"Bir damla petrol insan kanından daha değerlidir"  Churchil, dönemin  İngiltere başbakanı. Osmanlı topraklarındaki petrolün kokusunu alan bu sırtlanlar, imparatorluğu bölmek ve ortadan kaldırmak için en ince ayrıntısına kadar planlar yapmış ve uygulamıştırlar. Yurt içinde gizli örgütlerle hükümet yıkılmaya çalışırken,ne acı bir sahnedirki,masonlar hep bu örgütlerin içinde yer almakta ve bu örgütler ülkeyi kurtardıklarını zannetmiştirler.Yönetimdeki   hükümette ülkeyi kurtarmanın peşindedir. Herkes atanı kurtarmaya soyunmuşken, farkında olmadan onları kullanan gizli ellerin  hizmetkarlığı yapılmaktaydı.

Özellikle Ermeni isyanını bastırırken kullandığı tedbirler nedeniyle batılı tarihçiler ve muhalifleri tarafından "kızıl sultan" diye  anılan Abdulhamit, diğer taraftan  "Ulu hakan"  diye de  anılır. Bu iki olgu günümüzdede tartışılmaktadır.

 İkinci Abdülhamid  aldığı tedbirlerle Devletin  ayakta kalması için çalışırken, ülkeye getirdiği yenilikler, eczane,gaz,elektrik,5 bin km kara yolu, Hicaz demir yolu,çocuk  ve kuduz hastahanesi,  bez ,kağıt fabrikası , Ziraat bankası,posta telgraf  teşkilatı kuran,ticaret , sanayi ve ziraat odalarını açtıran . Çin'e karşı Doğu Türkistan'ı örgütleyip buraya Hamidiye üniversitesini kurdurtturan , bir çok yeniliğe imza atan Abdulhamit, İngilizlerin maşası olan İttihat ve Terakki ,masonlarla omuz omuza yönetimi ele geçiriyor. İngilizler ve Yahudiler amaçlarına ulaştıklarında ,İttehat ve Terakki yöneticileri  Alman deniz altısına binip ülkeyi terk ederken,Abdulhamit'i  anlayamadıklarını ve siyonizmin elinde kullanıldıklarını açıklıyordu.

Türkiye'de Masonluğun tarihi 18.yüzyılın sonlarına kadar uzanır. Bu dönemlerde, Osmanlı toprakları üzerinde çok sayıda İngiliz, Fransız, Alman, İtalyan, İskoç ve İrlanda Locasının varlığı bilinmektedir. İlk başlarda sadece yabancılardan oluşan bu localar, zamanla aralarına Türkleri de kabul etmeye başlarlar. 1876 yılında Sultan Abdülaziz'e , 1908 yılında da Sultan II. Abdülhamit'e karşı gerçekleştirilen askeri darbeler,  mason locasında planlanmıştır. İttihat ve Terakki'nin iktidara gelmesinden sonra kısa sürede çoğalan bu Türk locaları yeterli sayıya ulaşarak 1909 yılında Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası olarak bilinen ilk Türk Büyük Locası'nı kurarlar. İngiltere'de  ise 16 yüz  yılın sonu ile 17. Yüz yılın başına masonik yapılanma dayanmaktadır.

Kan kokusu almış sırtlanlar gibi imparatorluğun başına üşüşen emperyalist devletler, amaçlarına  ulaştıklarında geride  sorunlar yumağı ve gizli ellerini bırakarak uzaklaşmış görünselerde, 21.yüzyılda hala onların ekmiş  oldukları nifak tahumlarıyla yaşamaya mecbur bırakılıyoruz. Ne zamanki ayağa  kalkacağız  dedİysek mutlaka  bizi birbirimize düşürecek sistemleri devreye sokmaya hep muktedir olmuşturlar. Günümüzden  geriye doğru baktığımızda hep korku tünelinde yaşadıgımızı göreceğiz. Ülke yararına olan bir faaliyet eğer ülkeyi kontrolü altında tutan gücün planlarının dışına sarkıyorsa, karşıt bir gruba mantıklı açıklamalar ve  savunmalar oluşturarak, ya dinin,ya laikliğin yada cumhuriyetin elden  gittiği yönünde propagandayla   ülke başbaşa bıraktırılmıştır. Ülke dışında ise Arap'lara ve komşu devletler karşı düşmanlıklar oluşturulurken, Çanakkale'de, kurtuluş savaşında mücedele ettiğimiz asıl  güç olan İngiliz ve Fransızlar için düşman dedirtilmeyip , medeniyetlerinin güzelliklerini paylaşırız.

Rusya, Amerika   ve  İngiltere gibi emperyalist bir devlettir. Sosyalizmi savunurken emperyalizme karşı omuz omuza diye atılan sloganların bir tezat oluşturduğu farkedilemiyor, İngiliz ajanlarının Arap yarımadasından son Osmanlıları uzaklaştırmak için parayla aşiretleri satın alması ,Arap halkının ihaneti olarak beyinlerimize  kazınmış, yakın tarihte Arap sermayesi batılılarca çeşitli alanlarda bölüşülürken , alışveriş için ülkemize gelen Araplara gerici  gözüyle baktırılmış siyah olan köpeklere rahatlıkla Arap adını vermişizdir.Tarihimizi tam anlarsak, düşmanımızı daha iyi tanıyacağız.