Yazımızda samsunun problemleri arasında sıkça öne çıkan ve problem haline getirilen hafif raylı sistem denilen samsun rayın faaliyete geçmesi ile bu zamana kadar ki alışkanlıklarını sürdürmek isteyenlerce, imza kampanyaları ve propaganda çalışmaları yapılıyor göründüğü kadarıyla.

Söylentilere göre sayın başbakandan dahi olur alınmış, bakanlıktan izni çıkartılmış, yine bilindiği kadarıyla 3-4 yıl öncesinden protokoller imzalanmış ve kredi sağlanmış, meclisten geçirilmiş. Raylar döşenmiş,  yolu açılmış,  durakları yapılmış, tramvaylar alınmış.

Bütün bu işlemler ve protokoller yapılmış. İki senedir inşaat çalışması herkesin gözü önünde yapılıyordu, kimseden çıt yok.

Sanki  bir akşamda  bir gece yarısı hiç kimsenin haberi olmadan  kimseye duyurulmadan ,gece kondu gibi yapılmışta  millet sabah bir kalkmış;   aaaa bakın  bakın  Samsunun  yollarında  tren  geziyor  bu nasıl iş  akşam yattık tren yoktu sabah kalktık rayların üzerinde tren..

İşin açıkçası mevzu  trende değil,  minibüste değil  bütün mevzu ve problem  bugün uygulanan genel politikalarda, halkı falan düşünende kimse yok.
Hani 3-5 bakkal birleşin de market açın düşüncesinin ürünüdür.

Ne olacak yani şimdi halkı düşünüyorsak yine söylüyorum üç dört yıl öncesinden meclisten karar alınmış millet vekillerinin bakanın  ve hatta başbakanında oluru alınmış  daha da önemlisi ben her zaman milletin aslını savunurum  onun içindir ki  diyorum  milletin gözü önünde her şey yapılmış gizli saklı bir şey yok  bunun  bir hızlı tren olmadığı da herkesçe bilinmekteydi.

Ve bu tren şu anda karıyla  zararıyla  iyisiyle kötüsüyle samsunun  ve samsunlunun  malı olmuştur.

Önceki  yazımda da belirttiğim gibi raylı toplu taşımacılık  o ilin kültürel  ve ekonomik gelişmişliğini  gösterir.

Kültürel gelişmişliğini anladıkta asgari ücretlinin ,emeklinin ve işsizin ekonomik gelişmişliğini anlayamadık.
Ne yazık ki biz toplum olarak hep böyleyiz düşünüp geleceği göremeyiz.ve hatta bu bireysel işlerimizde de , fatura ve banka ödemelerimiz de  olduğu gibi günün en sonuna  ve en son saatine bırakmak  adetten .

Yumurta kapıya dayanmadan   geleceği düşünerek  herhangi bir iş yapmadığımız  ve hatta düşünemediğimiz  toplumun ve  siyasetçilerin bugünkü  konumlarından  belli değil mi?

Minibüsçü esnafımızda  düşünememiş demek ki  yolcu sayısının azalacağını , veya da  aynı hat üzerinde mümkün müydü hem minibüslerin  hem  halk otobüslerinin  hem de  bir vagonda   üç yüz kişinin aynı anda  taşına bildiği  tramvayların  çalışıp  kendi varlıklarını koruyacağını. minibüsçü esnafımızda  bu zamana kadar halinden çok çok memnundu demek ki…

Ne zaman ki  iş başa düştü  yandı gülüm keten helva .

Bilmiyorum ama duyumlara ve söylentilere göre de sadece plaka kirası olarak üç buçuk milyondan başlayıp  altı milyona kadar  kira bedeli ile  çalışanlarda  var imiş  söylentilere göre doğruysa şayet  ayda beş altı bin lira  kira bedeli kazançta  fena değilmişti demek ki bu zamana kadar hiç şikayetçi olmadılar…

Kimsenin karına ortaklık söz konusu değildir, zararına da olduğu gibi…

Saygıdeğer okurlarım samsunun ve samsunlunun asıl problemi işsizliğin ve adaletsiz gelir dağılımının bolca olduğu samsunda, kişilere yönelik politikaların sıkça yapıldığı bir il haline getirildi genel politikalar sonucu. Aslında toplum adına hiçbir şey üretilmediğinin, sorgulaması gereken kişilerin değil, uygulanan siyasi politikaların sonucu olduğunu hepimiz biliyoruz herhalde izlenilen genel politikada da olduğu gibi…
Sevgi ve saygılarımla… Bolca helal kazançlar dilerim herkese…