İnsanız biz istemeden de olsa hatalar yapabiliriz, pişmanlıklar yaşayabiliriz ama hayatın sonu olmadığını da bilmeliyiz. Önce insan olduğumuzu, hata yapabileceğimizi kabul etmek gerekir. Ondan sonra hatalarımızı düzeltmeyi başarabilir daha mutlu ve sağlıklı bir hayat yaşamaya başlayabiliriz.

            Bireysel verecek olduğumuz kararlar her halükarda kişiyi bağlar. Alacak olduğumuz kararlar şayet kişi adına değil toplum adına verilecekse kararın olumlu veya olumsuz sonuçlarının bedelini de adına karar almış olduğumuz toplum öder. Kürt açılımı adı altında yapılmak istenen reformun bedelinde olduğu gibi. Bu açılımın böyle olmaması gerektiğini defalarca uyarılmasına rağmen dikkate alınmadığı görülmüştür.   

            Çoğu zaman hatamızı kabullenmeyiz. Hatayı kabul etmek doğruyu bulmaktır büyüklerimizden duymuşuzdur bu sözü... Hangimiz yanlış yapmıyoruz ki en azından bir kere bile hata yapmamış olan var mıdır bu dünyada?

            Her insan kendi kendisinin sınavıdır aslında kendimizi tanımalı ve keşfetmeliyiz. Büyüklerimizin dediği gibi ''kendini tanı'' bugün insanlığın en büyük sorunu anlamsızlığı ve amaçsızlığıdır. Bir arkadaşım şöyle bir espri yapmıştı yaşıyoruz ama nasıl yaşayacağımı bilmiyorum bu hayatın kullanma kılavuzu yok demişti gülmüştük ama gerçeklik payı vardı...

            Bazen silemeyeceğimiz hatalarımız olur bir dakika öncesine ve bir gün öncesine dönemeyiz telafisi olmayan hatalarımız olur. Her biten gün, yeni bir güne gebedir. Bugün de bitti yarın neler olur ne kazanırım ne kaybederim bilmem bildiğim tek şey biten günün tekrarlanamayacağı birçoğumuz başarmak ister, çoğu insan için başarı; zenginlik ve itibardır, bunlar olduğunda değmeyin keyfine, düşünüyorum ki hayatta ki en büyük başarı her şeyin tepetaklak gittiği, çaresiz, bunalmış endişe içerisinde olduğunuz bir anda kendinizi sevebiliyor olmanızdır. Hayatımızda küçük veya büyük daima hedeflerimiz olmalıdır.

Geçmiş geçmişte kaldı hatalarla birlikte, önemli olan geleceğimizi hatasız yaşamak yeni bir günde ve hayata daha sımsıkı bağlanmak. Yanlış yapılmıştır, 20 gün içinde sadece bizim kentimizde 4 şehit cenazesi kaldırıldı, diğer illere giden şehit cenazeleri hariç. Yanlışın neresinden dönülüp hata kabul edilirse doğru kararlar almamız ve eleştiriye açık olmamız millet adına doğru kararlar vermemize neden olacaktır. Bu 1 Mart teskeresinin mecliste ret edildiği gibi.

            Bazı eleştiriler, o an bize çok olumsuz gelse de eleştirilere bakıldığında bugün kişisel öfkemizi yenerek nefsimize hâkim olmamız gerekir. Tabi ki bu yazımdan anlaşılacağı üzere hem kişiler kendi öz eleştirisine hem de toplum adına bu zamana kadar almış olduğumuz kararları 1 defa daha gözden geçirip toplum adına doğruyu bulmak hem kutsi görevimizdir. Çünkü kişiler (insan) yalnız yaşayamazlar. Varlığımızın en güzel tarafı da yanlış kararlar alsak ta yanlışlardan vazgeçip doğruyu bulmamız. Her yazımda olduğu gibi bugünde sizlere veda ederken toplum adına doğru bildiğim bu sözlerle sözcüklerimi noktalıyorum.

Devletin bekası ve bütünlüğü noktasında, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden yana olmak en büyük şereftir. , onurdur, gururdur." Büyük milletimizle ve ebedi devletimizle, sevdiklerinizle ve sevenlerinizle; dirlik ve birlik içinde nice mutluluklara, başarılara, güzelliklere erişmenizi diler, saygılar sunarım.

Tabi ki ben de milletçe yaşadıklarımız ve okuduklarım dâhilinde doğru kabul ettiklerimi siz değerli okuyucularımla birlikte bu köşemde paylaşıyorum.