Komşumuz Suriye, güneydoğu sınırımızda ateş çemberine dönmüştür, burada müslüman müslümanın kanını dökmektedir. Türkiye, Akp iktidarı tarafından bu kirli savaşa her fırsatta müdahil demeçler vermekte ve tarafgirliğini açıkça belirtmektedir. Suriye'de acımasız katliamlar gerçekleştiren ve Esat yönetimini devirmek için Türkiye ve ABD'nin dolaylı silah ve para desteğini alan silahlı gruplar ve teröristler ajanlar, Ortadoğuya yayılması muhtemel bir savaşa sebep olmanın eşiğindeler. Bugün sınırdaki Reyhanlı ilçemizde, silah yüklü iki aracın patlatılmasıyla yıkılan binalar ve ölen insanların tek nedeni birileri Türkiye'yi savaşa sokmak istemesidir. Böyle bir savaşa "mazallah" girilmesi halinde Türkiye ilk defa, Akp'den özür dileyen İsrail'le müttefik olarak savaşa girecek. Füze kalkanı ve Patriotların kurulması, bunun yanında Alman ve Hollanda askerlerinin topraklarımızda hergün postallarıyla talim yapmaları tehlikenin habercisidir. Geçtiğimiz haftalarda ABD dışişleri ve savunma bakanları ve Alman Başbakan'ı Merkel'in geliş gidişleri ve iki gün önce Erdoğan'ın aniden Obama'yla görüşmek için ABD'ye uçması hayra alamet değil. Hiç unutmadık, Akp iktidarı Irak'ta da savaşa girmek için böyle gayretler göstermişti de, Halkımızın tepkisiyle Mecliste teskere reddedilmişti. Bu kez de İsrail'in yanında, Suriye'ye saldımamızı ve Müslüman kanı dökmemizi Halkımız istemeyecektir. Fakat ABD yıllardır Akp iktidarını sıcak parayla ayakta tutmakta  destek çıkmaktadır. Böylece iktidar büyük bir diyet borcuna girmiş, iradesi bağlanmıştır. ABD Suriye'de; Irak'ta yaşadığı kabusu yaşamak istememektedir.
    Emperyalizmin hedefi Ortadoğu'da etnik ve meshepsel temele dayalı devletler kurmak ve küresel fabrikalarına, ucuz hammadde taşımak ve sömürgen şirketlerine pazar oluşturmak.       Neyazık ki; işgalci ve sömürgecilere karşı kurtuluş savaşı vermiş ve mazlum milletlere örnek olmuş ışık olmuş bir Türkiye'nin, şimdi emperyalizmin taşaronluğuna soyunması düşündürücüdür. Biz Anneler gününü kutlarken Suriye'de Anaların öldüğünü unutmayalım.
     Irak'taki ve dünyadaki savaşların ne denli insanlığa yıkım sefalet getirdiğini bilmekteyiz.    Eğer ülkemizde kendini "en çok Müslim hanesinde görenler" mutlaka bilmelidirlerki, İslamiyet'te "Bir insan öldürmenin tüm insanlığı öldürmek" olduğunu.. Ve Atatürk'ün dediği gibi, "savaş zorunlu olmadıkça, bir cinayettir." Bu nedenle insanların ölmesine neden olmamalıyız bir an önce iktidar Suriye'de taraf olmayı bırakmalı ve kanın akmasını durdurmalıdır. Akp iktidarı, Pkk teröristleriyle müzakerede nasıl "Analar Ağlamasın" diyorsa,
 Suriye'de de Analar ağladığını bilmeli, Erdoğan, Esat'a meydan okumayı bırakmalıdır. Biran önce ateşkes çağrısı yapılmalıdır. Bundan sonra bir Allahın kulu ölmemelidir. İslamiyet, kin nefret, ve "öldürme sanatı" değildir. Savaşı desteklemek için alınan kirli ve kanlı paradır.
                                                                                         Saygılarımla.