklarını ifadesinde  yazmış olmasına rağmen hiçbir şey yokmuş gibi ortalıkta dolaşıp poz verenler ve milletin hiçbir şeyi bilmediğini sananlar  yapacağımız haberleri görünce çok yanıldıklarını görecekler. Bir şey suç ise herkese suçtur. Zayıfa suç, güçlüye değilse ona zulüm denir. Biz hiç bir devirde zulme alet olmadık, olmayacağız da. Ancak bunu bazı uyanıkların istediği veya menfaatleri için değil, toplumun menfaati ve Adnan Bahadır’ın çektiği çilelerin bedeli olmak adına yapacağız. Sanırım Tarihi Amisos hikayeleri yazmanın zamanı da geldi. Bugünlük de bu kadar kalın sağlıcakla…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR