Bu şehirde

Bu şehirde,

Yaşayanlar ruhlarını

Ölenler bedenlerini kaybediyorlardı.

Temizlenmeyen bir kan gibi, insanlar

Dolaşıyorlardı şehrin damarlarında.

Her seçimde maskelenen kaldırımlarda

Her türlü rengiyle kendini maskelemiş

Şehrin insanları geziyordu, adım adım

Biliyorum, art niyetlerini saklamak için

En kesif kokular salınıyordu atmosfere

Yerde insanların ar damarları çatlıyor,

Gökte atmosfer baştanbaşa deliniyordu .

                                       

Müzmin bir mikrop gibi

Vahşi bir yalan geziniyordu,

Bu şehrin damarlarında.

Biliyorum, insanlar hayatı değil

Sevgiyi hiç değil,

Sadece, yalanı paylaşıyorlardı.

Cennete cehenneme rağmen,

Ve, beş vakte inat…

                                       

BU ŞEHRE GİR

Duyulan bu acı,ne baş ağrısı

Ne diş ağrısı

Bu acı, çaresizlik çağrısı

Çarçabuk toparlandı

Gerçeğin kıyılarına vuran hayal denizi,

Hırsın girdabında yok oldu gitti.

Deniz denizde kayboldu.

Geride suyu çekilmiş korkunç boşluklar

İmanı çekilen gönül gibi.

Sabırdan atlılar çok uzak ufuklarda

Dörtnala,

Kutsal mesajı taşıyorlar.

Ey merhamet suvarisi

Bu nurdan ufuklardan

Bir yıldız gibi kayıp giden atını

Sür bu bahtsız şehre

Şehrin kalbine gir.

Bir bahar müjdesiyle

Gir bu şehre

Laneti bin defa hak etmiş

Ama lanetlenmemiş

Bu şehre…

Gece gir gündüz olsun .

Gündüz gir.

Her sahte aydınlık kaybolsun

Gir bu şehre…

“hatemallahu ala kulubihim”

Doğru ev ev ,sokak sokak 

Her yerde bu levha asılı

Ben yinede  bir ümide sahibim.

Bu şehre gir

GİR BU ŞEHRE

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR