BİR KOLTUK UĞRUNA YA RAB

Sessiz ve sakin geçen bir seçim döneminde milletvekili aday adaylarının sosyal paylaşımları ve gazete haberleri dışında en ufak bir çalışmaları yok. Bazılarının yaptıkları paylaşımlar o kadar enteresan ki anlatamam. Daha önceki seçimlerde varsa da yoksa da AK Parti diyenler şimdi bir koltuk uğruna 14 Mayıs’ta karanlıkları bitirmeye geldiklerini söylüyorlar. Mesela AK Parti’nin, Cumhuriyetin elde etmiş olduğu bütün kazanımları kaldırdığını ve karanlığa gömdüğünü, 14 Mayıs tarihinin bu açıdan büyük önem taşıdığını söyleyen bir insan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın atadığı rektörün üniversitesinin en üst düzey bürokratlığına atanmış bir insan. Aynı kişi 1 Kasım seçimlerinde AK Parti iktidarlarında başörtüsü yasaklarının kalktığını, Kuran kurslarının tekrar hizmete girdiğini, Kuran, siyer ve Osmanlıca derslerinin tekrar okutulmaya başlandığını, ordumuzun darbe aleti olmaktan kurtulduğunu söylemiş. Hüseyin Akan’ın rektör olduğu dönemde kendisini en çok eleştiren basın kuruluşu olduğumu bizi okuyanlar çok iyi bilirler. Yaptığımız haberlerle ilgili, ‘Neden yapıyorsun? Aynı camianın insanlarıyız.’ diye eleştirenlerin çoğu arayıp, ‘Ne kadar haklıymışsın, biz sana kızıyorduk ama sen haklıymışsın!’ demekten kendilerini alamadılar. Aynı şekilde yıllarca Milli Görüşçü geçinip onun her türlü imkânlarından istifade eden bir başka akademisyenin seksene merdiven dayadığı bir dönemde gidip aday adayı olması onun adına fevkalade üzücü bir durum.

Benim hiçbir siyasi partinin hükmi şahsiyeti ile en ufak bir sorunum olmaz, kimseye de o partilere gidip siyaset yaptıkları için kızmam. Hatta o partilerde çok sevdiğim ve değer verdiğim insanlar da var. Ancak kim olursa olsun nimete sıra geldiğinde iktidarı öve öve bitiremedikten sonra azıcık sıkıntılı dönem olunca anında karşı tarafa geçmesi beni çileden çıkarıyor. Bunu CHP’li birisi de yapsa İYİ Parti’li birisi de yapsa benim tepkim aynı olur. İnsan ufacık bir menfaat uğruna dün nasiplendiği camiayı bugün eleştirebiliyorsa bu insandan uzak durmak boynumun borcudur. Bir koltuk uğruna her şeyini feda edenlere yazıklar olsun diyerek bu konuyu kapatıyorum. 

Gelelim aday adaylarına. Bu konuda daha önce yazdıklarımı biliyorsunuz. Soylu’nun Samsun’dan aday yapılmasına karşı olduğunu, ya İstanbul’dan aday yapılmasını ya da bakan olarak devam etmek istediğini yazmıştım. Şimdi de Numan Kurtulmuş olayı gündeme geldi. Numan Kurtulmuş Ordulu, Samsundan aday yapılması doğu olmaz. Kendisinin de isteyeceğini sanmam. Bitişik vilayetten aday olmak siyaseten çok da etik olmaz. Bunu Kurtulmuş da bilir, o nedenle de sıcak bakmaz.

AK Parti İl Başkanlığı konusu daha önce de söylediğim gibi Mehmet Köse’nin vekâletiyle devam edecek gibi duruyor. Zaten seçime kalmış şurada bir buçuk ay gibi bir zaman, bu kadar kısa bir zaman diliminde yeni bir başkanı atamak zor olur. Seçimden sonra kongre takvimi başlar, orada yapılması gerekenleri yeni milletvekilleri yaparlar. CHP, ikinci sırayı ittifaka verdi diye bir bilgi geldi, doğruysa şayet enteresan bir durum. Daha önceki yazılarımda bu seçimde liste yapma konusunda en sıkıntılı parti CHP dediğimi biliyorsunuz. Samsun’da ikinci sıranın ittifaka verilmesi CHP’li seçmeni rahatsız edebilir. İYİ Parti’de de dediğim gibi Erhan Usta ve Bedri Yaşar isimleri güçlü bir faktör, Ömer Süslü de aynı şekilde Meral Hanım’ın sevdiği bir isim. Kadın kolları, Bafra bölgesi, gençlik kolları derken işleri gerçekten zor.

Seçimde kim kazanırsa kazansın önümüzde zor bir dönem var. Bir yanda ülkenin altıda birini vuran depremin getirdiği ekonomik yük, bir yanda dünyadaki ekonomik sıkıntıların getirdiği yük, diğer yanda da seçim ekonomisi nedeniyle yapılan ek zamların getirdiği yük var. Tüm bu yüklerin seçim sonrasında ciddi anlamda bir ekonomik krize yol açmasının söz konusu olduğunu göz önüne aldığımızda Allah yardımcımız olsun demekten başka bir şey diyemiyorum. Ülke hepimizin ülkesi, şu parti bu parti yok ülkemiz var. Bu nedenle de olaylara bakarken ülke menfaatlerimizi göz önüne alarak bakmak zorunda olduğumuz bir gerçek. Allah ülkemizin ve hepimizin yardımcısı olsun diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR